Rüyada Bile Görünmez!

Fatih Tekke, geçen yıl takımın başına geldiği günlerde kümede kalma korkusu yaşıyordu. Basın toplantılarında bunu dile getirmiyordu ama takımın durumu o kadar içler acısıydı ki biz bunu onun satır aralarındaki sözlerinden çıkartıyorduk. Fatih Tekke işleri yoluna koymak için uykusuz günler geçiriyordu geçen yıl. Endişeli günler. İşte o uykusuz gecelerden birinde bir an uykuya dalsaydı ve o uyku esnasında rüyasında ak sakallı birini veya bir meleği veya rahmetli Özkan Sümer’i ya da rahmetli Ahmet Suat Özyazıcı’yı rüyasında görseydi ve o isimlerden biri ona rüyasında, ‘sabırlı ol, iyi çalış, asla pes etme, gelecek sezon o kadar genç oyuncular takıma katılacak ki şaşıracaksın, o birbirine benzemez oyuncular ile öyle güzel bir iş çıkartacaksın ki ligin 9. haftasında liderin sadece 5 puan gerisinde takımın ikinci sırada olacak ve sen de bu başarıdan dolayı alkışlanacaksın’ deseydi, Fatih hoca bile ‘böyle rüya mı olur, uyuyunca rüyalarım bile saçma sapan oluyor’ der, uykusuz gecelerine devam ederdi.

Bırakın geçen yılı, bu sezonun ilk iki haftasından sonra bile böyle bir rüyaya kimse inanmazdı. Hele F.Bahçe ve G.Antep maçlarındaki hakem facialarının yaşanmamış olduğunu bir düşünün. Trabzonspor’un ligin ilk 9 haftasında topladığı puan rüyalarda bile görünmeyecek kadar sıradışı, şapka çıkartılacak cinsten şu an.

Ama bu sürdürülebilir mi? Trabzonspor bu oyunla ligde hedefine ulaşabilir mi? Evvela, ‘şampiyonluk’ kelimesini dile getirmeyi bu sezonun son maçına kadar kendine yasaklamalı Bordo-Mavili camia. Trabzonspor’un sahici ve gerçekçi hedefi Avrupa Kupaları olmalı. Türkiye Kupası olmalı bu şartlarda. Evet ortada rüyada bile görülse inanılmayacak bir başarı var ama bu saha sonuçlarını destekleyen fevkalade bir oyun henüz yok. Fatih hocanın zekiliği, mantıklı oyun planları ve skoru aldıktan sonra haddini bilerek oynaması bugünkü başarının özeti.

Lakin ligde Alanya, Göztepe gibi iyi takımlar var. İlk 2 maçını kaybeden, Burak Yılmaz’ın takımın başına gelmesiyle sonraki 7 maçının 5’ini kazanan ve 2’sinde berabere kalan Gaziantep var. Yarışta geriye düşse de kadro kalitesiyle pek çok şeyi değiştirecek Beşiktaş ve oyunu tatmin etmese de hakemlerin bir şekilde zirveden uzaklaşmasına müsaade etmedikleri F.Bahçe var. G.Saray’ın sıra dışı sezon başlangıcı, ritmini bulması ve rakiplere pek az pozisyon vererek kazanması artık kimseyi şaşırtmıyor.

Trabzonspor üzerine koyarak devam edecek. Seneye, belki ondan sonraki seneye hazırlanacak. Oyun haftalar geçtikçe tatmin edici noktaya gidecek. Bir çok oyuncusu gelişecek. Değerlenecek. Bu genç kadro ilk 30 dakikada skoru yakaladıktan sonra oyunun geri kalan anlarında bocalamamayı öğrenecek. Fatih hocanın oyunu hızlandırma, daha çok pozisyon üretme arzusu gerçekleşecek. Rakiplere geçiş hücumları tanınmayacak. Topu ileride tutma becerisi artacak. Puanlar toplanacak, zaman zaman kazalar da yaşanacak ama sabırla gelecek şekillenecek. Böyle olmalı. Böyle olmazsa bu iyi başlangıcın bir anlamı olmaz. Savic’in, Onana’nın, Onuachu’nun gençlere örnek olma arzusu yara alır. Fatih hoca sorgulanır. Gelecek vaat edecek bu takım dağılır. Tribünler boş kalır. Camiaya yasakladığımız o kelimenin rüyası dahi gerçekleşmez.