Doğru işler yapılıyor.

Aksini iddia edenlerin niyetlerinden şüphe ederim….

Keşke bir önceki dönemde de böyle güzel ve iyi işler yapılabilseydi.

Keşke başka başka işler yapılırken o işlere müdahale edilseydi!

Keşke Bartra ve Bardy alınırken hayır olmaz  söylenebilseydi.

Keşke Abdullah Avcı’nın isteği doğrultusunda bu kadar yabancı oyuncu alınmasaydı.

Keşke Trabzonspor yabancı oyuncu enkazına döndürülmeseydi.

Keşke şampiyon takımın genleriyle ve omurgasıyla bu kadar oynanmasaydı.

Neyse olan olmuş  biten bitmiş.

Geride kalmanın!

Geriye bakmanın kimseye çokça bir şey kazandıracağını da unutmamak lazım.

Bu kadar yaşanan olumsuzlukların ardından,Sonunda kalması halinde 9 milyon euro ödenecek olan Bartra’ya 1 milyon euro verilerek sözleşmesi feshedildi.

Yani zarardan kar edildi desek herhalde yanlış söylememiş oluruz!

Artık Trabzonspor bu modda çalışıyor!

Çok zarardan az zarar ederek bütçeyi haliyle kulübü yürütmeye çalışıyor Ertuğrul Doğan.

Doğan tabiri caizse kulübün yaşamını idame ettirip yarışan bir takım yaratmak için adeta “sinekten yağ çıkartıyor”

O nedenle “Yoğurdu üfleyerek yiyor” Ertuğrul Doğan..

Sizi bilmem ama bana göre doğru olanı da yapıyor başkan.

Zira kendisi de İstanbul’da yaptığı basın toplantısında bu bütçelerle bu borçlarla kulüplerin yönetilmesi ve sürdürülebilmesi mümkün olmadığını demesi her şeyi ap açık ortaya koymadı mı?

Kısaca “görünen köy klavuz istemiyor”

Kısaca şairin söylediği gibi “ karagümrük” yanmıyor “ Trabzonspor köyü” yanıyor!

BÜTÜN CAMİA DESTEK VERMELİ BAŞKA ŞANS YOK

Defalarca yazdık ve uyardık.

Trabzonspor’un ekonomik anlamda işi çok zor diye.

Hele de artan döviz kurlarından dolayı gün geçtikçe  daha da zorlaşıyor.

Nitekim her geçen gün bu zorluğu Trabzonspor kulüp olarak iliklerine kadar yaşıyor.

O nedenle bu tabloyu gördüğümüz için hep şu konuya dikkat çekmek istemişizdir.

Yine aynı  konuya dikkat çekmek istiyorum, Başkan doğanı sever veya  sevmezsiniz, beğenir veya beğenmezsiniz, eleştirir yada översiniz ,başkanlığına karşı olur veya olmazsınız,  Ancak Ertuğrul Doğan’a tüm Trabzonsporluların ve  bütün camianın kayıtsız şartsız destek olması en birinci görevi olmalıdır.

Bunun başka lamı cimi yok, olamazda.

Kulüp bu durumdayken kimse boş yere hikayeler anlatmaya veya gazel okumaya kalkmasın.

İşte ödeme tablosu ortada.

İşte ödenen rakamlarda orada..

İşte takımın kadrosu da gözler önünde…

Ödeme tablolarını gördükten sonra iyi ki Doğan ben varım dedi.

İyi ki Doğan başkan oldu diyorum…

Yoksa… herkes gibi bende sonrasını düşünmek bile istemiyorum.

NEDENSULAR DURULMAZ?

Üst yapıyı bir kenara bırakalım…

Peki diğer branşlarda dahil alt yapı olmak üzere, buralarda neden bir türlü sular durulmuyor!

Önce Bayan takımı faaliyetlere katılmayacak diye fikir beyan edildi.

Sonrasında devam edecek yönünde karar çıktı!

Gerçi durumu hala netlik kazanmadı ya!

Bakıyorum her kafadan ayrı ayrı  sesler çıkıyor bayan takımı için….

İnşallah fokurdayan sular durulup faaliyetine bir an önce başlarlar diyorum.

Burada en büyük sıkıntı elbette ki bayan takımını finans edecek ekonomik yapıda…

Sorunda zaten burada.

Öyle ya nereden karılacak bayan takımının kulübe getirecek olduğu faturalar.

Bir gerçek burada da her şey başkan Doğan’dan bekleniyor.

Dedim ya Allah Ertuğrul Doğan’ın yardımcısı olsun..

İşi gerçekten zor.

SEN NEYMİŞSİN BE BOĞUŞLU?

Allah rahmet eylesin  MFÖ nün yani Ö’sü yani Mazhar Fuat Özkan’ın Özkan’I da bu dünyadan göç etti.

Bu konuya nereden girdim önce onu yazayım?

Biliyorsunuz MFÖ’yü MFÖ yapan şarkılarının başında “sen neymişsin be abi” vardı.

Şimdi bu şarkının sözünden  nereye varacağım?

Bu güne kadar Türk futbolunu bırakın Trabzonspor’da çalıştığı süreler içerisinde Trabzonspor’a dahi bir tane kaleci kazandırmayan Alper Boğuşlu’dan biraz sizlere bahsedeceğim!

Diyeceksiniz ki buna rağmen Alper Boğuşlu Trabzonspor da nasıl neredeyse her dönem kaleci antrenörü oluyor?

Oluyor işte cancağızlarım!

Demek ki sırtını iyi bir yere dayamış!

Demek ki elinden tutan önemli bir kişi varmış!

Neyse konumuza dönelim.

Alper Boğuşlu ,yanılmıyorsam geçen sezon göreve getirilmişti, henüz yılını doldurmadan kendisine nasıl bir yetki verilmişse bir anda kaleci departmanını iptal etti.

İki üç kaleci antrenörlerinin görevine de son verdi.

Buna karşın kendi tespit ettiği 5 kaleci antrenörünü Trabzon’dakilerin köküne grav  indiya dışarıdan getirdi.

Trabzon futboluna kaleci hocası olarak hiçbir katkısı olmayan Boğuşlu ya bu kadar yetki verilmesinin nedenini hala çözmüş değilim.

Birde kafama takılan en önemli bir soru daha var oda Alper Boğuşlu’nun kaleci antrenörü olarak taşıdığı 4 özelliklerinin neler olduğudur.

Belki bilmeyeniniz vardır, ben hatırlatayım Alper Boğuşlu Milli takımda kaleci antrenörüyken UEFA adına verdiği kaleci antrenörlüğü seminerlerinde UEFA kriterlerini nasıl kendi kriterlerine çevirdiğini bundan dolayı da o dönem antrenörlük belgesi alanlarının belgelerinin UEFA tarafından kabul edilmediğini işin içerisinde olanlar iyi bilir.

Şimdi sen kalk böyle bir kaleci hocasına Trabzonspor’un kaleci departmanını teslim et!

Olacak şey mi.

E olursa o zaman bizde  “Sen neymişsin be Alper Boğuşlu” deme hakkını kendimizde buluruz.

Öyle değil mi sevgili As Başkanım Zeyyat Kafkas?