Beşikdüzü Ak Parti'de Sezgin Krizi
Yayın Tarihi: 04.11.2024 - 09:39
Nihayetinde AK Parti milletvekilleri ilçe kongrelerine katılım göstermeye başladılar. İyi ki gösteriyorlar. Eğer kongreler il başkanı Sezgin Mumcu’ya bırakılmış olsaydı var ya kongrelerde yaşanmamış bir kriz olmazdı!
Daha dün Beşikdüzü ilçesinde yaşanan krizi kimseler unutmamış.
Belki unutanlar olmuştur, yine de unutanlara bir hatırlatayım neler yaşandığını.
Malumunuz AK Parti kongre sürecine girdi.
İl ve ilçe başkanlıklarına kimlerin aday olacağına parti içerisinde yapılan anketler ve temayüller sonrası karar verildiğini herkes bilir.
Beşikdüzü’nde de yapılan temayüle katılan il başkanı Sezgin Mumcu’nun salondaki tavrı partililer tarafından adeta yangına körükle gitmek olarak algılanmıştı.
Mumcu’nun, partilileri ile yaptığı görüşmede ilçede AK Parti’ye önemli katkılar sağlayan 3 ilçe başkanı ile görüşmesi gerekirken onları adeta yok sayıp, ‘Sizlerle sonra görüşeceğiz’ diyerek salondan ayrılmalarına neden olması partiler tarafından eleştirilere sebebiyet vermişti.
Belediye başkanlığının CHP’ye karşı kaybedilmesinin nedenlerini en iyi bilen üç başkan ile görüşme zahmetine katlanmayan Mumcu’nun toplantıdan görevden alınan başkan ile ayrılması partiye gönül verenlerde hayal kırıklığı yaratmıştı.
Ve hala Beşikdüzü’nde o an yaşananların yankısı devam etmektedir AK Parti’de.
Hadi gelin şimdi böylesine ayrıştırıcı, yok edici, küstürücü, asla bütünleştirici olmayan bir il başkanından başarı bekleyiniz!
AK PARTİ İÇİN İNTİHAR OLUR
AK Parti’de seçilecek veya atanacak yeni il başkanlığı için bir sessizlik var.
İl başkanlığı ile ilgili bakıyorum kimseden bir ses çıkmıyor.
Ben adayım.
Ben adaylık düşünüyorum.
Kimse demediği gibi kimsede de konuyla ilgili bir çalışma olmuyor.
Acaba diyorum perde arkasında veya kapalı kapılar arkasında il başkan adaylığı için bir kıpırdamalar oluyor da bizler mi görmüyor ya da duymuyoruz?
Bir gerçek var ki buraya karanlık oluşumuz.
Ben yine de buradan açık seçik yazıyorum.
Tekrar atanacak Sezgin Mumcu ile AK Parti Trabzon’da büyük irtifa kaybedecektir.
Hatta her geçen gün irtifa kaybetmeye devam ediyor.
Bırakın parti dışındakileri bir tarafa partisinde kimseyle selamı sabahı olmayan birisinin il başkanı olup kimselere dokunması, kimseleri kucaklaması mümkün olabilir mi?‘Olur’ diyenlere ben de ‘Mumcu’nun hayrını görün’ derim.
PARA KAZANMA GÜNLERİ
Neden ısrar edilir, neden bu kadar zorlama olur anlamadık, anlatamadık. İstanbul ya da Ankara’da yapılan Trabzon Günlerinin ne faydası var? Bu işlere bir son verme zamanı gelmedi mi?
Eleştirenler, bize bir katkısı yok diyenler bile apar topar İstanbul’a gidip Trabzon Günlerine katılıyor.
Üç-beş kişi kendi reklamını yapacak, birileri para kazanacak diye bu kadar masraf ve israf akıl işi değil.
Trabzon’un kurtuluş tarihi kasım ayı mı?
Bir de Trabzon’un fetih yıl dönümü bu işlere alet ediliyor.
Trabzon’un gelenekleri, kültürü, tarihi, sanatı adına bakıyoruz, ortada hiçbir şey yok. “Geleneksel Yeme-İçme Günleri” deyin daha doğru olmaz mı?
Bari Trabzon’un adını kullanmayın.
Yazık, çok yazık
PİLAVDAN DÖNENİN KAŞIĞI KIRILSIN EMİ!
Adamı tanımamışız!
Saf gibi görünüyor ama cidden adam kurnaz ve uyanık birisiymiş!
Hani ‘baskın basanın’ derler ya...
Hani ‘dinime küfreden bari Müslüman olsa’ derler ya...
Adamdaki yani Saffet Taflan’daki pişkinliğe bakar mısınız! Adam hem suçlu hem güçlü!
Bir taraftan araya adam sokup (Ali Kadir Ergül) yaşattıklarının kapanmasını istiyor, diğer taraftan aba altından sopa göstermeye çalışıyor. Pişkinliğe bakar mısınız!
Neymiş efendim Saffet Bey’i yazarken ismimi saklamışım.
Herhalde buna bozulmuş! İsmimle yazmadığım için çok alınganlık gösterdi ki tarafıma yayınlamam için tekzip göndermiş! Ahan da ismimle yazıyorum, başın göğe mi eğdi Saffet Bey? Belli ki beni başkalarıyla karıştırmışsın.
Doğrudur Sayın Taflan ile bir alışverişimiz olacaktı ama olmadı, neden olmadığını daha önce yazmıştım.
Aynı konulara değinip kimseyi de yormak istemiyorum.
Ancak geçen hafta kendisi tarafıma tekzip niteliğinde bir yazı gönderdi. Şaşırdım. İş bitmiş, araya hatırlı kişiler girmiş, kendisiyle ilgili olumlu bir yazı daha yazdıktan sonra tekzip niteliğinde bir yazının gelmesi elbette şaşkınlık yarattı bende.
Saffet Bey cin gibi bir adam! Önce işi soğutturmaya çalışıyor, sonra da aklınca oyun kurgulayıp hücum etmeye çalışıyor, yerse tabii ki! Aslında kendisi yazılıp çizilecek bir kişi de değil! Amma gönderdiği yazıda olayları saptırması yenilir yutulur olmadığı için kendisine cevap verme gereği duydum.
Saffet Bey güya bana “tükürdüğümü yalatıp ahan bunun gazeteciliği de bu kadar dedirtip beni itibarsızlaştıracak!”
Eğer gönderdiği tekzip niteliğindeki yazısını yayımlamazsam beni mahkemeye verecekmiş.
“Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz!”
Bak Saffet kardeş, yaşın başın nedir bilmiyorum.
Benim bildiğim, bana attığın feyik gibi bir çalımındır!
Sana tavsiyem, kılavuzun her kimse onu değiştir. Çünkü seni yanlış yönlendiriyor!
O kadar uyanıksın ki benim sana hamle yapmam gerekirken kim akıl vermişse sana sen yapmayı tercih ettin!
Helal olsun sana!
Elimde sana verdiğim senet ve seninle yaptığım kira sözleşmesi olmayınca elim kolum bağlandı ve o nedenle yargıya da gidememiştim.
Senet ve kira sözleşmesini iyi niyet gösterip sana güven duymayıp bir örneklerini almış olsaydım sen bak görseydin yargı önünde nasıl hesaplaşacaktık!
Evet Saffet Taflan Bey, en büyük dileğim o gün senin ofisinde seninle birlikte akit yaparken o an kim ve kimler var ise kimlerle telefon görüşmeleri yapmışsak hep birlikte yüce adalet önüne çıkıp hesabımızı görmektir.
Bundan hiç şüphen olmasın.
Kim haklı kim haksız yüce yargı önünde belli olacak.
Saffet Bey “Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın!”
HERKES SORUNU KONUŞUYOR ÇÖZÜM NEREDE?
Trabzon'un Araklı ilçesindeki Taşönü Katı Atık Entegre ve Bertaraf Tesisi ile ilgili şikayetlerin bir türlü sonu gelmiyor.
Gelecek gibi de değil.
Çevreci bir tesis olacağı iddiasıyla açılan Katı Atık Entegre ve Bertaraf Tesisi zaman zaman vahşi depolamayla, zaman zaman da çevreye yaydığı kötü koku ile hem Araklı hem de Arsin'deki vatandaşların tepkisine yol açmaktadır.
Herkes kenarından ortasından sorunu konuşuyor ama bir türlü de çözüm olmuyor.
AK Parti Araklı İlçe Kongresinde de konu gündeme geldi. Araklı Belediye Başkanı Hüseyin Avni Coşkun “Katı Atık Tesisinde yaşanan sorunlar halkımızın sabrını taşırmıştır. Bıçak kemiğe dayanmıştır” şeklinde isyan etti. Kürsüye gelen herkes sorunu konuşuyor, hamaset yapıyor ama iş çözüme gelince herkes topu birbirine atıyor.
Başkan Coşkun’a sormak lazım:
Bıçak kemiğe dayandı diyorsunuz, o zaman gereğini neden yapmıyorsunuz? Neden çözüm bulmuyorsunuz? İktidarın belediye başkanı değil misiniz?
Doğrudur, herkes fikrini ortaya atıyor ama masanın üzerine bir şey koymuyorlar!
Öyle anlaşılıyor ki Cumhurbaşkanı Erdoğan devreye girmeden bu iş yerelden asla çözülemeyecek!