Kınalı Kuzum Yarattığı Gündemin Peşini Bırakmaz

Bizim için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Kınalı kuzum her zaman olduğu gibi “Frenim patladı” dedi. Ve devam etti: “Önüme kim çıkarsa ezip geçerim.”
Haliyle kınalımın freni patlaydıysa, bizler için yapacak çok bir şeyin olmadığını da burada açık seçik söylemiş olayım.
Öncelikle şunu belirteyim, kınalı kuzum benim için olmazsa olmazlarımızdandır.
Çünkü her şeye kınalı kuzum ile projektör tutuyoruz.
Bir şeyin gizli kalmayacağını kuzumun sayesinde öğrenmiş oluyoruz.
Kamuoyunun menfaati neyi gerektiriyorsa biz kınalımla o tarafta saf tutuyoruz.
Neyse fazla uzatmadan kınalı kuzum ile yaptığımız sohbete döneyim.
Güzel kuzum özletiyorsun kendini.
- Üstadım, bir telefon kadar yakınım sana, alo demen yeter.
Kınalı kuzum şöyle bir konu var, sürekli bu konuyla muhatap oluyoruz.
- Üstadım, nedir konu söyle cevap vereyim.
Güzel kuzum derler ki, bir konuyu gündeme taşıdığınız zaman sonrasında hemen o konuyu gündemden çıkarıyorsunuz, aslına bakarsan biz gündeme getirdiğimiz konuların sürekli takipçisi oluyoruz.
- Üstadım, kim ne der bilemem. Ben sana bu konuda şikayet edenlere şunu söylerim, hani herkes bizim gösterdiğimiz duyarlılığı gösterse... Her konuyu eğer altı doluysa, eğer belgesi bilgisi gerçekse hiç çekinmeden gündeme taşımışız ve gündemde tutmuşuz.
Kınalı kuzum, sana katılmamak mümkün mü?
- Üstadım, KTÜ için neler yazmadık ki, hiç geri adım attık mı? Hiç geri vites yaptık mı?
Kınalı kuzum, asla öyle bir hamlemiz olmamıştır.
- Üstadım, doğru birdir, biz doğruların yazılmasından taviz veremeyiz. Bunu bilmeleri lazım. KTÜ demişken oradan biraz devam etmek istiyorum, bir zamanlar asansör ihalesinden bahsetmiştik. Asansörler söküleli 4 ayı aşkın bir zaman geçti, asansörler piyasada yok.Yapılması gerekiyor ama kim yapacak, nasıl yapacak belli değil.
Güzel kuzum, yine KTÜ’yü bir yerden yakalamışsın.
- Üstadım, ben beyan ettim, KTÜ benim vazgeçilmeyeceklerim arasındadır çünkü orada yaşananları ve dönenleri en iyi bilenlerdenim, orada ben bir tez bitirdim. O tezin hakkını vermem gerek.
Güzel kuzum, kıble kaçığı mı var asansör olayında?
- Üstadım, edindiğim bilgilere göre asansörler el altından bir müteahhide yaptırılıyormuş, o yüzden de bekleme salonuna alınmış.
Kınalı kuzum, Allah alsın seni, nadasa mı bırakıldı asansörler?
- Üstadım, neden yapılmaz öyle ya kıble kaçığı olmazsa bu güne kadar yapılmaz mıydı?
Kınalı kuzum, doğru diyorsun, sen konuyu gündeme getirince şimdi takarlar meraklanma.
- Üstadım, ölü rahmet bulsun da nasıl bulursa bulsun. Asansörler mutlaka yapılmalı. Bak Sayıştaycılar geldi, her tarafı didik didik ediyorlar. Merak ediyoruz incelemelerin sonunu.Rektör Bey’in kadro yapılanmasına da biraz değinmek istiyorum.
Güzel kuzum, nereden çıkardın şimdi kadro yapılanmasını? Yardımcıları belli olmuştu ya.
- Üstadım, genel sekreter kim oldu, haberin var mı?
Cemil Rakıcı oldu.

Rakıcı daha önce rektör yardımcısıydı, bugün değişmeyen, kadro dışı bırakılmayan sadece Cemil Rakıcı oldu.
Neden Rakıcı genel sekreter olmuştur?
Perde arkasında kim var?
Rakıcı bu gücü nereden alıyor hepsini bir bir araştıracağım.
Kınalım, belli ki sen Rektör Bey’in ve ekibinin peşini bırakmayacaksın.
- Üstadım, neden bırakayım ki, KTÜ kimsenin babasının malı değil, KTÜ hepimizin. O nedenle KTÜ’nün birilerine peşkeş çekilmesine, birilerinin cirit attığı, attırdığı yer olmayacak. Elimden ne geliyorsa yapmaya çalışacağım.
Kınalı kuzum sonuna kadar destekliyorum seni.
- Üstadım, yazımızın sonuna geliyoruz, gündem dışı bir şeyler anlatmak istiyorum sana, geçenlerde sizin mahallenin oradan geçerken Ankoş Temel’i gördüm. Yav Ankoş Temel’i görünce eski günler aklıma geldi, biraz sohbet etmek istedim kendisiyle.
Kınalı kuzum, nerelere gittin, Ankoş Temel ölmedi mi?
- Üstadım, benim gördüğüm Ankoş Temel’di. Hani konuşurken dili tutulur konuşamazdı, Temel’le sohbet ederken odun yardığı, kömür taşıdığı günleri yad ettik, bugünlerde bir şey yapmıyormuş. Küçük bir köpeği varmış, onu gezdiriyormuş.
Kınalı kuzum, Ankoş Temel abi iyi adamdı be! En iyi arkadaşlarından birisi de Turgay Beşyıldız’dı. Turgay çıkardığı bir kitabında Ankoş Temel’e de yer vermişti. Biliyorsun mahalleliler çok kızdırırdı Ankoş’u. En çok dinlediği türküler de Dadaloğlu, Zaloğlu, Züloğlu türküleriydi Ve Cem Karaca ve Barış Manço hayranıydı.
- Üstadım, konuları fazla uzatmak istemiyorum, ben de Ankoş Temel abinin beğendiği türküleri okumaya başlayacağım, bak benden dinlersin bu türküleri, nasıl yanık okuyacağım! Ne gayde vuracağım Dadaloğlu ve Züloğlu’na!
Kınalı kuzum, neyse Ankoş Temel abiyi sonra da konuşuruz var mı bir başka bir şey söylemek istediğin?
- Üstadım, başka mecralarda ve konularda buluşmak dileğiyle hoşça kalın.
Güle güle güzel kuzum.