Trabzon Valisi Sayın Aziz Yıldırım’ın suçu ne? Ne yaptı Vali Bey?
Ya da ne yapsaydı?
Kurdele kesme yarışında Vali Bey arka saflarda kaldı diye bakıyorum da sosyal medya hesaplarında Vali Bey’e vurun abalıya misali vuran vurana... Herkes işini gücünü bırakmış, Vali Bey’in verdiği görüntünün peşine takılmış!
Kurdele kesme yarışmasında Vali Bey arka sıralarda kalmışsa ya da bırakılmışsa ya da unutulmuşsa ya da gözden kaçmışsa, öyle ya Sayın Yıldırım’ın suçu ne, Sayın Yıldırım ne yapacaktı?
Önündeki bayanı tutup kenara mı atacaktı?
Fotoğrafta görünmek için, her daim en ön safta yer almak için büyük mücadele edip kan revan içerisinde kaldıktan sonra fotoğrafa girebilen ve hiçbir fotoğrafı kaçırmayan il başkanı Sezgin Mumcu’yu mu ekarte edip onun yerine geçip ön safta yer alsaydı?
İl başkanı Mumcu’ya yapılacak hamle sonrası hakkında yazılacak fermanı da iyi düşünmek lazım, bunu da yazmış olayım!
Sahi soruyorum size: Sayın Vali Bey ne yapsaydı?
Kimler bu görüntüye vesile olmuşsa hem devlet geleneğine hem protokol geleneğine hem Vali
Sayın Aziz Yıldırım’a ayıp etmişlerdir.
Öncelikle böyle bir görüntü verilmemeliydi, böyle bir görüntüyü verirseniz sonuçlarına da yani yazılıp çizilenlere de katlanmak zorunda kalırsınız.
Aklımın ermediği bir konu da şu:
O ki öyle bir görüntü alanda haiz oldu veya olacağı görüldü, her konuya titizlikle yaklaşan, yapılan, düzenlenen her şeyde sorun çıkmaması için kılı kırk yaran Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç yaşananları görmedi mi, göremedi mi?
Vali Bey’in orada olduğunu bilmiyor muydu, biliyorsa neden müdahale edip Sayın Yıldırım’ı kurdele kesmeye davet etmedi?
Kimse bana Vali Bey’i göremedik, görmedik masalı anlatmaya kalkmasın.
Her şey apaçık görülmektedir ve hedef koyulan isim Halep, Şam valisi değil Trabzon valisidir.
Yaşananlarda Sayın Aziz Yıldırım’ın hiçbir günahı ve suçu olmadığına adım gibi inanıyorum.
Ortada bir nezaketsizlik varsa, aynaya bakacak olan o alanın sorumluları ve kurdele kesme işini dizayn edenlerdir.
KİM NE YAPTI SÖYLEYİN BİLELİM
Belediye başkanlığına aday olan siyasiler seçim sathında öyle vaatler verdiler ki...
Verilen vaatler karşısında kim acaba ne diyor, sahi mi, yapar mı, sadece seçimi kazanmak için mi söylüyor diye düşünmeyip demedi.
Biri çıksın desin ki ben böyle düşünmedim ve demedim.
Verilen vaatler karşısında hepimizin dudağı uçuklamadı mı?
Neyse gelelim bugüne...
Yerel seçimlerin üzerinden geçeli henüz 4 ay oldu.
Vaatler veren her aday seçilip koltuklarına oturdu.
Peki ayrım kayrım yapmadan il ve ilçeler hepsi dahil, bugüne kadar diş kovuğunu dolduracak vaatlerde hayata geçirilen bir projelerini duyan, gören oldu mu?
Ben ne duydum ne gördüm...
Bakıyorum çoğu belediye başkanı fotoğraf çektirme derdine düşmüş.
Bakıyorum çoğu belediye başkanı hizmetten çok şov odaklı çalışmalar içerisine girmiş.
Bazı belediye başkanlarını tenzih ediyorum ama şunu da vurgulamadan edemeyeceğim, çoğu belediye başkanından projeler adına bırakın ses çıkarmayı bir tıs çıkardıklarını bile göremedik.
Buradan ayan beyan ilan ediyorum, il ve ilçe belediye başkanlarının seçim süresince verdikleri vaatleri bir bir çıkarıp bugüne değin verdikleri vaatlerin hangilerine başladıklarını, hangilerini hayata geçirdiklerini arkadaşlarımızla araştırıp kamuoyunun önüne koyacağız.
Herkes kime oy verip kimi başkan yaptığını daha iyi tanıyıp görsün diye bu çalışmamızı titizlikle sürdüreceğiz.
BAŞKA GÜNDEMLER VARKEN BAŞKAN!
İyi parti Tranzon il başkanı Dr. Erkan Trabzon Valisi Aziz Yıldırım için sosyal medya hesabından kurdele kesme fotoğrafı ile ilgili bir paylaşım yaptı.
Erkan, yaptığı paylaşımda tabii ki kimseden övgüyle bahsetmedi. Adı üstünde muhalefet partisi il başkanı, yani fotoğrafla ilgili eleştirisini yaptı.
Erkan’ın yaptığı eleştiriyi beğenir veya beğenmezsiniz, orası beni çok da ilgilendirmez, ha ilgilendiren tarafı yok mu, elbette var.
Başkan Erkan fotoğrafa getirdiği eleştiriden sonra kendi sosyal medya hesabından bir paylaşım daha yaptı.
O paylaşımında Vali Bey’in kendisini aradığını, konuyu anlattığını, bayana kendisinin yer verdiğini belirtti.
Arkadaş yemin billah ediyorum böyle konuları yazarken ben üzülüyorum.
Erkan’ın sosyal medya hesabında getirdiği eleştiriye şehrin valisi başkan Muhammet Erkan’ı arayarak açıklama yapıyor ve Erkan da bunu tekrar sosyal medya hesabından paylaşıp Vali Bey’e gösterdiği hassasiyetten dolayı teşekkür ediyor.
Ya Rabbim geldiğimiz günleri görüyor musun? Mutlaka görüyorsun da biz yine sana yakarışımızı yapalım.
Bunları gördükten sonra yalvarıyoruz sana ve diyoruz ki ‘Ne olur yüce Allahım sen bizlere akıl fikir ver.’
Bir tarafta muhalefet partisi il başkanının fotoğrafla ilgili yaptığı yazılı eylem, diğer tarafta ise şehrin koca valisinin kendisini aklamak için il başkanına fotoğrafla ilgili yaptığı açıklama var.
Ve güzel ülkem...
Ve güzel ülkemin insanları...
Sizlerin her anlamda çektiği sıkıntıların kimlerin umurunda olduğunu mu soruyorsunuz?Aman sormayın...
Baksanıza siyaset yapan verilen fotoğrafın derdine düşmü.Devletin valisi de kendisini aklamanın derdine düşmüş.
Yine efkar değil sıkıntı bastı.
Hadi şimdi gelin de dinlemeyin bu türkümüzü:
Oy benim sevduceğum olur mu böyle keder / Of Sürmene yaylası on beş doktora bedel / Trabzon'un feneri yedi defa döneyi / Geldi Ege vapuru limana mi ineyi
FİYATLAR KARŞISINDA NUTKUMUZ TUTULDU
İnsanın inanası gelmiyor anlatılanlar karşısında.
İş neye döndü biliyor musunuz? Aşağıya tükür sakal, yukarıya tükür bıyık misali.
Normal yani alkolsüz lokantalardan gelen fiyatları duyuyor, şok oluyoruz.
Bu kez alkollü restoranlardan fiyatlar kulağımıza geliyor, adeta nutkumuz tutuluyor.
Yahu bu fiyatlarla lokantalara, restoranlara yine de o kadar insan gidiyorsa bir yerde bir terslik var gibime geliyor.
Bir Adana kebap olmuş 400_ 500 TL.
Restoranlar kişi başına neredeyse 2.500 liraya dönüştürmüş fiyatlarını.
Geçen hafta ismi bizde saklı bir restorana iş adamı bir grup gitmiş, gecenin sonunda hesap istemişler işletmeden, kendilerine gelen hesap 30 bin TL civarında olmuş.
Yanlış okumadınız, gelen hesap tam tamına 30 bin TL.
Gerçi iş adamı da, kendisine gelen hesap karşısında şokun şokunu yaşamış ya...
Vay anam vay!
Rakamları görüyor musunuz?
İnsanlar evine götürecek ekmek derdindeyken, diğer tarafa bakıyoruz, ayağı yere değmeyen, havada uçuşan hesaplara tanıklık ediyoruz!
Gelin de bu fiyatlar karşısında aklınıza mukayyet olun!
Ahlaklı esnaf arar duruma geldik neredeyse...
Acaba diyorum esnaf neyin kafasını yaşıyor?
Acaba diyorum bu fiyatları çıkaran işletmeci neyin peşinde?
Asgari ücretin 17 bin TL olduğu bir ülkede, bir kebap 400 tl ve 30 bin TL varan hesaplar çıkarılıyorsa vah benim ülkeme diyorum, nerelere savrulmuş nerelere gelmiş!
Diyorsunuz ki gidip de oralardan don atlet çıkanlara gitmeyiniz kardeş, gitmeyiniz. Siz, biz, onlar, şunlar gitmezse, uçuş modu yaşayan esnaf ve işletmeciler belki biraz
insafa gelir fiyatları düşürürler.
Diyoruz ama onu da başaramıyoruz.
Yine gidin bakın o mekanlara, hepsi tıka basa dolu.
Düşünebiliyor musunuz, hem pahalılıktan bahsedeceksiniz hem gelen hesabı çok fazla bulup hesaba itiraz edeceksiniz hem de bunlara karşın yine o mekanlara gideceksiniz.
Hadiyin oradan be!
Demek ki hak ediyorsunuz mekanlardan don atlet çıkmayı.
Yine de biz soralım:
Kim suçlu?
Esnaf veya işletmeciler mi?
Ya da oralara giden müşteriler mi suçlu?
Cevabı sizlerde.
Arap turistler kadar olamıyoruz. Arap turistler kaz gibi soyulduklarının farkına vardıktan sonra dere kenarı, dağ, yol kenarı, doğada bir yeşillik, neresini bulursalar kendi yiyeceklerini alıp takım edavatlarıyla oralarda konaklayıp karınlarını aslanlar gibi doyuruyorlar.
Adamları bir, yetmedi iki, o da yetmedi üç kez kazıklarsınız.
Sonrası sizlere geçmiş olsuna döner ve de döndü.
Esnafımız bunu hak ediyor mu? Hem de fazlasıyla...
Geliniz sizler de tepkinizi koyup, o ayağını yerden kesip uçan mekanlara gitmeyiniz, bakalım işin sonu nereye varacak?