A+ A-
Yorum
10

Hangi babayiğit bu borcun altına girer?

Yayın Tarihi: 29.12.2023 - 10:00

Rakamı telaffuz ederken bile insan zorlanıyor!

Ya para aranırken!

Ya para bulmak için kapı kapı dolaşılırken!

Ya para istenirken!

Ya ödeme yapılırken!         

Nasıl zorlanıldığını düşünebiliyor musunuz?

Kolay mı bir iş bunları yapmak?

Kolay mı kulübün yaşamını şu borç yumağı ile sürdürebilmek?

Kolay mı bir taraftan başarıyı yakalamak, bir taraftan milyon euro borcu ödemek?

Evet kolay mı?

Bu ay 30 milyon euro, Haziranın sonuna kadar 80 milyon euro ödenecek.

Hadi alın elinize hesap makinesini, alttan toplayın, üstten çarpın bakalım, zikredilen euro karşılıkları ne kadar Türk parası ediyor?

Hani ya her şeyi bilen, her şeye maydanoz olan futbol ulemaları var ya, bu ulemalar zaman zaman sosyal medya hesaplarında atıp tutarken, attıklarında da mangalda kül bırakmayanlar.

Evet sizlere sesleniyorum.    

Sizler için klavye kabadayılığı yapmak biliyorum çok kolay bir iş, diyorum ki yüreğiniz yiyorsa, paçanız yetiyorsa var mısınız elinizi değil parmağınızı taşın altına koymaya?

Neden parmağınızı koyun dedim biliyor musunuz? Oluşan borç yükü elinize fazla geleceğinden dolayı.

Ve buradan açık seçik çağrı yapıyorum, var mı veya çıkar mı Doğan’dan başka sürdürülebilmesi çok zor olan bir kulübe talip olup yönetecek bir babayiğit?

Hadi var ise çıksın söylesin.

Bakıyorum da herkes gerçeklerden kaçıyor.

İşleri güçleri transfer yapılacak mı yapılmayacak mı?

İşleri güçleri skorborda yazılan sonuçlar.

İşleri güçleri Ertuğrul Doğan’a nasıl ve nereden vururuzun hesabını yapmak.

Bakın Doğan benim babanın çocuğu değil, ama bir realite var, oda Doğan olmazsa Doğan “Şu an ben bırakıyorum” derse, bırakın Trabzonspor’un sahada mücadele etmesini, Trabzonspor’un kulüp binasından dışarı çıkacak dermanı olmaz.

Daha doğrusu dışarı adım atamaz.   

Böylesine devasa rakamları kim ödeyebilir?

Ne diyeyim? Allah yardımcısı olsun başkan Ertuğrul Doğan’ın.

Ve Doğan’a destek olanların.

İşleri cidden çok zor.

Ve klavye kabadayılarına son sözüm… Mezar taşlarında yazar, anlayana tabiî ki çok güzel bir sözdür: “Şefaatinden vazgeçtim, mezarımdan taş çalma yeter.”

Bilmem anlatabildim mi?     


KİMSE BORCUN FARKINDA DEĞİL


Neyin transferi isteniyor anlamış değilim.

Kulübün borcunun ne kadar olduğu açıkça ortada.

Oyuncu kadrosu da hakeza…

Oyuncu olarak kulüp ağzına kadar tıka basa dolmuş.

Daha ileri gideyim, kulüp yabancı oyuncu enkazına çevrilmiş.

Sizler ‘transfer de transfer’ diye bağırıp çağırıyorsunuz!

Ne olacak?

Transfer yapılsa Trabzonspor şampiyon mu olacak?

Ne olacak?

Transfer yapılsa Trabzonspor’un omzuna yıldız mı takılacak?

Ne olacak?

Transfer yapılsa camianın başı göğe mi değecek?

Sahi ne olacak transfer yapılsa?

Bırakın ucuz kahramanlık yapıp kahramanlık türküleri söylemeyi.

Biraz başınızı kaldırıp Trabzonspor’a sahici gözle bir  bakın, bakın bakalım neler göreceksiniz.

O gördüklerinizle “yahu buna da şükür, ne transferi, yeter ki kulüp yaşasın” demeyecek misiniz?

Ne olur rüya aleminden kendinizi bir kurtarıp Trabzonspor’a ciddi manada destek olmaya çalışın.

Benden söylemesi, yarın çok geç olabilir hepimiz için.


MUTLAKA MÜDAHALE EDİLMELİDİR

           

Herkes hesabını vermeli yaptığının.

Hem de dibine kadar vermeli.

Ne güzel öyle ya. İstediğin gibi kulübü yönet, istediğin gibi transferler yap, kulübü borç batağına sok ve sonra da hiçbir şey yapmamış gibi çekip git.

Olacak iş mi?

Yapılacak şey mi?

Kabul edilecek durum mu?

Bugün Trabzonspor’un geldiği durumun ekonomik anlamda sürdürülemez olduğunun nedeni bana göre tam budur.

O nedenle herkes yaptığının hesabını vermelidir.

Hele de uğrattığı zararın faturasını tek kuruşuna kadar ödemelidir.

Yara kontrol edilip ameliyat edilemez duruma gelmiştir!

Hep ne deriz “Yara kangrene dönüşmeden yaraya müdahale edilmelidir.”

Trabzonspor’da yara artık kangrene dönüşmüştür.

Tedavisi nasıl olacak?

Nasıl yaraya müdahale edilecek inanıyorum ki kimseler bilmiyordur!

Trabzonspor”un şu anki  gidişatı “bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete” gibidir.

Kimse bu konuda bize La Fontaine’den masallar anlatmaya kalkmasın.

Kimsede topu orta alanda evirip çevirmesin.

Durum bu kadar net ve kötüdür.

İşte kıyamete doğru giden alameti başkan Ertuğrul Doğan hem yönetmeye çalışıyor hem de yürütmeye.

O nedenle diyorum ki kimse kalkıp da suyu bulandırmaya çalışmasın.

 

TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ ARTIK           

 

Birkaç sözüm de Abdullah Avcı’ya olacak.

Artık her maç sonrası, hiçbirimiz sizden ne bir mazeret duymak ne de dinlemek istiyoruz.

Sizin ve bizler için “Takke düşüp kel görünmüştür.”

Bizler için şöyle düşünüyor olabilirsin: Nasılsa onları süslü püslü içi boş sözlerle kandırıyorum!

Siz de bilirsiniz hocam, Trabzon küçük bir şehirdir, herkes herkesin ciğerini taa en ince ayrıntısına kadar iyi bilir.

Bak Trabzon’un küçük bir şehir olduğunu maç akşamı katıldığın bir gecede sen de görmüş oldun.

Yapma be hocam, sana güvenip seni tekrar göreve getiren Ertuğrul Başkana ihanet etme!

Senin yüzünden Başkan da zor durumda kalıyor.

Başkan Doğan zatialinize sonsuz bir kredi limiti açarak, üstelik senle ilgili kendisine gelen eleştirilere göğüs gererek arkanda durmuş.

Daha ne yapmasını bekliyorsun başkan Doğan’dan?

Sevgili hocamız temeninmiz bundan sonra önce size güvenip ve inanıp tekrar göreve getiren başkan Ertuğrul Doğan’a, sonra da camia ve taraftarlara layık olmaya çalış.

Benden söylemesi, her geçen gün size duyulan güven ve inandırıcılık zafiyete uğruyor.

Zafiyete uğrayan güveni durdurmak için her şeyde frene basmalısın.

Etiketler