Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, 14 Mart Tıp Bayramı'nda Uzman Çavuş A.A. (32) tarafından saldırıya uğradığını iddia edip şikayetçi olan Dr. Tahir Tarımer (26) ile ilgili ortaya çıkan görüntülerde, Dr. Tarımer’in, Uzman Çavuş A.A.’nın peşinden gidip ittiği, bu sırada da kayıp düşmesi yer aldı. Dr. Tarımer hakkında hastaya "iftira attığı gerekçesiyle" idari soruşturma başlatıldı ve mağdur savcılığa suç duyurusunda bulundu. Tabii Doktor Tarımer’in marifeti sadece bu kadar değil bir de iftira attığı hastanın taburcu olurken alkışlar eşliğinde protesto edilerek hastaneden ayrılmasını sağladı. Koskoca sağlık ordusu nasıl böyle bir gaflete, iftiraya ortak oldu, bu da irdelenmesi gereken ayrı organize iftara protestosu. Meselenin asıl değinmek istediğim tarafı şu: Ülkece dönemsel olarak işimizin düştüğü meslek gruplarını göklere çıkartıyoruz. Şuursuzca putlaştırıyoruz, kutsallaştırıyoruz. Bugün sağlık sektörü, dün emniyet mensuplarıydı, daha da geçmişte eğitimcilerdi gibi gibi. Hepsinin ham maddesi insan değil mi? İnsan şaşar beşer değil mi? Hepsinin kutsal ve ulvi olması mümkün mü? Bir kötü çıkıyor hepsi kötü oluyor, bir iyi çıkıyor hepsi iyi oluyor? Böyle bir mantalite olabilir mi? Bizim yapmamız gereken insana saygı duymaktır, mesleğe makama değil.

Bir insanın sıfatının ne olduğunun hiçbir önemi olmamalı. Ne kadar insan olabildiğinin önemi olmalı. Biz bu ülkede rüşvet alan polis, doktor, hakim, gazeteci, milletvekili görmedik mi? Biz bu ülkede öz evladını istismar eden anne, baba görmedik mi? Biz bu ülkede görevini ve sıfatlarını menfaatleri uğruna kötü kullanan gırla insan gördük. Hani nerede atfettiğimiz kutsallık? Velhasılıkelam biz bu ülkede makamı büyük kendisi küçük efendiciklere had bildirmezsek, karakteri ölçüsünde saygı göstermezsek çok daha böyle tepemize çıkarlar. Türk yazar, şair, düşünür ve öğretmen Hüseyin Nihâl Atsız’ın makalelerinin toplandığı ‘Türk Ülküsü’ adlı kitabında ‘Büyük Adam’ adlı makalesinde çok değerli bulduğum şu ifadeleri siz değerli okurlarla paylaşarak yazımı noktalamak istiyorum:

O halde hangi şahsiyetlere büyük adam demeli? Büyük adam, her şeyden önce iyi niyet sahibi adamdır.

İcraatındaki amiller, toplumun yükselmesidir. Kendisinin bir çıkar kaygısı yoktur. Büyük adam her devirde erdem ve meziyet diye tanınan vasıfların birçoğuna sahip adamdır. Büyük adam özel hayatında da yüksek ve temiz olan adamdır. Birtakım meziyetleri olan reziller hiçbir zaman büyük adam değildir. Sözü ile işi arasında zıtlıklar bulunmayan, yalan ve hileden payı bulunmayan büyük adamdır. Adam seçmesini, her işin ehlini bulmasını bilen büyük adamdır. Sözün kısası büyük adam pek seyrek yetişir. Bir millet için büyük adam yetiştirmek ne kadar büyük bir mutluluksa, yetiştirememek de o kadar büyük bir felakettir. Bundan daha büyük ve korkunç olan felaket ise alelade adamları büyük sanacak kadar gafilleşmektir.