Türkiye’de yoksulluk sınırı son günlerde iyice çığırından
çıktı.
Her geçen gün artan enflasyon gıda fiyatlarına yansırken;
bir de üzerine fırsatçılar eklendi. Gelin görün ki ülkemizdeki tek sorun
pahalılık değil. Bu ülkenin en büyük sorunu bence gözleri bir türlü doymayan ve
ülkede her krizi fırsata çevirmeye çalışan açgözlü fırsatçılardır.
Arkadaş, her gün mü etiket fiyatı değişir? Her gün mü zam
gelir? Eskiden altı ayda bir gelen zamlar, şimdi nasıl oldu da tek güne indi?
Ve nasıl oluyor da sınır ötesi operasyonlarda başarıdan başarıya koşan ülkemiz
‘kendi’ ülkesindeki fırsatçılarla baş edemiyor? Sayın yetkililer! Siz bu
sorulara cevap verene kadar bizim cebimizdeki para eridi, bitti, yok oldu!
Tabi güzelim ülkemdeki kriz bununla da bitmiyor…
‘Bir deli bir kuyuya taş atar bin akıllı çıkartamaz’
mantığıyla kulaktan kulağa fısıldanan “Aman sıvı yağ bitecek, acele edin alın
ve bolca stok yapın” söylemleriyle insanları galeyana getirip, sokaklara döken
zihniyeti ben şahsen daha tehlikeli buluyorum. Tabii ki bizim milletimiz
galeyana gelmeye hazır ve nazır beklemektedir. Zaten halihazırda geçim
sıkıntısıyla boğuşan bu millete yazık günah değil mi? İnanın bu ülkede stok
yapacak parası olandan daha fazladır stok yapacak parayı bulamayan.
Gelin görün ki bu konuda siyasilerin söylemleri de hayati
önem taşımaktadır. Tabii söylem mantık ve çözüm önerisi sunuyorsa! Buna bir
örnek olarak; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şu ifadelerine dikkat
çekmek istiyorum: “Ben şunu yapıyorum, her akşam yatarken manda yoğurdu. Manda
yoğurdu hakikaten kalitedir, çok iyidir. Onun içine şöyle Medine hurması
doğrarım, 3 tane veya 5 tane. Ona biraz çay kaşığı kestane balı ve yulaf ezmesi
atarım. Bu dörtlüyü karıştırarak yer yatarım, şifa. Eskişehir'de bizde olan
belediyelerden biri, o sürekli bakraç içinde manda yoğurdumu gönderir. Bir de
Ankara Mamak belediye başkanımız bakraç içinde temin ediyor. Tavsiye ederim.”
Hemen burada benim aklıma Kastamonu yöresine ait olan meşhur
“Manda yuva yapmış söğüt dalına” türküsü geliyor. Eskiden uğruna türkü
yakılacak kadar önem verilen mandalar, daha doğrusu büyükbaş hayvan
yetiştiriciliği günümüzde kalmış mı ki sütünü alabilelim! Hadi ulaşabildik
diyelim; vatandaşın cebinde temel ihtiyaçlarını dahi karşılayacak parası yok ki
alsın.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu tavsiyelerde bulunurken; 1 kg manda
yoğurdunun 94, 90 TL, 1 kg Medine hurmasının 181 TL, 450 gr kestane balının
99,88 TL, 500 gr yulaf ezmesinin 14.15 TL olduğunu unutmuş olmalı.
Zira bu ülkede 4.253 lira ücretle hem kira hem fatura ödeyip
hem de çocuklarını okutmaya çalışan bir kesim var. Görmezden gelemezsiniz. Yok
sayamazsınız. Hele hele ‘Benim cebim dolu’ diye herkesi de kendiniz gibi zengin
zannedemezsiniz.
Diğer taraftan acaba bilerek mi söyleniyor bu sözler diye
düşünmemek elde değil. Dikkat çekmek, polemik yaratmak gibi…
Daha fazlasını söylemeye dilim varmıyor!