Kınalı kuzum ile bir kez daha gurur duydum.
İyi ki varmış!
İyi ki benim kuzum olmuş.
Kınalı kuzum araştırmacı gazeteciliğini bir kez daha
konuşturarak getirdiği bilgilerle gündem yaratıp KTÜ’de tozu dumana kattı.
Her defasında güzel kuzuma güvenmişimdir.
Her daim söylediklerini hiç ikilemeden ya da teyide gerek
duymadan yazmışımdır.
Buna mukabil güzel minik kuzum da bizi hiçbir zaman mahcup
etmemiştir.
Dedik ya arkası yarın diye…
Kaldığımız yerden aynen devam ediyoruz.
Evet kınalı kuzum bugün neler anlatacaksın bizlere?
-Üstadım, önce kahvemizi içelim, sonra söyleyişimize geçelim
derim, sen ne dersin?
Güzel kuzum, ben seni kırar mıyım, doğru söylüyorsun
kahveleri yudumlarken bir yandan sohbetimize devam edelim.
-Üstadım, önceki yazımızda anlattıklarımda sizlere geri
dönüş oldu mu?
Kınalı kuzum, KTÜ’de yer yerinden oynamış, bu bilgiler
nereden gitti diye de cadı avı başlatılmış!
-Üstadım, bak ben sana şunu söyleyeyim, sonuçta ben bir
kınalı kuzuyum. Benim kulaklarım iyi duyduğu gibi kuzu gözlerim de iyi görür.
Açıkçası bir yerde kıble kaçığı var ise bu bana iletilmişse, ben bana gelen
bilginin altından girer üstünden çıkarım, ben kurum veya kişi ne olursa olsun
doğru bilgilere ulaşmak için görevli olduğum yerlerde günlerce, aylarca nöbet
tutarım.
Ne bileyim benim güzel kuzum, bu bilgileri sana kimin
verdiği araştırılıyormuş KTÜ’de.
-Üstadım, yani bilgilerin doğruluğunu anlıyorlar da,
bilgilerin sızıntısının nereden çıktığının peşindeler. Yazıklar olsun! Ben KTÜ
yönetiminden daha doğrusu rektör beyden neyi beklerdim biliyor musunuz? Çıkan
bu konular hakkında soruşturma açılmasını, KTÜ Rektörü Hamdullah Çuvalcı Bey
adam kayırmadan bunu yapmalıydı.
Kınalı kuzum, KTÜ Rektörü Hamdullah Çuvalcı Bey kendisine
düşen görevi mutlaka yerine getirir. Bundan şüphen olmasın.
-Üstadım, topun ağzında üniversitenin vakfı olunca Hamdullah
Çuvalcı Bey üzerine düşeni yapma şansı olabilir mi? Çünkü vakfın başı Rektör
Çuvalcı’nın kendisi. Biliyorsun vakıfta yapılan harcamaların hesabı kitabı
kimseden sorulmuyor, harcama yapmak için
de kimseden izin alınmıyor, o nedenle genellikle harcamalar vakıflar üzerinden
yapılır.
Allah Allah kınalı kuzum, o nedenle mi kablolardan gelen
para üniversitenin hesabına değil de vakıf hesabına yatırılmış?
-Üstadım, sen ne zannediyorsun? Biz tam bu yaraya parmak
basıyoruz, işte bunu sorguluyoruz ve diyoruz ki, o 500 bin TL neden KTÜ’nün
hesabına değil de, vakfın hesabına yatırılmış? Başta Hamdullah Çuvalcı Bey buna
cevap vermeli diyorum.
Kınalı kuzum, sen diyebilirsin ama rektör bey cevap verir mi
ona bakmak lazım.
-Üstadım, ben kamu vicdanı sorumluluğumu yerine getireyim,
bir de verdiğin görevi ifa edeyim…Ha rektör bey cevap verir mi vermez mi o
benim meselem değil. O rektör beyin meselesi.
Güzel kuzum, öyle nokta atış yapıyormuşsun ki KTÜ’de bu
konuşuluyormuş kapalı kapılar ardında… Sanki askerliğini komando yaptın! Sahi
sen bu bilgileri nereden alıyorsun ki hedefte 12’den vuruyorsun?
-Üstadım, kusura bakma da ayıp ediyorsun, hiç haber kaynağı
açıklanır mı? Sen yazdığın konularda haber kaynaklarını açıklıyor musun ki bana
bu soruyu yöneltiyorsun, sen bana söylemedin mi asla ama asla haber kaynağını
açıklama beni bu göreve başlatırken, kulağıma ilk üflediğin söz bu olmadı mı?
Doğru diyorsun kınalı kuzum. Sözlerimi geri alıyorum.
-Üstadım, neyse lafı evelemeden yazımıza kaldığımız yerden
devam ediyorum… Hani ya önceki yazımızda yangından bahsetmiştik, KTÜ mü yoksa
Ortahisar mı yanıyor demiştik!
Ey gidi kınalı kuzum, ‘Ortahisar yanayi!’ dedin de aklıma
Şişko Kenan geldi. Ortahisar konusunda rahmetli çok hassastı.. Allah rahmet
eylesin kendisine…
-Üstadım, Kenan abimiz Trabzon’un rengiydi, Turgay
Beşyıldız’la dostluğu bambaşkaydı. Evet konumuza dönelim. Farabi Hastanesi’nde
onarım ihalesi kapsamında B blokta yapılması gereken yangın asansörlerinin
ihalesi yapılmıştı birkaç sene önce…
Eeee kınalı kuzum…
-Üstadım, ihaleyi alan firmaya işi bitirmediği halde parası
ödenmişti. Hemen belirteyim para yangın asansörleri şartnameye uygun olmadığı
halde ödemesi yapılmıştı, işin bam teli de burası..
Eeeee kınalı kuzum, nereye konuyu bağlayacaksın?
-Üstadım, 2 adet asansör çalışır hale getirilmemesine rağmen
firmaya gerekli hiçbir işlem yapılmadı. Neden acaba? Biraz burada şeytanın
avukatlığını yapayım, acaba dosya birileri tarafından sumen altı mı edildi?
Asansör işiyle biliyorsun yapı işleri daire başkanlığı ilgileniyor.
Kınalı kuzum, sen beni öldüreceksin! Bu bilgileri nereden
alırsın, sana bu bilgiler nereden gelir, belli ki yine KTÜ’de senin yüzünden
cadı avına çıkılacak.
-Üstadım, benim adım kınalı kuzu… Kolay mı kınalı kuzu
olmak, bu gibi konularda kokuyu iyi alırım, burnum da iyidir…Sorumu
yineliyorum: Şartnameye uygun olmayan asansörlerin parası neden ödendi? Burada
sorumlu kim veya kimler?
Kınalı kuzum asansör meselesi bayağı sıkıntılı!
-Üstadım, bu yapılan asansörler 4-5 yıldır atıl durumda
bekliyorlar. Ben araştırdım şu an bir yangın asansörünün bedeli 400-500 bin TL
civarında, bugün iki asansör yaptırmaya kalksanız en az bir milyon tl ödeme
yapacaksınız, vallahi de yazıktır billahi de günahtır. Devletin parası nasıl
çar çur ediliyor? Var mı böyle bir şey?
Kınalı kuzum, KTÜ’de bu anlattıkların sadece bardağın bir
tarafı ya diğer taraflarını araştırsan belki de daha nelere ulaşırsın?
-Üstadım bir kere KTÜ’ye girdik bakalım ne zaman çıkarız?
Kaç zamandır KTÜ ile ilgili ihbarlar alıyordum, bugün fırsatını buldum
değerlendiriyorum, neleri merak ediyorum, bu merakım giderilene kadar bu
konuları sürekli dillendireceğim.
Nedir merakın güzel kuzum?
-Üstadım, neden bu dosya sumen altı edildi? Neden şartnameye
uymayan asansörlerin bedeli ödendi? Neden devlet böyle zarara uğratıldı? Bu
zararın oluşmasına kim ve kimler vesile oldu? Evet Rektör Hamdullah Çuvalcı
Bey, size sesleniyorum, ilgililer hakkında ne gibi işlem yaptıracaksınız, yoksa
siz de bu dosyayı sumen altında bekletmeye devam mı ettireceksiniz?
Güzel kuzum, devam ediyor muyuz?
-İstersen edelim üstadım, istersen yine arkası yarın
yapalım.
Kınalı kuzum, şu jeneratör ihalesinin hikayesi vardı!
-Üstadım, 3 jeneratörün ihalesini oldu bittiye getirmeyelim,
bu ihalenin hikayesi de güzel, onu sonra yazalım.
Olsun benim güzel kuzum hadi sana güle güle…