Sözlerin güzelliğine bakar mısınız “Şu garip halimden bilen, işveli nazlı
Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen?

Tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen, neredesin sen?”

Diyordu  rahmetli Neşat Ertaş!

Bu güzel ve anlamlı Türkünün sözlerinden yola çıkacak olursak Ak partiye oy veren seçmen daha doğrusu partililer vekilleri için Neşat Ertaş’ın türküsündeki sözlerden ilham almış gibi Ak partili Vekillerine seslenip ”Gönlümüz sizleri arıyor nerelerdesiniz sizler?” diyorlar.

Kaç zamandır?

Veya kaç gün oldu?

Trabzon’da bir tane ne iktidar partisinden nede muhalefet partilerinin vekillerden bir tanesini görebildik?

Üstelik meclis tatil olmasına rağmen görünmemektedirler.

Haksızlık etmeyelim zaman zaman CHP millet vekili Sibel Suiçmez’i kendi sosyal medya hesabından paylaştığı fotolarından görüp takip edebiliyoruz.

Demek ki bütün olay seçim olup bitene kadarmış!

Demek ki  şuan baki kalan “Öküz öldü ortaklık bitti”

Hani ya kızınca hep söyleriz ya  “ Bunun bir dahaki seferi var” diye..

Bende diyorum ki “kim öle kim kala?”

Veya “aşma kırandan aşma ben seni tanıyorum”

ESKİLERİ ŞİMDİDEN ARAMAYA BAŞLADILAR BİLE

İkinci bölüme bir dönemlere imza atan Mehmet Pekün’ün şarkısıyla başlayalım, Pekün şöyle diyor ”Zor dostum zor ,sevilmeden sevmek”

Doğru değimli sevilmeden sevmenin zor olduğu?

O nedenle Trabzon için zor günler başlıyor.

O nedenle diyorum ki Trabzonlular çok ararlar eski milletvekillerini.

Ne biliyim ki görebilsinler.

Tam yeri gelmişken yine bir uyarı daha yapmak istiyorum yeni milletvekillerini görenler insaniyet namına görmeyenlere haber versinler!

Eski Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu seçim zamanı partisi ve milletvekili adayı arkadaşlarına ağabeylik yaptı partisinin ve vekillerin lokomotifi oldu yani işini biterdi Ankara’da karargahına çekildi. Bundan sonra mı? Trabzon’a çok sık gelmese de mutlak zaman zaman hal hatır sorup çayını kahvesini içmeye gelecektir.

Bunda asla tereddüt edilmemeli.

Mustafa Şen ,Şen vekilin bırakın kendisini görmeyi, Şenin kendisine dahi telefonla ulaşabildiğinde öncelikle yapması gereken ilk işi üç kulluvellahi bir elam okumak olmalıdır.

Ne kadar doğru tam bilmiyorum, kulağıma fısıldandı. Mustafa Şen’i arayan bir muhtara ,Şen’in “sen kimsin” diye cevap vermesi Ak parti kulislerinde en çok konuşulan konular arasındaymış.

Gelelim Vehbi Koç’a vekile…

Adam zaten denizci karayla bu zamana kadar hiç bir işi olmamış!

Buradan ne demek istediğimi varın siz anlayınız.

Evet dördüncü vekilimiz Yılmaz Büyükaydın.. Büyükaydın merkezin vekili ama şuana kadar merkezde kendisini pek gören kimseler olmamış..

Yine de burada en kolay ulaşıla bilecek  ismin Yılmaz Büyükaydın olduğunu düşünüyorum.

Bu konuya nereden geldim biliyor musunuz?

Eski milletvekilleri vatandaşları alıştırmıştılar. Vatandaşın bir derdi bir sıkıntısı bir işi olduğunda İstedikleri yerde istedikleri zaman istedikleri vekile ulaşılabiliyordular.

Mutlaka istisnayı durumlar da olmuştur eski vekiller zamanında.

Ancak ne olursa olsun bir yerden kendilerine ulaşabiliyordu isteyen vatandaşlar.

Onun için bu gün milletvekillerine ulaşılmıyor veya Trabzon’a gelmiyorlar konuları  çok sıkça gündeme gelmektedir.

ORADA DA YOKTULAR

Haksızlık etmeyelim belki de geliyorlardır.

Gerçi gelseler 15 Temmuzda meydanlarda olurlardı.

Meydanlarda olup ziyaretlerde bulunan sadece eski vekil Salih Cora vardı.

Ben şahsen yeni milletvekillerini göremedim.

Ey gidi önceden öyle miydi.

Nerede bir kutlama.

Nerede bir aktivite.

Nerede bir etkinlik olsaydı eski vekillerin dördü olmazsa(Çoğunda oluyordular)bile en az üçü oradaydılar.

Bırakın oydu buydu demeyi.

Bırakın o etkinlik bu etkinliğe gitmeyi.

Düşüne biliyor musunuz 15 Temmuz için tertiplenen programlarda yoktular.

Bu biraz değil çokça düşündüren bir konu değil mi?

Ak partinin önemli bir etkinliği olacak vekilleri orada olmayacak hem de yeni seçilmiş ilk kez meclise giden vekiller bunlar olursa kim ne düşünmez?

TESOB  NE YAPIYOR?

Defalarca turizmle ilgili yaşanan sıkıntıları yazdık.

Neler yazmadık ki konularla ilgili?

Bakıyorum da  bu konu sanki tek bizim sorunumuzmuş gibi ,topa hep biz giriyoruz,  topa girmesi gerekenler topa girmekten neden imtina ediyorlar.

Neden acaba?

Konunun bana göre öncelikli muhatabı TESOB’dir.

Ama ara ki TESOB’yi bulasınız.

Neredeyse TESOB için kayıp ilanı verilecek!

Soruyorum sizlere bu zamana kadar esnafı temsil eden TESOB’nin bizzat kendisinden turizmle ilgili yaşanan sorunlardan dolayı ses çıkardıklarını duyan oldu mu?

Evet beyler, bu işin sonunda mağdur esnafın kendisi olacaktır.

Peki Esnafın temsilcisi TESOB yaşanan ve oluşan bu kadar sorunlar karşısında sessiz kalıp ,sesini çıkarmazsa , o sesi kim çıkaracak?

Hani ya değişim deniyor ya, inanın zaman vakti geldiğinde değişim yapılmazsa, konuşan dil konuşmaz olur duyan kulak ise duymaz olur.

Ve gelinen noktada, esnafı temsil eden TESOB’de  statlardaki film izler gibi maç seyreden taraftarlara dönüşür.

Pandemi döneminde kötü sınav veren TESOB bu günde çok kötü bir sınav vermektedir.

Unutmayınız yazın bunları bir kenara esnaf arkadaşlar.