İnşallah Hayat Bulur Hayatımızda Olur
Yayın Tarihi: 18.11.2024 - 11:29
Çakırgöl kayak merkezi projesi nihayetinde hayat bulacakmış.
Ankara’da karar öyle verilmiş.
Ankara’dan verilen fotoğrafa bakıldığında biz de böyle anlıyoruz...
Ancak şu da bir gerçek 2019 yılından beri Çakırgöl projesinin hayat bulmasını bir kenara bırakın hayatımızın içerisinde olacağı söylendi duruldu, ne var ki Çakırgöl projesi bir türlü hayat bulamadı.
Belki de yayla yolları işe engel oldu!
Belki de yağan yoğun kar!
Kısmet bugüneymiş diyelim.
Bundan sonra yapılması gereken tek bir şey var, o da yağmur, kar duası yerine Çakırgöl projesinin hayat bulması için duaya durmak olacak.
Çünkü Trabzon’un turizm açısından böylesine önemli destinasyona çok ihtiyacı var.
Hep birlikte şehrimize göğsümüzü gere gere turizm şehri demiyor muyuz?
Ancak turizm şehri olarak sadece iç ve dıştan gelen turistlere iki ay bilemediniz üç ay hizmet verebiliyoruz.
Sadece yaz turizmi yapılarak ne Trabzon’a ne de bölgemize ekonomik anlamda çokça katkı sağlanamayor.
Bunu kış turizmiyle de desteklemek gerek.
O nedenle Çakırgöl kayak merkezi projesini çok önemsiyorum.
Amma kayak merkezi gibi önemli yatırımlar yapılırken biraz da esnaflarımızı denetlemek lazım diye düşünüyorum.
Trabzon’a gelen turistleri yolunacak kaz olarak görmemelidirler.
İşte her şey ortada açık seçik görülüyor, altın yumurtlayan tavuk gibi Arap turistlerin şehrimizden dörtnala nasıl kaçtıkları!
VAATLERİ ÇOK DAHA BEKLERSİNİZ
Erkut Çelebi’den yazımıza girmişken yine oradan devam edelim.
Çelebi ticaret ve sanayi odası başkanlığına aday olduğu dönemlerde, ben karşısında aday olan Suat Hacısalihoğlu ve ekibini desteklemiştim.
O dönemde Çelebi ile ilgili negatif yazılar yazarken, değer verdiğim bir büyüğüm de Çelebi’yi destekleyen yazılar yazıyordu.
Hatta Çelebi’nin ticaret ve sanayi odası başkanı olduğunda çok başarılı olacağından, Trabzon ticaret ve sanayisine önemli hizmetler yapacağından o kadar emindi ki o büyüğüm zaman zaman o konularda kendisiyle fikirlerimiz çok çatışmıştı.
Gel zaman git zaman derken... Şunun şurasında ticaret ve sanayi odası seçiminin üzerinden iki yılı aşkın bir zaman geçti, maalesef bu süreç sonunda zamanın beni haklı çıkardığına tanıklık ederken diğer taraftan da kıs kıs gülmeyi de ihmal etmiyorum.
Özetlersek yaşananları, Amerika yeniden keşfedilmiyordu!
Bu sözden yola çıkacak olursak, Erkut Çelebi’yi bütün iş dünyası yakınen çok iyi tanıyordu!
Yine de ben iki konuya dikkat çekmek istiyorum sizleri.
Çelebi’nin iki hedefi vardı seçime girerken, bir tanesi ticaret ve sanayi odasına başkan olmaktı...
İkincisi başkan olduktan sonra, iş hacmini büyütmekti.
Evet, iki hedefinde de başarılı oldu Erkut Çelebi.
Peki oda için ne yaptı?
Söylenenlere göre konuşmaktan, vaat vermekten başka bu zamana kadar elle tutulur gözle görülür bir şey yapmadı. Çelebi’nin önemli ve ilk yapacağı vaatlerinden biri yatırım adası projesiydi. Çelebi’nin “Seçilirsem yatırım adasına 61 kamyon hafriyat dökerek işe başlayacağım” sözünün hala hayat bulmaması sanki yıllardır Trabzon’a gelmesi beklenen kara trenin hikayesine dönüşmüş gibi oldu!
Yatırım adası konusunda da kendisini destekleyenler bile Çelebi’ye müthiş eleştiriler yapıyor. Gerçi hangi konuda eleştiri almıyor ki?
Kim ne derse desin ben Erkut Çelebi’ye haksızlık yapıldığına inanıyorum.
Ticaret ve sanayi odasının temsil edilmesi gerektiği her yerde Çelebi’yi görmek mümkün.
Bürokrat, siyasiler ve bakanlarla da yeri ve zamanı geldiğinde güzel fotolar veriyor.
Zaman zaman fikir de beyan ediyor.
Eeee bir başkan daha ne yapabilir ki?
Ben yine de söyleyeyim, “Başkanın günahını boş yere alıyorsunuz!”
İŞ BİLENİN KILIÇ KUŞANANIN DERLER
Şeyh uçmaz, şeyhi müritleri uçurur derler.
Acaba işin gerçeği böyle midir?
Yoksa hep birlikte mi uçulur?
Bizlerin şeyhlerle, şıhlarla, cemaatlerle işimiz olmadığı için buralar bizlere çok karanlık kalıyor.
Erkut Çelebi de uçuyormuş!
Hem de kısa sürede çok uçmuş veya uçurulmuş!
E burası Agora Meyhanesi değil! Burası padişahlara ferman yazdıran atraksiyonların, aksiyonların çokça yapıldığı şehir Trabzon...
Neymiş efendim, Erkut Çelebi Arsin organize sanayi başkanlığı yaptığı dönemlerde, organize sanayide kendisinden habersiz bir kuş uçmazmış, ama kuşun yerine kendisini uçurmayı başarmış!
Öyle diyorlar...
İş bilenin kılıç kuşananın gardaşşş!
Bal tutan parmağını yalar gardaşşş!
Sonra çalışın, pardon uçun sizin de olsun gardaşşş!
Neymiş efendim, Erkut Çelebi birkaç mülkü kendi şirketinin üzerine satın alarak önemli paralarla kiraya veriyormuş.
Size ne, size ne oluyor gardaşşş?
Sizin elinizi tutan mı var? Sizler de satın alın Çelebi gibi!
Neymiş efendim Erkut Çelebi’nin Trendyol’a kiraya verdiği yere şimdi fiyat biçilemiyormuş!
Vay vay vay daha neler neler!
Neymiş efendim daha dün Hürriyet gazetesinin matbaasını yeni parayla 170 milyon eski parayla 170 trilyon vererek almış!
Ne yapsaydı, almasa mıydı, üstelik hemen yanı başındaki yeri başkalarına mı kaptırsaydı?
Trendyol’un kiraladığı yerile Hürriyet’in yeri yapışık kardeş yani ikiz kuleler gibi...
Neymiş efendim Erkut Çelebi Bosna’da otel almış, otel işletmeciliği de yapıyormuş!
Helal Adanalı Celal demekten başka ne diyebiliriz ki Erkut Çelebi’ye.
Neymiş efendim Erkut Çelebi Şinik Organize Sanayi Bölgesi başkanlığını yapıyormuş.
Adam başarılı bir iş insanı, demek ki bir koltukta birkaç karpuz taşımasını başarabiliyormuş!
Ticaret ve sanayi odası başkanlığının yanında Şinik Organize Sanayi başkanlığını da yürütmek her babayiğidin harcı olmasa gerek!
Dip not: İlgilenenler olur belki uçmak için, rakım olarak çok yüksek olan Şinik Organize Sanayi Bölgesi uçmaya elverişli bir bölgedir! Yeter ki Sayın Başkan Celebi gibi uçmasını bilesiniz.
BAŞARISIZLIK MI ÖDÜLLENDİRİLİYOR
AK Parti’de ilginç şeyler oluyor!
AK Parti’de kaybedenlerle devam ediliyor, partiye değer katıp katkı verenler ise oyun dışına itiliyor...
Gördüğümüz fotoğrafa baktığımızda, başarısızlık adeta ödüllendiriliyor.
Merak ediyorum yerel seçimlerde kaybedilen ilçeler ve kaybedilen oylar genel merkez tarafından nasıl okundu ve okunuyor?
Ortada bana göre müthiş bir başarısızlık var Trabzon genelinde.
Oy kaybetmeyen bir tane il ilçe bana söyleyebilir misiniz?
Hadi buraları geçtik diyelim ya Ortahisar’a görevlendirilen Dr. Seyit Hisoğlu’nu nasıl yorumlayalım?
Güzel bir örnektir il başkanı Dr. Sezgin Mumcu. Mumcu ne yaptı ki partisi için Dr. Hisoğlu da onu yapsın?
Acaba diyorum bizim bilmediğimiz, bizim görmediğimiz bir hastalık mı peyda oldu AK Partisine ki başkanlık için doktorlar tercih ediliyor?
İşin latifesini bir kenara bırakalım. AK Parti’nin böyle bir yapılanmayla başarılı olup eski günlere dönmesi mümkün değildir.
AK Parti’den cumhurbaşkanı Erdoğan’ı çekip alın bakalım AK Parti diye bir parti ortada kalır mı?
Hele de bu kadrolarla!
Korkum o ki il başkanlığındada değişim yapılmayıp Sezgin Mumcu’yla devam edilip öyle bir karar alınırsa ben geçmiş olsun dileklerimi AK Partililere şimdiden iletmiş olayım.
“Geçmiş olsun!”
VAY BE HERKES SAHNE ALIYOR!
Düşme abi.
Düşmeye gör.
Koltuktan kalkma abi.
Kalkmayagör.
Yanında, yakınında, arkanda, önünde kimseyi bulamazsınız.
Hani o etrafında pervane gibi fırıl fırıl dönenler?
Bir bakmışsınız ki bir anda hepsi kaybolmuş.
Hani isminden cisminden çekinip ortaya çıkamayanlar?
Bir bakmışsınız ki Şalpazarı Belediye Başkanı Refik Kurukız gibi sosyal medya mecralarında boy gösterir olurlar.
Nasılsa saha boş!
Nasılsa üzerindeki Demokles’in kılıcı yok!
Ömer Ayar MHP’nin bir önceki il başkanıydı. Ayar günahı ve sevabıyla icra ettiği il başkanlığını dava arkadaşı Tolga Sivrikaya’ya devretti. Ayar’ın gitmesi için araya girmeyen bir Allah’ın kulu kalmamıştı.
Gün geçmiyordu ki Ayar genel merkeze şikayet edilmesin.
Nihayetinde naifliği, nazikliği, doğruluğu ve dürüstlüğü ile önemli izler bırakıp görevini ifa etti Ömer Ayar. Mutlaka yine davanın içerisinde olacaktır kendisi.
Ben arkasından, yanından, önünden paçalarını aşağıya çekmeye çalışanlara sadece ve sadece şunu diyorum: Keser döner sap döner, bir gün gelir hesap döner.
Güzel ve anlamlı bir sözdür, lütfen kaydediniz!