Ertuğrul Doğan'ın Özgüveni

Uğurcan Çakır, rekor bir bonservis bedeliyle G.Saray’a satılmasına rağmen Ertuğrul Doğan eleştirilerin odağındaydı. Bizim de bedeli ne olursa olsun onaylamadığımız bir transferdi bu. Doğan, o transferden sonra basının karşısına pek çıkmamıştı. Takımın ligde 14 puanla üçüncü sırada olması, Uğurcan’ın yerine alınan Onana’nın takımı sahiplenmesi ve sonradan takıma katılan Oulai’nin iyi oyunu Doğan’ı yeniden basının karşısına çıkmaya iten etkenlerdi.

İstanbul’da Reges Elektrik ile yapılan sponsorluk anlaşması da bu buluşmaya zemin hazırladı. Doğan, toplantının başından sonuna kadar rahattı. İstediğiniz soruyu sorabilirsiniz özgüvenine sahipti. İlk soru tabii ki de Uğurcan ile ilgili geldi. Üstelik onun ‘Uğurcan’ı İstanbul takımlarına satmam’ sözü hatırlatılarak. Doğan bu sözünü çiğnemedi. Ve süreci en başından aldı. Sezon açılmadan önce Uğurcan’ın kendisine gelerek, Avrupa ya da İstanbul takımlarından birine gitmek istediğini dile getirdi. Başkan sözlerine ‘sahada takımı emanet ettiğimiz kişinin aklında Trabzon yoksa Trabzon Başkanı her türlü tedbiri almak ve bir satış olacaksa da bundan maksimum getiriyi sağlamakla yükümlü’ dedi. Burada başkan kendi sözünü çiğnemediğini dile getirmeye çalışırken taraftarın bu transferde kendisine geçmiş sözlerini hatırlatmaması için de topu Uğurcan’ın kalesine ‘aklında Trabzon yoksa’ cümlesiyle bıraktı. Ama ortada iki husus var. Biri Uğurcan sezon başında kendisine gelmişti. İkincisi de başkan Uğurcan’ı satmam sözünü bu oyuncunun F.Bahçe’ye transferi gündemdeyken kullanmıştı. Birinci şıkka dönersek, Uğurcan sezon başladıktan sonra oynadığı tüm maçlarda Trabzonspor’un en iyisiydi. Yani aklı başka yerde olsa da sahada duruşu ve kaptanlığıyla Trabzonspor’un en yararlı oyuncusuydu.

            Futbolcuların transfer döneminde pekala kafaları karışık olabilir. Ama Uğurcan eğer gitmeseydi her şeyiyle Trabzonspor’a hizmet etmeye devam edecekti. Başkan’ın ‘aklında Trabzon yoktu’ sözü dışında Uğurcan ile ilgili söylediği tüm sözler gayet güzeldi. Oyuncunun yaptığı hizmetleri, transfer sürecinin tüm anında Trabzonspor’un menfaatleri doğrultusunda hareket etmesini takdirle karşıladığını açıkladı.

            Başkan Ertuğrul Doğan’ın basın toplantısında dikkatimi çeken en önemli açıklamalarından biri de Trabzonlu iş insanlarının Trabzonspor’a ciddi sponsorluk desteği vermediğini dile getirmesiydi. Reges Elektrik adına imza törenine katılan şirketin yönetim kurulu üyesi Enver Altuncu Trabzon’un Of ilçesindendi. Reges Elektrik, Başkan Doğan döneminde kulübe ciddi sponsorluk katkısı veren ilk şirket oldu. Bu durum Trabzonlu iş adamları adına üzücüydü.

            Doğan’ın değindiği önemli konulardan biri de kulübün Fransa ve Portekiz’de ikinci lig takımı satın alma planıydı. Ama bu plan için şu an kaynak yokmuş. Olsun elde bir düşünce var!

            Trabzonspor Başkanı ayrıca, Türk futbolunun kanayan yarasının MHK olduğunu dile getirdi. Bunu zaten yıllardır neredeyse her başkan dile getiriyor. Ama sadece MHK başkan ve yönetimi değiştirerek çözüm bulunmaya çalışılıyor. Ve maalesef gelen gideni aratıyor.

            Ertuğrul Doğan’ın Kulüpler Birliği Başkanı şapkası da var. Bu yönüyle de Türk futbolunun sorunlarıyla ilgili konuşurken daha kuşatıcı bir dil kullandı. Doğan, 8 yıldır aktif yönetici ve başkan olarak futbolun içinde ve bayağı tecrübeli bir spor adamı oldu. Daha cesur ve konuşulamayanları da dile getirmekte daha özgüvenli. Mesela rakiplerle kıyaslandığında Trabzon’un devletin olanaklarından pek faydalanamadığını söyledi.

            Doğan’ın basın toplantısında dikkatimi çeken bir bölüm de Fatih Tekke ve ekibine olan takdirleriydi. Tekke’nin geçmişteki teknik direktörlere nazaran özellikle transfer döneminde daha fazla elini taşın altına soktuğunu söyledi.

            Doğan kendisinden kulübün yarınları için beklentilerimiz olan bir başkan. Ama başkanlığı döneminde bu beklentilerimizi karşıladığını söyleyemem. Haklı olduğu yanlar var olmasına rağmen özellikle transfer süreçlerindeki yanlışları tüm haklılıklarını ortadan kaldırıyor. Bu sezon aldığı 8 oyuncunun kaçı bu takımda kalıcı olacak, kaçı seneye gönderilecek bilemiyoruz. Yine de basın toplantısındaki özgüveni, kararlılığı kulübün yarınları adına bizde iyimser bir hava oluşturdu. Umarız yanılmayız.