Krizler ve Milli Takım
Yayın Tarihi: 25.06.2024 - 10:00
Bugüne kadar iki Avrupa Futbol Şampiyonası’nı yerinden takip ettim. 2008 ve 2016’yı. 2008 unutulmaz anlara sahne olmuştu. Çekler karşısında 2-0 geride olduğumuz gruptaki son maçın 70. dakikalarında yanımdaki gazeteci arkadaşım Türkiye’deki eşini aradı. ‘Hanım’ dedi, ‘ Yarın geliyorum. Mercimek çorbasını çok özledim. Sadece çorba yap, başka bir şey istemem’. 75’ten sonra 3 gol atıp maçı kazanacak ve tüm dönüş biletlerimiz iptal olacaktı. 2016 ise A Milli Takım oyuncularının ‘prim’ pazarlıklarıyla geçmişti. Primin pazarlığını yapan oyuncular primi hak edecekleri maçları kazanamamış ve elenerek evimizin yolunu tutmuştuk.
2002 Dünya Kupası’ndan beri A Milli Takım’ın katıldığı her turnuvada krizler yaşandı.
Bu turnuvada yine öyle oldu. Gürcistan galibiyeti sonrası her şey güllük gülistanlıktı. Ama Portekiz mağlubiyetiyle Montella yerden yere vuruldu. Bu kadarla kalsa iyiydi. ‘Arda’yı idmandan kovdu’ diye haberler yapıldı. Siyaset yazan yorumcular bile ‘hocayı hemen kovun’ twitleri attı. Takımı Türk teknik direktörler çalıştırdığı dönemlerde bu tür haberlerin ardından oyuncular hocalarının etrafında kenetleniyordu.
Ve hırslanıyorlardı. Ama bugünkü futbolcular gazla çalışmıyor. Daha bireyseller. Montella da gaz veren bir teknik direktör değil. Fakat inatçı. Yunus, Samet, Orkun, Altay gibi tercihlerini çoğu futbolsever gibi biz de anlaşılmaz buluyoruz. Yarınki Çekya maçı epey zor olacak.
Portekiz’in hocası ve futbolcuları Türk Milli Takımının ileri hattına övgüler yağdırmış ama defansındaki dengesizliklerden faydalanacaklarını dile getirmişlerdi. Nitekim dediklerini de yaptılar. Montella, defansı bir türlü oturtamadı. Çağdaş ve Ozan’ın yokluğu, Merih’in eski günlerini aratıyor oluşu hocanın elini zayıflatıyordu ama hoca da cesur davranıp formayı bir türlü Ahmetcan’a veremiyordu. Yarın ise mecburen onu oynatacak.
Ve inancımız o ki bugüne kadar oynatmadığı için de pişman olacak. Kaleci tercihinde de aklıyla hareket ederse, orta sahada Arda’yı oynatır, ileride de Kenan’a yer verirse Çekya maçı düşündüğümüzden kolay geçebilir. Aksi halde maçta dakikalar 70’i gösterdiğinde eşini arayıp ‘çorba yap’ diyen gazeteciler çıkabilir.