SON DAKİKA
SON DAKİKA


Şükür karın doyurmuyor!
5.05.2022

Geçtiğimiz günlerde işçinin ve emekçinin bayramını hep birlikte kutladık…

Bilindiği gibi 1 Mayıs, dünya çapında kutlanan, emekçinin hakkını savunmak için binlerce işçinin sokaklara döküldüğü bir mücadele günüdür. Tüm yurtta olduğu gibi Trabzon’da da kutlanan bu özel gün, birçok sendikanın katılımıyla sesini Türkiye’ye duyurmaya başardı diye düşünüyorum.

Burada amaç belli bir partiyi yermek, birilerini alaşağı etmek değil, aksine siyasilerden kaynaklı hak kayıplarını giderebilmek, onlara hatalarını eksiklerini göstermek.

Bu sene kutlanan 1 Mayıs’ta dikkat çekilen hususların başında yoksulluk geliyordu. Malum ülkemizdeki ekonomik kriz en çok işçi ve emekli kesimini etkiledi. Ne asgari ücrete yapılan zam ne de en düşük emekli maaşının 2.500 liraya çıkartılması çare olmadı. Nasıl olsun ki? Kiraların bile 2.000 liradan başladığı ülkemizde geriye kalan 500 lirayla nasıl geçinsin emekli?

Diğer taraftan asgari ücretten verginin kaldırılması, yapılan yüzde ellilik zam aslına bakılırsa yadsınamayacak kadar ciddi bir artışı beraberinde getirdi. Fakat, yetti mi? Hayır. Her gün her şeye misliyle gelen zamlar sebebiyle asgari ücrete yapılan zam pul oldu, uçtu. Ve bugün hala asgari ücrete temmuz zammı gelsin diye mücadele başlatan binlerce işçi davasında haklı bir duruş sergiliyor.

Kimse kusura bakmasın memura, emekliye yılda iki kez zam var da emekçiye neden yok?

Burada ciddi bir haksızlık söz konusu.

Hiçbir asgari ücretli aldığı ücretle geçinemezken geçenlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle bir açıklamada bulundu:

“Maalesef ülkemizde bazı kesimlerde bir şükürsüzlük, tatminsizlik, karamsarlık hali aldı başını gidiyor. Halbuki önce elimizdekilere şükredeceğiz. Bunu en iyi siz işçi kardeşlerimiz bilir. Alım gücümüz bir parça düşmüş olabilir. Bu kayıpları telafi edeceğiz. Çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras büyük ve güçlü Türkiye’dir.”

Alım gücü bir parça mı düştü? diye sormamak elde değil. Bir parça değil o, ülkemizde maalesef alım gücü diye bir şey kalmadı.

Diğer taraftan ‘şükürsüzlük’ konusuna gelecek olursak… Bugün belediye otobüsüyle işe gelirken arka koltukta oturan emekli amcalarımıza kulak misafiri oldum. Şöyle diyorlardı:

“2.500 lira emekli maaşıyla geçin bakalım geçinebilirsen! 15 bin alan geçinemiyor. 3-5 yerden maaş alan geçinemiyor da biz nasıl geçineceğiz? Şükür karın doyurmuyor.”

Evet tam da bu.

Elbette şükredeceğiz. Ama varken ve halktan esirgeniyorken, belli bir kesim emekçinin üzerinden geçinip servetine servet katıyorken; yoksulun daha yoksul, zenginin daha zengin olduğu sisteme tabii ki tepki göstereceğiz. Bu şükürsüzlük değil, hak savunmaktır.

Ya da şöyle bir şey deneyelim; bir aylığına maaşlarımızı değiş tokuş yapalım.

Bakalım kim daha çok şükredecek.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap