İnsan Hakları Günü
Yayın Tarihi: 10.12.2024 - 08:50
İnsan Hakları Günü her yıl 10 Aralık’ta kutlanır.
Trabzon Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu basın temsilcisi olarak gün ile ilgili gelişmeleri özetlersek, normalde hem üst düzey siyasi konferanslar ve toplantılar hem de insan hakları konularında kültürel etkinlikler ve sergilerle gerçekleştirilir. İnsan hakları konularında faaliyet gösteren pek çok hükümet ve sivil toplum kuruluşu günü anmak için özel etkinliklerde planlarlar. Ayrıca geleneksel olarak ‘’NOBEL BARIŞ’’ ödülü de her yıl 10 Aralık‘ta verilir.
İkinci Dünya Savaşı’nda 60 milyonun üzerinde insan hayatını kaybetti, milyonlarca kişi de yaralandı ve evsiz kaldı. Ayrıca çeşitli hastalıklar ortaya çıktı.
Savaş sonrası bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması için birleştiler, savaştan üç yıl sonra da vatandaşların haklarını korumaya yönelik insan hakları evrensel bildirgesi kabul edildi.
Bildirge Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu tarafından Haziran 1948’de hazırlandı ve 10 Aralık 1948’de genel kurulun Paris’te yapılan oturumunda kabul edildi.
Hükümetler bildirgede belirtilen insan haklarının evrensel ve etkili bir şekilde tanınması, gözetilmesi, güvence altına alınmasını ilerici tedbirlere kendilerini ve insanlarını taahhüt ederler. Yasal olarak bağlayıcı olmasa da bildiri 1948’den bu yana çoğu ulusal anayasada kabul edilmiştir. Ayrıca artan sayıda ulusal yasa, uluslararası yasa ve anlaşmanın yanı sıra büyüyen bir ulusal kurumunda temelini oluşturmuştur.
Son yıllarda hız ve yoğunluk kazanan Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik çabaları da devam etmektedir. Özellikle 1999 sonrasında sürat kazanan müktesebat uyumuna sağlama çalışmaları çerçevesinde çıkarılan uyum paketleri 2001 anayasa revizyonu ve onu izleyen birkaç küçük değişiklik esas olarak insan haklarının korunması ve geliştirilmesi ile ilişkilidir. 1987 yılında Türkiye’nin yetki alanındaki kişilere Avrupa insan hakları organlarına başvuru hakkını tanıması ve buna bağlı olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargı yetkisini kabul etmesi gelmektedir. Türkiye’nin insan hakları davası resmi düzeyde daha ciddi olarak ele alınmasını gerektirmiştir.
Sonuç olarak insan hakları insanların daha özgür ve mutlu yaşama isteğinin somut birer ifadesidir. Günümüzde yapılan bazı eksik uygulamaları insanın insana yaptığı haksızlıklar insanların kişiliğini zedelemektedir. Bu haksızlıklara bireysel olarak karşı koymanın yeteri kadar etkili olamaması nedeniyle bağımsız ülkelerde yaşayan insanların haklarının artık devletlerin güvencesi altında olması fikri ağırlık kazanmıştır. İşte bu nedenle insan haklarının insanların bireysel olarak değil yasalar sayesinde ve hiçbir ayrım yapılmadan korunmalıdır.
Ancak orta Doğu’da yaşanan bu katliamlarda insan hakları kuruluşları nerede?
İyi haftalar.