NBA ve Süper Lig
Yayın Tarihi: 11.06.2024 - 10:00
G.Saray ve Fenerbahçe son birkaç
yıl içinde oluşturdukları kadrolarla diğer takımlarla arayı epey açtı. Öyle
görünüyor ki, ligimiz önümüzdeki birkaç yıl daha bu iki takım arasındaki
rekabete sahne olacak. Diğer takımların ekonomik anlamda bu iki takımla yarışması
kolay görünmüyor. Ne yeteri sponsorları var ne de transfere harcayacak
milyonlarca euroları. Aradaki uçurum seyir zevkini de rekabeti de etkiliyor.
Ligde takımlar arasında daha fazla
uçurum olmaması için ne yapılmalı? Karadeniz Gazetesi İmtiyaz Sahibi Soner
Yılmaz Bey ile zaman zaman bir araya geliyor ve spor dünyasındaki gelişmeler
ile ilgili konuşuyoruz. Son görüşmelerimizden birisinde NBA’deki takımlar ve
oradaki transfer sistemi ile ilgili epey aydınlatıcı bilgiler verdi bana. Ben
de bu bilgiler ışığında internette biraz araştırma yaptım. NBA’nin diğer
basketbol liglerinden değil, dünyadaki birçok organizasyondan farklı iki
özelliği var: Draft ve takas sistemi. Özellikle draft yöntemi ligdeki rekabeti
her zaman en üst düzeyde tutuyor ve her takımın belli bir hedefinin olmasını
sağlıyor. Takas sistemi ise zaman zaman bazı süper takımların kurulmasına imkan
tanıyor. Bazen bunun tersi de olabiliyor.
Draft sistemi NBA’nin kurulduğu
1946 yılından beri var. NBA’de Play-Off’lara katılamayan 14 takıma geleceğin
genç yıldız adayları arasından kura ile oyuncu seçme hakkı tanınıyor. Bu 14
takımdan da en başarısız olan takımın en başarılı yıldız adayını seçme
olasılığı diğer takımlara göre daha yüksek tutuluyor. Play-Off’lara katılan 16
takım ise daha sonra oyuncu seçebiliyor. Bu oyuncular genelde kolej
takımlarından seçiliyor. Sezonu en başarılı bitiren yani normal sezonda en
fazla galibiyet alan takım en son tercih yapan takım oluyor. Böylelikle ligi
üstte bitiren takım arayı açmıyor, altta kalanın canı çıkmıyor. Her takımın
rekabete dâhil olmasına imkân tanınıyor. Sistemin tüm kurallarını buraya
aktaramayacağım. Takas sistemi ve NBA’deki harcama sistemini de. Ama NBA iyi
incelenir ve oradaki transfer kurallarının bir kısmı, bir şekilde Süper Lig’e
göre ayarlanabilirse kazanan Türk futbolu olur.
Bilindiği gibi Süper Lig’de her
sezon öncesi hangi takımın ne kadar harcama yapacağı TFF tarafından
açıklanıyor. Geçen yıl G.Saray’ın harcama limiti 1 milyar 926 bin 591 TL’ydi.
Lige yeni katılan Pendikspor’un ise 255 milyon 436 bin lira. Pendikspor’un hem
yeterince geliri yoktu hem de belirlenen bu harcama limitiyle ligde başarılı
olması imkânsızdı. Sezon sonunda düşmeleri de normaldi. F.Bahçe’nin Mourinho’ya
verdiği para, 4 büyükler hariç neredeyse tüm takımların yıllık harcama
limitlerinden daha fazla. Harcama limitlerindeki bu dengesizliği ortadan
kaldırmak için bir şeyler yapılmalı…