Bir taraf yani Ortahisar Belediyesi şehrinin geleceğini düşünüp turizm ile uğraşan sektörü korumak ve kollamak amacıyla yabancı turistlere uygulanan fahiş fiyatlardan dolayı bazı iş yerlerine kapatma kararı verirken.

Diğer taraf ise yani yargı tarafı “Hayır biz verdiğin kapatma kararını verdiğimiz kararla  durduruyoruz” diyor.

Nasıl bir denklem ama?

Hadi bilgisi becerisi olanlar gelsin çözsünler bu denklemi?

Biz zorluğundan dolayı bu denklemi çözemedik!

Denklemin çözümü niye zor biliyor musunuz.

 Bir taraf icranın başı Ortahisar Belediyesi.

Diğer taraf yargı.

Yani aşağıya tükür sakal misali…

Yukarı tükür bıyık misali...

Orta hisar belediye başkanı Ahmet Metin Genç Turizm sezonu açıldığından beri, öyle konulara değinip öyle konulara dikkat çekti, ki Genç turizmde bugün yaşanan olumsuzlukların oluşacağına taa o zamanlardan dile getirmişti.

Aynı Genç olacaklara dikkat çekerken durmadı.

Söylediklerinin takipçisi ekibiyle birlikte oldu.

Bu kez Belediyesinin uhdesinde bulunan zabıta ekiplerini gelen şikayetler üzerine ayrım kayrım yapmadan yiyecek içecek sektöründeki esnafları denetlemelere çıkardı.

Şehrimizde bazı esnafların fahiş fiyat uygulamalarına son vermek için esnafı gece gündüz denetletti.

Genç en Doğru olanı yaptı.

Çünkü iş çığırından çıkmış, işin şirazesi kaymıştı, Eğer Genç denetimleri yaptırıp önlem almamış olsaydı yemin billah Trabzon için turizm açısından gelecek yıllar kabusa dönüşecekti.

Bunu daha önce Rus turizminde şehrimiz iliklerine kadar yaşamıştı.

Bir nebze olsa da Ahmet Metin genç kanayan yaraya mehlem olmaya çalıştı.

Ancak bunun sürdürülebilirliği nereye kadar?

Zaten önemli olanda bu değimli sürdürebilirlik.

Şuan ortalıktaki fahiş fiyat yangını bir nebze olsun Başkan Genç sayesinde giderilmiş oldu.

Dedik ya nereye kadar diye?

Bakınız nereye kadarmış örneğiyle anlatayım size.

Ortahisar Belediyesi encümeni 12 işletmeye fahiş fiyat uygulamalarından dolayı kapatma cezası veriyor.

Tabii ki haklı olarak bu kapatma cezaları veriliyor, herhalde iş olsun diye değil.

Hele esnafı sırf cezalandıralım diye hiç değil.

Ne hazindir ki encümenin haklı olarak verdiği kapatma cezasına Trabzon idare mahkemesi durma kararıyla karşılık verdi.

O nedenle denklemin çözümü zor diyorum.

O nedenle aşağıya tükür sakal, yukarıya tükür bıyık diyorum.

Yargı böyle bir karar verirse, Ortahisar belediyesi haklı gerekçelerle verdiği kararların uygulanmasını nasıl yapacak?

Yanlışlık var ise.

Haksızlık yapılıyor ise.

En önemlisi haksız kazanç sağlanıyor ise,

Kim kimi nereye şikayet edecek?

Kim ve hangi kurum yapılanlar karşısında nasıl önlem alacak?

Sanki iş “karakolda doğru söyler mahkemede şaşar”  hikayesine döndü gibi!

He ne dersiniz?

BİZ İŞİN BAŞKA TARAFLARINDA DEĞİLİZ

AK Parti İl Başkanı Sezgin Mumcu’dan bugün bir iki kelam etmek istiyorum.

Mumcu’nun AK Partisi’ne nasıl il başkanı olduğunu buradan uzan uzattıysa yazmama herhalde  gerek yok.

Mumcu’nun nasıl il başkanı olduğunu?

Bu makama nasıl geldiğini?

Bu makama kimler vasıtasıyla taşındığını.

 AK Partisi’ne yakın olan.

AK Partisi’ne yakın duran.

AK Parti’de il ve ilçe yönetimlerinde görev yapan herkes iyi bilir.

Ben işin orasında burasında değilim.

Ben Sezginin kişiliğinin karakterini nasıl olduğunun derdinde de değilim.

Ben Sezgin’in hekimliğinde de hiç mi hiç değilim.

Ben Sezginin çalıştığı hastanenin önünün hem de trafik akışının yoğun olduğu ana yolun nasıl otoparka çevrildiğinde de değilim.

Ben Sezgin mumcunun AK Partisi gibi bir siyasi hareketi nasıl taşıdığının derdindeyim.

Ben Sezgin mumcunun AK Parti harekatını nasıl temsil ettiğinin derdindeyim.

Ben Sezgin Mumcu’nun partisine dolayısıyla seçmenine hizmet edip edemediğinin derdindeyim.

Ben Sezgin Mumcu’nun gerekli zamanlarda partisi adına cevap verip veremediğinin derdindeyim.

Yoksa Sezgin Mumcu iyi doktormuş iyi cerrahmış. Yakışıklıymış,  faca giyiyormuş bana ne?

Size ne?

Neyse konuyu fazla dağıtmadan devamını bir başka yazıda yazarız.

BUNU DA MI GÖRECEKTİK?

Gözümüz aydın Turizm sektöründe nur gibi bir çocuğumuz daha oldu!

Hem de ne çocuk?

Vay be bunu da görecektik .

Vay be bunlara da şahit olacaktık he!

Sektörde şimdi de yabancı  komisyoncular dönemi başladı.

E ee bu kadar başı boşluk olunca

Eeee bana dokunmayan yılan bin yaşasın denildikçe.

Eeeee benim çorbam kaynıyor yaya bakıldıkça.

Eeeee bananecilik yapıldıkça .

Çok daha nur gibi çocuklarımız olur Turizm sektöründe.

Yapmayın etmeyin ağalar.

Bu yaşananlara kim dur diyecek?

Bunları kimler denetleyecek?

Mübarek şehrimizde nereye el atsanız adeta elinizde kalıyor.

Yaşarsak bu sektörü de kim bilir daha neler neler göreceğiz?

NEDEN EL ATILMAZ?

Çok mu zor arkadaş?

Neden bir el atılmaz ışıklar yüzünden tıkanan Yomra’daki trafiğe?

Trafiğin tıkanıklığı ta alt geçitten başlıyor.

Yomra’nın girişindeki ışıklara kadar devam ediyor.

Her gün bu trafik çilesini yolu o güzergahtan geçenler çekmek zorunda kalıyor.

Acaba diyorum İlçe emniyet amirliği yaşanan bu trafik sorununu görmüyor mu?

Çözüm çok zor değil arkadaş.

Ya trafiğin tıkandığı saatlerde bir ekip koyulur oraya trafiğin akışını sağlamak için.

Ya da trafiğin akışını sağlamak için ana yol üzerindeki ışığın yeşil yanmasının lambasının süresini üç dört dakika fazla uzatırsınız.

Yapılmayacak bir iş midir?

Veya çözülmeyecek sorun mudur?