'Futbola nasıl baktığımı biliyorsunuz. Başarı için hücum
futbolu yanlısıyım. Diğer oyun tarzları kimsenin ilgisini çekmez. Kimse sizi
kıskanmaz'. Bu sözler Nenad Bjelica'ya ait. Trabzonspor'un prensip anlaşmasına
vardığı Hırvat teknik adamın oyun anlayışı camianın istekleriyle uyuşuyor. 51
yaşındaki Hırvat hocanın ozellikle Dinamo Zagreb'teki başarısı göz
kamaştırıyor. 99 maçta 71 galibiyet, finalde 2.30 puan ortalaması tutturarak
çok iyi bir iş çıkarmıştı. 2017-2020 arasındaki bu başarıyla dikkat çekmiş ama
Avrupa arenasında bu başarının arkası gelmemişti. Yine liginde kalmış ve NK
Osijek takımıyla da 87 maçta 1.95 puan ortalaması tutturmuştu. Almanya, İspanya gibi liglerde futbol oynayan
Hırvat hoca D.Zagreb ile iki şampiyonluk yaşadı.
Trabzonspor yönetiminin sezon bitmeden hoca meselesini
çözmesi gelecek adına iyi oldu. Kim gidecek, kim kalacak geride kalan
haftalarda yeni hoca tarafından belirlenecek. Alınacaklar da öyle.
Bjelica'yanın genç oyuncularla arası çok iyi. Yetiştiriyor,
parlatıyor. Alt yapıya değer veriyor. Bu özellikleriyle de Trabzon için çekici
hale geliyor. Ama kağıt üzerindeki artılar, özellikleri değerli kılan saha
sonuçları bizim ülkemizde. Sonuç gelmezse Şubatta şampiyon olsanız bile istifa
edebiliyor ya da gönderilebiliyorsunuz. Zaman ve sabır Türkiye'de özellikle
Trabzon'da çok fazla gösterilmiyor. Hocanın iyi başlaması, kendini göstermesi
elzem. Kafalarda soru işaretlerini giderecek tek ilaç saha sonuçları.
Benim hoca adayım ise Montella'ydı. Adanademirspor’da yaptıkları
ortadaydı. Geçmişte büyük takımlarda oynamış oyuncuları yeniden hayata
döndürmesi, sistemi, hücum ağırlıklı oyunu ile Trabzonspor’a ve eldeki
oyunculara değer katacak bir gösterge sunmuştu. Benim gibi pek çok Trabzonlunun
da hoca adayı oydu. Bazen kader istekleri bir araya getirmiyor. Bazen ağlarını
örüyor. Mesela Orhan Ak için de böyle oldu. A.Gücü maçını kazansaydı sezon
sonuna kadar buradaydı. Ve belki de birkaç yıl daha da burada kalacaktı. Ama
bir mağlubiyet ona şimdi bambaşka bir kader çizecek. Bjelica'nın yazgısı umarız
daha güzel olur.
UĞURCAN VE MERT
Beşiktaş maçında şunu bir kez daha gördük ki Siyah Beyazlı
takımın kalecisi Mert son milli maçlarda kaleye hak ettiği için yerleştirildi.
Maçın 0-0 bitmesinde onun kurtarışlarının etkisi büyüktü. Bu maçta Uğurcan’da
eski günlerine döndüğünü gösterdi. Zaten Uğurcan bize göre Türkiye’nin en iyi
kalecisi. Ama son haftalarda bariz bir form düşüklüğü yaşıyordu. Uğurcan’ın
maçtan sonra Mert’e yönelik olumlu açıklamaları da takdire şayandı.