Kırmadan dökmeden...
İncitmeden bükmeden...
Nahif ve zarif...
Ancak bu süreç bu kadar güzel
sürdürülebilirdi!
Nitekim iki başkan Zorluoğlu
ve Genç de bu süreci böyle yönetiyorlar, yönetmeye de devam ediyorlar.
İnşallah birilerine örnek olurlar.
Bundan dolayı da kutluyorum
kendilerini.
İki başkana konuyla ilgili sorulan her soruda...
Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu
“Herkes aday olabilir, Ahmet
Metin Genç de olabilir, olması da hakkıdır.
Sonuçta kararı verecek olan Cumhurbaşkanımız olacaktır” dedi.
Ve Zorluoğlu başkanlıkla ilgili
verdiği her cevabı şöyle bitirdi:
“Ahmet Metin Genç’le saygı
ve sevgi çerçevesinde çalışmalarımızı sürdürdük.
Birlikte güzel işlere imza attık,
eğer ben devam edecek olursam yine Ahmet Bey’le
devam etmek isterim.”
Aynı soru Genç’e sorulduğunda
Genç şu cevabı verdi:
“Ben Ankara’ya ve milletvekillerine
‘eğer Murat Bey devam edecekse asla aday değilim.
Ama o Murat Bey devam
etmeyecekse ben adayım’
dedim.”
Yani iki başkan da fikir ve
zikirlerinde bu kadar açık ve
milletin anlayacağı dilde bu
kadar şeffaf oldular.
Kısacası Zorluoğlu ve Genç
başkan adaylığı için arkadan feyikler atıp arka mahallede arayış
içerisine girip gezinmediler.
Bana göre müthiş bir siyasi
duruş sergilediler.
Bu zamanda hangi siyasetçi
böyle bir vakur duruş sergileyebildi?
Hadi birisi çıksın şu isim sergiler veya sergiledi desin.
SİZE NE ARKADAŞ SİZE NE?
Ellerinden gelse...
Haşa öyle bir güçleri olsa...
Yemin billah adamı zorla hasta yapacaklar!
Baksanıza hasta mı değil mi papatya falı açılmaya başlandı Murat Zorluoğlu’nun.
Neymiş efendim, neden bu kadar zayıflamış?
Neymiş efendim, bel fıtığı olan bu kadar zayıflar mıymış?
Neymiş efendim, acaba ne hastalığı varmış?
Adamın zayıfladığından size ne?
Adamın aksadığından size ne?
Ha insani olarak, vicdani olarak elbette sağlığı ile ilginebilirsiniz.
Ama sizin niyetiniz halis değil.
Yapmayın etmeyin, bırakın insanların hastalığını, zayıf oluşunu, siz adamın yaptıklarıyla meşgul olun.
EN ÖNEMLİ AKTÖRDÜR
Siyasi arenada en önemli aktördür.
Deriz ya “Ceketini atsın kazanır” diye...
Bu söz sanki Ahmet Metin Genç için söylenmiş.
Kimse kendisini darı ambarında zannetmesin...
Kimse boş yere havanda su dövüp “ben düşen oyları bu kadar yukarı çekerim” demesin.
AK Parti’nin oyunu yukarı çekip taşıyacak tek siyasetçi var, o da Ahmet Metin Genç’tir.
Bunun başka lamı cimi yoktur.
Bu böyle biline.
İttiraz eden varsa onlara cevabım şudur:
“Halep oradaysa arşın burada.”
MAALESEF İŞ YİNE BANA DÜŞTÜ
Kime cevap yetiştireceğimize şaşırdım kaldım.
Gazeteciler Cemiyetinin kullanmadığı cevap
hakkını ben kullanıyorum.
Evet, nedir bu Nevzat Aydın’ın karın ağrısı?
Adama baksanıza bir iki kişiye kızdığından
dolayı Trabzon yerel basınının yüzde doksanını
yalan haber yapmakla suçluyor.
Üstelik şerefsizce yapılan haberlerden dem
vuruyor.
Hadi buyurun beyler Nevzat abinize cevap
veriniz!
Başta sen olmak üzere cevap verebilir misin
sevgili Ersen kardeşim?
Ey gidi mamalar!
Ey gidi nemalananlar!
Hadi ayağa kalkınız.
Ne olur lütfedip şu kendini herkesten çok
Trabzonsporlu zanneden ve bundan dolayı da her
defasında ahkam kesmeyi kendinde hak zanneden
Nevzat ağabeyinize cevap veriniz!
Neyse Nevzat Aydın Bey’e şu an yazacaklarımız
bu kadar, arkası yarın diyerek yazımı noktalamak
istiyorum.
ZORLUOĞLU DAHA
NE SÖYLESİN?
Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu bir demecinde kendisine belden aşağı
vuruşlar yapıldığını, bundan üzüntü duyduğunu dile getirdi.
Zorluoğlu, ayrıca şunları söyledi:
“Makamlar gelip geçici, mahkeme kadıya
mülk değil, dolayısıyla bizler de gelip
geçiciyiz, delikanlı gibi, adam gibi durmak lazım, iftiraya başvurmamak
lazım.
İnsanlar ‘Murat Zorluoğlu’nu
sevmiyoruz, değişmesini istiyoruz’ diyebilirler.
Bu saygıdeğer bir görüştür
ama bunu yapmak için bel altı vurup
olmamış şeyleri olmuş gibi gösterip iftiralarla bizi yıpratmaya çalışmak kimseye yakışmaz.”
Böyle devam eden birkaç satır daha vardı
Zorluoğlu’nun konuşmalarında.
Hani başkan Zorluoğlu diyor ya ‘Mahkeme kadıya mülk değil’ diye...
Baktığımızda makamların da kimseye
mülk olmadığını bilmek lazım.
Zira Başkan da bunun idrakında.
Başkan bu söylemleriyle arkasından kolpa yapanlara, arkasından Hacivat-Karagöz oyunu oynatanlara
gönderme yapmış.
En büyük göndermeyi de bana göre, partisi içerisinde yüzüne başka, arkasından başka
konuşanlara yapmış.
Ne diyor Başkan?
“Çıkın aday adayı olun, gelsinler desinler ki biz bu işi daha iyi yaparız.”
Zorluoğlu delikanlı gibi film atıp film çevirenlerin gözünün içerisine baka baka bu söylemlerini söylemiş:
Peki bu söylemlere
muhatap olanlar, Zorluoğlu’nun söylediklerinden sonra ne yaptı veya ne yapacaklar?
Ben en çok bunu merak
ediyorum.