SON DAKİKA
SON DAKİKA


Abdestli kapitalizm
13.04.2022

Merhabalar. Her geçen gün içi boşaltılan değerlerle karşı karşıya kalıyoruz. İnandığımız, değer verdiğimiz, ‘bunu da buna alet etmezler’ dediğimiz ne varsa menfaatler uğruna ayaklar altına alındı. Ve alınmaya da devam ediyor. Seçim meydanlarında, ticari faaliyetlerde, makamı kuvvetli tutmada bakınız ağızlarda hep bir Allah, din, iman, adalet, hak, hukuk sözcükleri var. İyi de bu ülkede en çok içi boşaltılan kavramlar da bunlar. Bu ülkede adalete güven yok, bu ülkede din istismarı had safhada. Bu ülkede ağızlara pelesenk olmuş her şey sömürülmüş durumda.

Vatandaşa sade yaşamayı, hakkına razı gelmeyi öğütleyenler tef elinde kuş sütünün eksik olmadığı sahur yapıyor. Vatandaşa ‘Miraç hakikatiyle bilinçaltı temizliği’ yapıp milyarları cebe indiren Müslüman teyzeler var. Öğüt verenlerin, öğüt verdiklerinden, verdiği öğüdün aksine çok daha şatafatlı hayatı var. Ama yine Müslümanlığı kimseye bırakmıyorlar. Gün geçtikçe daha da şuurun azaldığı, açgözlülüğün arttığı bir istismar var ortada. Böyle rezil bir istismar ki insanların temiz duyguları üzerinden sadece para kazanmak üzerine kurulu. Her şey gösteriş ama hiçbir şey özde değil.

Bu durum dile getirildiğinde, benim gibi eleştirenler olduğunda da savunma mekanizması şu: ‘Müslüman zengin olamaz mı!’ Yahu böyle basiretsiz, böyle feraseti sığ, böyle algılaması düşük savunma olabilir mi ya? Kim Müslüman fakir olsun diyor, olsun tabi, olsun ki paylaşmanın, yardımlaşmanın hakikatini yaşayalım. Benim eleştirdiğim ve kızdığım Müslümanlığın özünden bihaber ama Müslümanlığı istismar ederek para kazananlara. Eleştirilen nokta da bu. Dini değerler, adalet, manevi inançlar kimsenin para kazanma aracı değildir. Olmamalı. Olursa işte böyle özü kaybeder, elimizde sadece şatafatlı, gösterişli hangi dine mensup olduğu belli olmayan istismarcılar kalır.

Namık Kaya’nın ‘Abdestli Kapitalizme Karşı Kızıl İslam’ adlı kitabının sunumunu İhsan Eliaçık yapmış. Ve durumu o kadar iyi özetlemiş ki. Kitabı okumanızı tavsiye ederim. Yazımı İhsan Eliaçık’ın kitaptaki sunumuyla noktalıyorum: “Abdestli kapitalizm düzeninde neler oldu? Dindarlık ritüele ve şekilciliğe indirgendi. Alnı secdeli yiyiciler ve eli tespihli çıkarcılar çoğaldı. Abdestli kapitalizmin bayrağını bilinçsizce taşıyan dindar uyudu. Muhafazakar dindar hem namazlı faşist hem de takkeli emperyalist oldu. İnanç, insanların algılarını yönetmede acımasızca kullanıldı. Din, sapkın ve gericilerin günahlarını aklamanın aracı haline getirildi. Din, halkı uyuşturan ve bilinci yok eden bir afyona dönüştürüldü.”

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap