İlla Can Kaybı mı Olmalı?
Yayın Tarihi: 23.09.2024 - 09:38
Bölgemizin sel ve heyelan bölgesi olduğunu bilmeyen var mıdır?
Peki bol yağış alan bölge olduğunu bilmeyen var mı?
Bu iki soruma verilen cevap herhalde hayır olacaktır.
Eğer Karadeniz bölgesinde yaşıyorsanız tabii ki cevabınız hayır olacaktır.
Yıllardır bilim adamları, hemi de profesörler bu gibi konularda her defasında uyarılarını yapar.
Burada şu soruyu sorayım:
Bilim adamlarının yaptıkları uyarılara uyan var mı?
Bilim adamlarının yaptıkları uyarıları takan var mı?
Buna da cevap kocaman bir hayır olacaktır.
E o zaman ağlamanın sızlamanın faydası kime olacak?
Allah aşkına Giresun ilimizin ilçelerinde yaşanan sel felaketinin üzerinden çok geçmedi.
O sel felaketinden sonra başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere devlet erkanı herkese uyarılarını yapmıştı.
Ne demiştiler?
“Bundan sonra dere yataklarına hiçbir yapılaşma yapılmayacaktır, bu kesinlikle yasaktır.”
E ne oldu?
Yine aynı tas aynı hamam misali herkes bildiğini okudu, okumaya da devam ediyorlar.
Ondan sonra da “Anne bize ne oldu” “Baba bizi kim kurtaracak” diye ağıtlar yakılmaya başlanıyor.
Bugün de sel felaketi Trabzon ilçelerini vurdu.
Ben ne bileyim ki yine bu yaşananlardan dolayı bizler ders alalım ve dersimize iyi çalışalım ve önlemlerimizi de ona göre alalım.
Dedim ya ama nerede diye?
Bir de derse almak için illa
can kaybının mı olması gerek?
Ne olur şu bilim insanlarının söylediklerine bir kulak kabartınız.
İnanın çok bir şey istenmiyor sizlerden.
ÖNEMLİ SORUN ÇÖZÜLMELİ
Kim el atacak?
Sorunu kim çözecek?
Öyle ya okullar açıldı?
Sorun büyük.
Kimi sorun çözülecek.
Kimi ise konuya vakıfız, çözüm arıyoruz diyor.
Ancak ne sorunu çözen var ne de soruna el atan.
Hani diyoruz ya “Bindik bir alamete gidiyoz kıyamete.”
Çocuklarımız da şu an alamete binmiş gibi sağlıkları riske edilerek temizlik konusunda kıyamete doğru yol almaktalar!
Tasarruf yapılacak adres temizlik mi olmalı?
Okullar hijyen olarak sıkıntılı bir süreçten geçiyor.
En kısa sürede temizlik dolayısıyla hijyen sorunu kadrolu ve güvenceli istihdamlarla çözüme kavuşturulmalıdır. Yoksa yarın çok daha büyük tehlikeyle çocuklarımız karşı karşıya kalabilirler.
DÜNYA DÖNEYİ HAYAT DEVAM EDEYİ
Evet, merak ediyorsunuzdur rektörlük atamasıyla ilgili ne yazacağımı.
Ben de sizlerin yerinde olsam ben de “Ahan da Hamdullah Bey tekrar atandı, Miraç Özağcı bakalım şimdi ne yazacak” diye merak ederdim.
Doğrudur, o kadar yazdık çizdik Hamdullah Bey için.
Nihayetinde kimsenin adamı olmayan Çuvalcı Bey (!)birilerine son vuruşu yaptırıp tekrar KTÜ rektörü olarak ikinci kez atandı.
Hayırlı olsun, başarılar diliyorum kendisine.
Sabah gazeteye giderken aracın radyosunda Hızır Acil söylüyordu.
Kimi geliyi, kimi gideyi,
Dünya döneyi,
Hayat devam ediyi,
hayat devam ediyi...
Evet beyler bayanlar, hepimiz için hayat devam ediyi.
Bizler önümüzdeki maçlara... Bir de gruptan çıkaranların nasıl nokta atışla o makamlara geldiklerine bakacağız.
Doğru diyi Hızır Acil:
Kimi gideyi kimi geliyi,
Hayat devam ediyi...
Öyle değil mi grupçu kardeş!
Dip not: Kınalı kuzuma bundan böyle 7/24 KTÜ’de nöbet görevi yazıyorum, bilginize Rektör Bey!
TABAN VE MİLLET ÖNEMLİ
Adam akıllı!
Elinde kalan yöneticileri AK Parti ilçe başkanları yapmaya çalışıyor.
Kimin aklına gelir bu?
İşte Sezgin Mumcu’nun aklına geldi.
Yomra ilçe başkanı kendi yönetiminde bir isim oldu.
Vakfıkebir ilçe başkanı içinde kendisinin önerdiği bir ismi ilçe başkanı yapmak istiyor.
Böylelikle de kendisine güç devşirmeye çalışıyor!
Halbuki Sezgin Mumcu’nun unuttuğu bir şey var.
O da gücün tabandan ve milletten alındığıdır.
Tabana ve millete rağmen yandan, ortadan, kenardan, oradan, şuradan, buradan ne kadar güç devşirmeye kalkışsan da asla güçlü olamazsın.
Asla istediğin güce de ulaşamazsın.
Sözüm meclisten dışarı “Ölecek adam cami avlusuna işermiş.”
Nokta.
BİRİNCİLİĞİ NASIL VERDİ?
Trabzon en pahalı satılık konutlara sahip büyükşehirler arasında yedinci sıradaymış.
Aslında bizler birinciliği kimselere kaptırmayız da, demek ki bir yerlerde kıble kaçığı olmuş sıralamada.
İşin latifesini bir kenara bırakılım.
Biz olaya şuradan bakalım:
Trabzon memur ve emekli şehri.
Aynı zamanda işsizliğin kol gezip cirit attığı bir şehirdir Trabzon.
Siz bakmayın büyükşehir diye isimlendirilmesine, bana göre Trabzon, büyükşehrin butik halini almış bir şehirdir.
Buna rağmen konut fiyatlarının aşırı derecede uçması, konuta arzı talebi de önemli derecede etkilemektedir.
Trabzon’da yaşayan bir aile uçuk kaçık istenilen fiyatlarla nasıl konut sahibi olsun?
Ne yapsınlar?
Şapkadan tavşan mı çıkarsınlar?
Hadi ev almayanlar kirada oturmayı tercih etseler.
Burada da önemli sıkıntılar var.
Ev kiraları 15 ila 20 bin tl bandına oturmuş.
Bu fiyatların dışında ev bulmak hayalden de öte olmuş.
Yani Trabzon her konuda pahalılıkta öyle zannediyorum ki sıralamada ilk üçün içerisinde.
Yani işe nereden bakarsanız bakın, işin içerisinden çıkmanız mümkün değildir.
“Allah herkesin yardımcısı olsun” demekten başka yapacak bir şey kalmadı herhalde.
SAMSUN'DA DA VARIZ!
Bölgemizin sesi, dili, kulağı olan Karadeniz gazetesi, yeni bir yolculuğa daha çıktı.
Ordu’ya kadar dağıtım ağı olan gazetemiz, hinterlandını, salı gününden itibaren Samsun’a kadar uzattı.
Bundan böyle Samsun’da da varız.
O nedenle diyoruz ki, duyan duymayana, okuyan okumayana çok çabuk haber versin!
Gazetenizle Samsun’daki yakınlarınızı mutlaka buluşturun.
Buluşturun ki, hem sizlerden hem de bölgemizdeki şehirlerimiz ve ilçelerimizden haberleri olsun.
Bizler Tek-Art Medya Merkezi olarak, yönetimkurulumuzun da desteklerini alarak gazetemizi bölgemizde daha güçlü hale getirip sizlerle buluşturmaya devam edeceğiz.
Yeter kisizler bizlere güç veriniz.