Birkaç gündür kınalı kuzum ile KTÜ’nün altını üstüne getiriyorduk. İşi biraz rölantiye almak için bugün spor temalı yani Trabzonspor’la ilgili konularda biraz yoğunlaşalım istedik. Ve öyle de yaptık. Sizleri kınalı kuzum ile biraz eskiye, biraz düne, biraz da bugüne

getirmeye çalışacağız. Şimdiden iyi seyirler, pardon iyi okumalar kınalı kuzum ile diliyoruz sizlere. Evet kınalı kuzum, bugün başka bir gündemle okuyucularımızın karşısında olmak istedim, ne dersin?

-Eyvallah üstadım, bazen tebdili mekanlarda ferahlık vardır, biz de bugün öyle yapalım. Kınalı kuzum, direkt konulara girelim.

-Üstadım, yeter ki sen iste, ne öğrenmek istiyorsun benden? Kınalı kuzum, birkaç gün önce Ahmet Ağaoğlu eski divan başkanı Nizamettin Algan’ın cenaze törenine katılmıştı. Ağaoğlu’nun törene katılımına çok yorum yapılmıştı, sen nasıl okudun Ağaoğlu’nun törene katılımını?

-Üstadım, mutlaka sen de aynı yorumlamışsındır. Özkan Sümer’in cenazesine katılmayan ağamınoğlu neden Algan’ın cenazesine katıldı? Katılmış ise vardır bir bildiği ya da vardır bir beklentisi. Ben de cenaze törenini yakın takip ettim, ağamınoğlu çok masum, çok üzgün bir görüntü sergiledi. Sanki

Trabzonspor’un bugün geldiği durumdan kendisi sorumlu değilmiş gibi, sanki bu kadar borcu kendi yaptırmamış, sanki bu kadar transfer yapıp Trabzonspor’u yabancı oyuncu enkazı haline çevirmemiş gibi bir hal içerisindeydi! Kınalı kuzum, konuyu nereden aldın, nerelere taşıdın?

-Üstadım, yok öyle üç kuruşa beş köfte almak. Bu camia kimin ne yaptığını, kimin Trabzonspor’u batağa sürüklediğini bilmelidir, öğrenmelidir. Yahu Allah aşkına ağamınoğlunun Trabzonspor’u nasıl bir felakete sürüklediğini görmek veya bilmek için kahin olmaya hiç mi hiç gerek yok. Newton dönemine gidin, o zamanın mevcut yönetimi Abdullah Avcı’nın teknik direktör olması için nasıl mücadele ettiklerini iyi bilenderdenim. Buna rağmen ağamınoğlu Avcı’nın olmaması için masayı yıkan taraf değil miydi? Sonra kendisi işi oldu bittiye getirip Newton’u takımın başına teknik direktör yapmadı, işte Trabzonspor’un arşivi orada alın bakın, Newton döneminde kimler nasıl transfer edilmiş kim sayesinde? İlahi kuzum vur dedik öldürüyorsun adeta.

_Üstadım, alınan kötü bir sonuçtan sonra yangından mal kaçırır gibi bazı ulemalar ağamınoğlunun ismini zikretmeye başlıyorlar...

 Neymiş efendim şampiyon başkanmış, neymiş efendim o gelmeliymiş! Nereye gelecek, kim getirecek? Daha geçen sezon, Abdullah Avcı’ya bu kadar transferi yaptıran kim, yapılan transferlerin altında kimin imzası var? Yapmayın Allah aşkına, benim kuzu aklımla alay etmeyin. Kınalı kuzum ne bu şiddet, bu celal?

-Üstadım, ağamınoğlunun ismini duyunca deliresim geliyor, aklım karışıyor, yahu bana açtırmayın kara kaplı defterlerimi. Ağaoğlu’nun Trabzonspor’a nasıl zarar verdiğini camiada bilmeyen mi var? Ağamınoğlu başkan olmadan ve başkan olduktan sonraki variyetini ve iş hayatını bir incelesinler bakalım neler bulacaklar? Şimdi kalkımışlar ağamınoğlu gelsin diyorlar... Kınalı kuzum bu arz talep işi değil mi? Kendine güvenen, parası pulu olan, kaynak yaratacak olan gelsin ne olacak ki?

-Üstadım, ağamınoğlunun Trabzonspor’a başkan olduğu dönemleri, Trabzonspor’daki envanteri bir açın inceleyin, bakalım envanterinde Trabzonspor’a ne kadar katkı yapmış, neler bağışlamış göreceksiniz. Güzel kuzum ne oluyor? Nedir sende bu Ahmet Ağaoğlu fobisi?

_Üstadım ne fobisi? Dedim ya bana kara kaplı defterleri açtırmayın, ağamınoğlu bu kadar işi iyi yapıyordu, o zaman neden bırakıp gitti?

Neden tekrar başkanlığa aday olmadı?

Sence neden olamamıştır güzel kuzum?

-Üstadım, aslında olacaktı da kendisine destek bulamadı, hangi kapıyı çaldıysa karşısına buruk acı çıktı! Hatırlayınız o dönemi, çalmadığı ve gitmediği kapı bırakmamıştı. Önce eski başkanlardan Nuri Albayrak’ın kapısını çaldı, Albayrak’tan başkan adaylığı için destek istedi, istediği desteğin yanına oğlunu yönetime almayı Albayrak’a teklif etti, buna rağmen Nuri Albayrak’tan hayır olmaz cevabı aldı. Sonrasında Nevzat Aydın’ın kapısını çaldı. Aydın’dan hem ekonomik hem de manevi olarak desteğini istedi, Nevzat Aydın da ağamınoğlunun teklifine nazikçe hayır cevabı verdi. En sonunda Trabzon kanadından Celil Hekimoğlu’nun kapısını çaldı,

Hekimoğlu’ndan da olumsuz cevap gelince aday olmayacağını açıklamak. zorunda kaldı. Güzel kuzum, buradan anlaşılıyor ki Ahmet Ağaoğlu istediği desteği bulsaydı adayım diyecekti.

-Aynen öyle üstadım, ben neyi anlamıyorum biliyor musun? Ağamınoğlu bu kadar olumsuz işler yapmasına karşın tekrardan adayım diyebiliyor, hatırlayınız, Trabzonspor kongresinden sonra ilk kez Trabzon’a ayak basan Ahmet Ağaoğlu, cenazede yer alan bir taraftarın söylediği, “Başkanım geri dön. Bu kulübün başkanı ol” çağrısına, “Allah bir daha nasip etmesin” cevabı vermişti. Doğru diyorsun kınalı kuzum, bu ifadeyi kullanmıştı, peki ondan sonra nasıl aday olacaktı?

_Üstadım beni ağamınoğluyla mahkemelik mi yapmak istiyorsun? Kısa ve net söylüyorum, ağamınoğlu bu işte ünlü siyasetçimiz ne demişti: “Dün dündür bugün bugün.” Ağamınoğlu için de dün dediği dünde kaldı, o bugüne bakıyor ve böyle biri Trabzonspor’a tekraradan başkan olmak için hamleler yapıyor ve böyle birine ne hazindir ki camiada destek verilmeye çalışılıyor, yazıktır günahtır ya. Allah Trabzonspor’u carpar ve de çarpıyor... Ne günahı vardı

Ertuğrul Doğan’ın? Böylesine her şeyiyle yıkık dökük, virane olmuş bir Trabzonspor’u ayakta tutmak için gecesini gündüzüne katıp dur durak demeden çalışıyor ve sürekli ekonomik anlamda arayış içerisine giriyor. Buna ne can dayanır ne de canan? Güzel kuzum, bitirelim istersen, epey oldu, bir dahaki sohbetimizde yine başka konularla okuyucularımızın karşısına çıkarız.

-O zaman hadi bana eyvallah üstadım.