A+ A-
Yorum
10

Son Kale İmamoğlu

Yayın Tarihi: 08.12.2025 - 13:38

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 39. Olağan Kurultayı geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Ancak dikkat çeken bir detay vardı: Özgür Özel’in A takımı olan Parti Meclisi’ne belki de uzun yıllardır ilk kez Trabzon’dan hiçbir isim alınmadı.

Üstelik ortada Trabzonlu bir Cumhurbaşkanı adayı varken…

Karadeniz lobisinin parti içindeki ağırlığı da göz önüne alındığında bu durum doğal olarak şaşkınlık ve tepki yarattı.

CHP’nin Trabzon dinamikleri sürece eleştirel yaklaşırken, bazı kesimler ise partiye zarar gelmemesi için Ekrem İmamoğlu üzerinden bir denge mesajı verdi:

Trabzon’un gücü hâlâ devam ediyor.

CHP Ortahisar Belediyesi eski Meclis Üyesi Oktay Söğüt Trabzon il başkanı ve Ortahisar ilçe başkanının açıklamalarının olduğu 'CHP MYK'INDA TRABZON'DAN KİMSE YOK DİYEMEYİZ' haberini alıntılayarak ;

CHP MYK’da Trabzon’dan kimse yok diyemeyiz. Çünkü; bize her yer Trabzon.Fıkra bu kadar… diyerek eleştirisini dile getirdi.

Eski milletvekili adayı ve il başkan adayı Mustafa Erdi Çakır,
“Trabzon Örgütünün PM süreciyle alakalı yorumum: Yorum yapmıyorum 🙂” ifadeleriyle süreci kısa ama anlamlı bir şekilde değerlendirdi.

Eski milletvekili adayı ve yeni il başkan adayı İlker Akıncı ise daha açık konuştu:
“Trabzon’dan Parti Meclisi’ne isim veril(e)memesi bir tercihtir. Üzgünüm. Bu süreçler sadece siyasi kariyerleri değil, hepimizin ortak geleceğini etkiliyor.”

Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya ise tartışmaya şu sözlerle nokta koydu:
“Parti Meclisi seçimlerinde Trabzon’dan aday bir arkadaşımız listeye giremedi ama Trabzon’a Cumhuriyet Halk Partisi ve CHP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı adaylığı gibi onurlu bir görev verdi.” ifadelerinde bulundu.

Bu açıklamaların tamamına bakıldığında, Trabzon’da hem içten içe bir eleştiri hem de bir sahipleniş hâli olduğu görülüyor. Biz de tüm bunları size olduğu gibi aynen veriyoruz, yorum siz değerli okuyucularımızın. Ben okuyunca doğal olarak şunu söyledim  'Son Kale İmamoğlu.İyi ki Ekrem İmamoğlu var!' 

Peki yeni PM’de Ekrem İmamoğlu da Trabzon gibi yalnız mı kaldı?
Hiç sanmıyorum…

Yine de bir noktayı özellikle vurgulamak gerekiyor: Öz eleştiri şart.


Bir görev üstlenen herkesin, bu görev ne olursa olsun, kendine şu soruyu sorması gerek:

“Benden önce nasıldı, benden sonra nasıl oldu? Ne kattım, ne kazandırdım, daha ne kazandırabilirim?”

Bunların cevaplarına göre bir iç muhasebe yapması çok önemli. Eğer cevaplar olumluysa kendi iç muhasebesinde destek olmak tüm teşkilatının görevi ama ya değilse ...

Siyasete başladığım yıllarda deneyimli bir siyasetçi abimiz bana şöyle demişti:

“Evlat, siyasette herkesin bir ajandası vardır. Kimisininki gizlidir, kimisininki açıktadır ama o ajandada hedef bellidir ve o hedefe göre hareket eder.”

Bugün özellikle ateşten bir gömlek olan CHP'de, kimlerin ajandasında neyin yazılı olduğunu bilemiyoruz.

Aslında olaylardan ve yaşananlardan bir şeyler okuyoruz da neyse… 

Ama diyorum ki acaba genel merkez bir gün milletvekilliği adaylığını belli kalıplara sokup bazı görevdekilere yasak getirirse ne olur?

Bak şimdi nereden çıktı bu soru geldi aklıma ? Neyse bakalım seçime daha çok var neler göreceğiz.

Eğer o gün gelirse, biz de ajandaların kapağını açar, bu yazıyı alıntılar ve deriz ki:

“Bakın… O ajandada aslında bunlar varmış.”

Etiketler