Merhabalar.
Ülkemizde gün geçtikçe artan üniversite sayısına karşılık aynı paralellikle
artan işsizliği görmemek olmaz. Eğitim bir ülkeyi ayakta tutan en temel
unsurken içeriğinin boşaltılması en büyük haksızlıktır. Eğitimin niteliği,
niceliği bir ülkenin istikbali açısından çokça önemlidir. Ülkemizde pandemi
süreci ile sekteye uğrayan eğitim öncesinde de sürekli değişen müfredat
nedeniyle ağır yara almıştı. Atanamayan öğretmenlerimiz de cabası.
Üniversite sayısının
çokluğu bir gelişmişlik göstergesi midir? Yoksa üniversite bitince işsiz
dolaşan gençlerimiz istihdam odaklı yatırımın olmayışının göstergesi mi? Her
ili geçtik her mahalleye bir üniversite mantığı artık çığırından çıkmıştır. Bu
kadar kolay mı? Ülkemizde bu kadar kalifiye akademisyen var mı? Sonra işte
haberlerde görüyoruz, okuyoruz sahte diplomayla akademisyenlik yapanları. Bu
kadar çok üniversitenin varlığı kendi içinde krizi fırsata çevirenleri de elbet
yaratır.
Üniversite demek
kalifiye mezun yetiştirmek demektir. Onlarca açılan iletişim fakültelerinden
eline hiç fotoğraf makinesi almadan mezun olan yüzlerce öğrenci var. Gençler
üniversiteden kalifiye mezun olamıyor, işveren kalifiye eleman isteyip yeniden
yetiştirmek istemiyor. Ne olacak bu girdap? Yazık günah değil mi bu gençlere?
Diplomalı işsizler ordusu olarak parti kursalar birçok siyasi partiden daha çok
oy alır, Meclis’e girerler. Üniversiteye gidip hiç profesör görmemiş gençler
var. Gençleri bırak bazı üniversitelerin bölümlerinde profesör zaten hiç yok.
Böyle olur mu?
Eğitimde kalite
gelecektir, istikbaldir, üretimdir, gelişmişliktir, aydınlıktır… İçine kalifiye
akademisyen yerleştiremeyeceğiniz, okul bittiğinde tam teşekkürlü genç
yetiştiremeyeceğiniz mahalle üniversiteleri açmaktan vazgeçin. Bu iyilik değil,
bu yatırım değil, bu seçim vaadi hiç değil. Bu sadece işsizler ordusuna yeni
bir genç daha katan uyduruk bir sistem.
Ne demiş Başöğretmen
Mustafa Kemal Atatürk, “Mülkiyelilere söyleyiniz ki şimdiye kadar yaptıkları
temiz Türklüğe layık işlerine karşı, kendilerine minnetle mütehassısım. Benim
Türk milletine, Türk Cumhuriyetine, Türk İstikbaline ait ödevlerim bitmemiştir.
Siz onları tamamlayacaksınız. Yüksel Türk, senin için yüksekliğin hududu
yoktur. İşte parola budur.”
Ve sözüm o ki
yükselmek için eğitim şart…