Merhabalar. Kavgasıyla, gürültüsüyle, tarihi konuşmalarıyla
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bütçe görüşmeleri sona erdi. Bir kez daha
gördük ki vekiller ‘militanlar ve milletin vekili olmak üzere’ net bir şekilde
ikiye ayrılıyor. Militanlar konuşurken ‘Stand Up Show’ izleyip gülüyoruz.
Milletin vekili konuşurken ‘Acı Gerçekleri’ dinleyip hüzünleniyoruz.
Günlük hayatta bir konuşma ritüeli vardır. Bir insan ciddi
bir mevzu anlatıyordur, derinlikleriyle dinlenmesi ve üzerine kafa yorulması
gereken bir mevzudur. Onu dinleyen kişi ise mevzuya hakim olamayacak kadar
yetersiz ve donanımsız olduğu için ciddiyetten uzak ‘He he evet bende dünya
barışı istiyorum, pandalar ölmesin, buzullar erimesin’ der. Evet dünya barışı
önemli. Pandalar ölmesin, buzullar erimesin, küresel ısınmaya hep birlikte
bilinçlenerek meydan okuyalım. Fakat mevzuya dönecek olursak cevabın ve temennilerin
konuyla hiç ama hiç alakası yoktur.
İşte bizim Meclisimizde böyle konuşmalara sahne oluyor.
Vekilin biri çıkıp diyor ki ‘mutfak yangın yeri, faturalar katlanıyor, dolar
uçuyor, benzin kronometre gibi artıyor, halk ekmeğin önünde kuyruğun sonu yok,
çöpten yemek toplayanların sayısı arttı, zeytinyağını tutamıyoruz, tuvalet
kağıdı lüks oldu’ deyip ekonomik gidişata dikkat çekiyor. Başka bir vekil de
çıkıp diyor ki ‘Bayrak inmeyecek, ezan susmayacak, bu milleti
bölemeyeceksiniz!’
Şimdi kim bayrak insin dedi, kim ezan sussun dedi, kim
vatanı bölelim dedi? Kel alaka demagojik manipüle ve provokatif bir cevap.
Çünkü bayrak, ezan, vatan bu milletin en hassas olduğu konudur. Karşı tarafın
haklı söylemini ancak ve ancak provoke ederek bastırabilirim mantığıdır bu. Bu
da bir zeka örneğidir ama apaçık provokasyondur ve etikten uzaktır.
Gelelim Trabzon’un muhalefet milletvekillerine. Çıkıyorlar
kürsüye vay efendim Trabzon’a verilen sözler unutulmuş. Yahu sözler tutulmak
için mi verildi! Yatırım adasının, şehir hastanesinin, güney çevre yolunun,
hafif raylı sistemin, demiryolunun, 5 bin kişiyi istihdam etmeyi vaat eden
Çamburnu Tersanesinin iktidarla ne alakası var!
Bu projeleri annem ve arkadaşları çeyrek gününde
topladıkları altınlarla yapacaktır.
Bakın diğer milletvekillerimize kürsüye çıkıyorlar
‘padişahım çok yaşa, muhalefet tu kaka’ deyip iniyorlar. Hiç Trabzon gibi bir
dertleri var mı? Yok. Ey muhalefet size ne oluyor, bir kendinize gelin, ayıptır
ya!