Son bir yıldır gündemimizden düşmeyen Covid-19 belası
yüzünden insanlar maddi ve manevi çöküntüye uğradı. Kimi dükkanını kapattı,
kimi işinden çıkarıldı, kimi ise kısa çalışma ödeneğine tabi tutularak
fakirliğe mahkum edildi. Tüm bu çaresizliklerden herkes dimdik ayakta çıkamadı…
İşinden gücünden olanlar intihar edip, hayatının baharında yaşamına kıydı.
Peki, halkı perişan olan hükümet ne yaptı?
İlk etapta 1000 liralık destek paketi açıklandı. Şimdi de
‘100 lira zam yaparak 1100 liraya yükselttik’ dediler. İyi de; açlık sınırı
asgari ücretin bile altında olan bir ülkede 1100 lira destek hangi derde derman
olacak? Memur maaşlarını 5 gün öncesinden yatırmak, emekli ikramiyelerine de
100 lira zam yapmak hangi vicdanın ürünü?
Şaka gibi…
Emekli ve memur olmayan vatandaşlar ne yapacaklar peki?
Halihazırda maaşı olanlara az da olsa zam yapmak ülke vatandaşlarının hepsini
kurtarıyor mu? Bu ülkenin işinden olan işçisi, öğrencisi ve yıllardır iş
bekleyen üniversite mezunu gençleri ne olacak?
Üstüne üstelik 128 milyon dolardan hala daha ses seda
yokken! ‘O parayla altın aldık’ açıklaması yapılmışken! Eski Ticaret Bakanı
Ruhsar Pekcan’ın kendi şirketinden dezenfektanı 2.5 katına bakanlığa sattığı
konuşuluyorken, hatta ve hatta Pekcan’ın yakınındaki kadroları 34 ay süren
bakanlık süresince yurt dışı görevlere atayarak ödüllendirmişken ve hala
yetkili birinden aklıselim bir açıklama yapılmamışken; ekonomik refahtan ve
kalkınmadan bahsedebilir miyiz?
Garibanın vurun abalıya misali başını ezip yok görmekle
hiçbir sorun çözülmez! Tüm ülke emekçilerini kapsayacak bir paket açıklanmalı.
Bal tutan parmağını yalamaya devam edip de garibana beş
kuruş sus payı atılmaya devam edildiği sürece; Büyük Önder Mustafa Kemal
Atatürk’ün bahsettiği ‘muasır medeniyetler’ seviyesine ulaşmak bizim için
hayalden öteye geçemeyecektir.
Birçoğumuz çarşı pazara gidip fiyatların nabzını tuttuk. Bir
hafta önce ucuza aldığımız sebze ve meyveleri bir hafta sonra ne hikmetse aynı
fiyata bulamıyoruz. Bir fırsatçılık furyasıdır gidiyor ülkemizde. Pandemiyi
bahane edip 1’e 5 koyan kesim şimdi de ramazanı bahane edip fiyatları
yükseltiyor. Çaresiz kalan vatandaş ise alıştı artık bu sirkülasyona…
Alıştı alışmasına da marketlerdeki fiyat artışının sebebinin
fırsatçılar olduğu bilinirken buna müsaade eden veyahut hiçbir önlem almayan
yetkililer dururken; kabahatin tamamının faturasını fırsatçılara kesmek de
kanaatimce doğru olmaz.
Çarşı-pazarda
pahalılık gün geçtikçe artarken geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Tam
kapanmaya giriyoruz’ dedi ve semt pazarlarının yerini şimdi de büyük marketler
aldı. Gelin görün ki zihniyet yine değişmedi. Küçük esnafın kapalı olmasını
fırsat bilen süper marketlerde fiyatlar tavan yaptı. Şu zor dönemde geçimini
zor sağlayan vatandaşın sarsılacak bir bütçesi bile kalmadı.
Bu duruma yetkili mercilerin bir an önce el atması ve kalıcı
bir çözüm getirmesi kaçınılmaz olmuştur.
Kapanmanın faturası sadece yoksul vatandaşa kesilmesin.
Bedel ödeyen yine gariban olmasın!