Geç oldu ama sonu temiz olsun
Yayın Tarihi: 14.06.2024 - 10:00
Nihayetinde denetimler başladı. Trabzon Valiliğince yapılan açıklamada Trabzon genelinde turistik amaçlı hizmet veren konaklama tesislerinin denetlendiği belirtiliyor. Denetimlerin aralıksız devam edeceği de vurgulanıyor. Olması gereken yapıldı, yapılacak. Bundan sonra da sıkıca yapılmalı. Sap ile saman ayrılmalı. Kim işini layıkı ile yapıp istenilen bütün koşulları yerine getiriyor, kimler getirmiyor bunlar bir bir ortaya çıkartılıp gereken cezai müeyyedeler uygulanmalı. Denetimlerde emeği geçen bütün birimleri kutluyoruz. Trabzon turizmiyle ilgili yapılan tesisler de yol geçen hanına döndürülmemelidir. Dönmemesi için de devlet üzerine düşeni yapmaya başladı.
ORASI BURASI NE FARK EDER
Ha Trabzon ön ayak oluyor ha Gümüşhane... Ne fark eder ki? Hani diyoruz ya ‘Ölü rahmet bulsun da kimden bulursa bulsun’ diye. Çakırgöl’ün. Hatta Santa Harebelerinin yatırım işi de ölünün rahmet bulma işine döndü. Trabzon kanadı Çakırgöl veya Santa Harabeleri için bir şey yapmaya kalksa... Hemencecik o dağın arkasında bir ses yükseliveriyor: ‘Hop! Ne oluyor, oralar bizim il sınırlarımız içerisinde.’ E güzel kardeşlerimiz tamam doğrudur, sizlerin il sınırları içerisinde veya sizlerin de oralarda hakkı hukuku var.
Bizim anlayamadığımız...
Veya anlamakta zorlandığmız şu var:
Ha Trabzon ha Gümüşhane yatırım yapmış ne fark eder? Aynı vatan toprağı içerisinde değil mi o Çakırgöl ile Santa Harabelerinin olduğu yerler. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç Çakırgöl projesinin hayat bulması için çalmadığı kapı bırakmadı ve bırakmıyor.
Hadi bir el de siz atın! İki şehrimiz kazansın, dolayısıyla bölgemiz yatırım görsün, dolayısıyla turizme önemli tesisler kazandırılsın. Açıkçası bölge turizminin önü açılsın. Dedik ya ölü rahmet bulsun da kimden bulursa bulsun. O zaman yapılacak tek şey var, o da ortada olan meftayı herkesin el atıp kaldırmasıdır.
ZANNETMİYORUM OLDUĞUNA
Sıkça telefon alıyoruz. Duyarlı vatandaşlarımız İsrail’e tepki gösteriyor, ‘Acaba belediyelere ait sosyal tesislerde coca cola satılıyor mu’ diye sorular soruyorlar. ‘Bu konuyu irdeler misiniz’ diye de talepte bulunuyorlar. Biz de vatandaşlar adına tüm belediyelerimize soralım. Evet, İsrail’e yaptıkları zulümlerden dolayı en sert tepkimizi bizler koyalım. Vatandaşların konuyla ilgili gösterdikleri duyarlılığı acaba tüm belediyelerimiz sosyal tesislerde gösteriyorlar mı? Tesislerde İsrail menşeli ürünleri satıyorlar mı? Eğer konuyla ilgili bir açıklama gelirse belediylerimizden, buradan gelen cevapları seve seve sizlerle paylaşacağım.
SİZE NE DEMELİ MERAK EDİYORUM!
El insaf!
Yazıklar olsun!
Azıcık sıkılma, utanma, arlanma olur insanda!
Fakir fukaranın eti sadece kasap vitrinlerinde gördüğü günümüzde,
Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı dini ihtisas merkezine gıda alım ihalesiyle 8 milyonluk et alınırken etin rengi ve kokusunun tarifi bile verilmiş.
Yuh ki ne yuh!
Ulan bu nasıl Müslümanlık?
Ulan bu nasıl insanlık?
Ulan bu nasıl aymazlık?
Bakar mısınız beyzadeler kendilerine nasıl et siparişi veriyorlar, pembe kırmızı arası, kıvamı sert kendine has görüntüsü ve kokusu olacak.
Ulan rezilliğe bakar mısınız!
Ülkenin geldiği duruma bakıp sorarım sizlere: Güler misiniz ağlar mısınız?
Vay anam vay!
Yeri geldi mi israftan dem vurulur!
Yeri geldi mi ‘biz peygamberimizin ümmetindeniz’ söylenir. Amma iş yemeye içmeye gelince, her şey unutulur.
Ayıp be ayıp! İnsanların ucuz ekmek almak için girdiği kuyruk içinizi hiç mi sızlatmıyor?
SORUMLU KİM?
Aşağıya tükür sakal, yukarıya tükür bıyık misali.
Ne kadar yazılsa da çizilse de söylense de olmuyor.
Bir yerde birisi veya birileri kıble kaçığı yapıyor.
Şu yazın sıcağında, toplu taşımada, hadi yolcuların hamsi istifi gibi araçlara dolmasını bir kenara bıraktık, yahu havasız kalan araçlarda klima da mı çalıştırılmaz?
Suçlu aranıyor.
Suçlu bana göre, araçlar sivilse araç sahipleri ve şoförler, araçlar kamuya aitse kurumun idarecileridir.
Bu kadar mı zor araçta klimanın çalıştırılması?
Denetleyen yok.
Öyle ya, denetleyen olsa iş bu kadar çığırından çıkar mı?
Ekonomik koşullarla boğuşan vatandaş, bırakın da hiç değilse toplu taşıma araçlarında sıcakla boğuşmasın.
Hani bir söz vardır ya ‘Vay garibe oy garibe gelen giden takar garibe’ diye...
Vatandaş garipleşince gelen vuruyor giden vuruyor, sonunda da vatandaş eziliyor.