A+ A-
Yorum
10

Kınalı Kuzumdan Gün Yüzü Görmemiş İddialar

Yayın Tarihi: 06.07.2024 - 10:00

Hiç zaman kaybetmeden!

Hatta bir salise bile heba etmeden hemen konulara girmek istiyorum.

Çünkü kınalı kuzum yaklaşan rektörlük atamaları öncesi öyle bir bilgi ve iddialarla geldi ki, ben dinleyince nutkum tutuldu kınalı kuzumun getirdiği iddialarla ilgili.

Hoş gelmiş benim güzeller güzeli kınalı kuzum.

- Hoş gördük üstadım.

Kınalı kuzum, kan revan içerisindesin yazın bu sıcağında, hayırdır?

- Üstadım, öyle bilgiler geçirdim ki elime, hatta hepsinin belgesi bile mevcut, hiç nefeslenmeden hatta soluk almadan beni pürdikkat dinlemeni istiyorum.

Güzel kuzum, ne demek, hemen anlat!

- En önemli iddia üstadım, kampüste çok dillendiriliyor, KTÜ’de bulunan FETÖ’cüler rektör Hamdullah Çuvalcı ile makamında görüşmüşler!

Kınalı kuzum, sen ne diyorsun? KTÜ’de hala FEÖ’cüler mi var? Cumhurbaşkanımızın bu konudaki hassasiyetini bilmiyor musun, Erdoğan yıllardır bunlarla savaşıyor.

- Üstadım, onu bana değil, rektör Hamdullah Beye soracaksın, adamlarla görüşen o makamda oturan Hamdullah Bey.

Kınalı kuzum, görüşmeyi gören var mı? Konuşulanlara şahitlik eden kim veya kimler var?

- Üstadım, yapılan görüşmede iddia odur ki, Rektör Hamdullah Bey, FETÖ’cülere ‘Sizleri görünce üzülüyorum, karnıma ağrılar giriyor’... bir ifade daha kullandı ama onu da sonra yazarsın.

İlahi kuzum, yav neler anlatıyorsun, bu iş çok su kaldırır. Hamdullah Bey FETÖ’cüler ile görüşüp böyle konuşuyor he.

- Üstadım, bu iddialı bilgileri aldığım kişiler, bunları rektör bey yalanlasın, ben yüzleşmeye hazırım diyor. Adam daha ne desin? Düşünebiliyor musun 15 Temmuz’dan sonra açığa alınan FETÖ’cüleri temize çıkarma operasyonu yapılıyor. Hatta bir iddia var ki oda şu: FETÖ’den atılmış bir kişi Hamdullah Beyi ikna etmiş ve ondan yardım istemiş.

Kınalı kuzum, vallahi de billahi de anlatılanlar karşısında küçük dilimi değil, büyük dilimi yuttum!

- Ey gidi üstadım, bunu ben rektörün de olduğu kalabalık bir ortamda anlatılırken kuzu kulaklarımla duydum. Bak buradan bir soru soralım Hamdullah Beye, siz yüksekokul müdürü iken genel sekreter Halil İbrahim Okumuş ile aranızdaki ilişkiler hala devam etmekte midir? Halil İbrahim Okumuş’un kızı neden ve nasıl öğretim görevlisi olarak atanmıştır?

Kınalı kuzum, yakıp yıkaysın ortalığı...

- Üstadım, al bir soru daha FETÖ’den içeri alınan bir memur, memur akademisi kisvesi altında bir birimde üst göreve atanmış mışıdır? Bunun cevabı rektör Hamdullah Bey’de saklıdır! Bakalım verebilecek mi cevap bizlere?

Güzel kuzum, bu iddialar çok ağır. Bunlar doğruysa bu iddialar kabul edilemez. Ve bu iddialar doğruysa, inan bu kişileri ateşe atar.

- Üstadım, elbette bunlar iddia, Rektör Hamdullah Çuvalcı Bey ‘hayır böyle bir şey yoktur’ diye açıklama yaparsa, bu iddialarda bulunan kişiler, birim ve kişileri isim isim açıklayacak, bu kadar net..

Kınalı kuzum, Rektör Bey, ‘Yok canım, bunlara inanmayın. Bunlar doğru değil. Devletin istihbarat kayıtlarında da bakın bakalım benim bir tane sicil kaydım var mıdır?’ diyebilir, o zaman ne olacak?

- Üstadım, sen canını sıkma, bilirsin ateş olmayan yerden duman çıkmaz... Ben ididaların doğru olduğuna şu kınalı kuzu aklımla inanıyorum.

Güzel kuzum, ben neyi anlamıyorum biliyor musun, adamlarda ne cesaret var iki kişinin bildiği bilirsin sır kalmaz, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın bu konuda, neler düşündüğünü, bu konularda asla taviz vermediğini KTÜ Rektörü ile iddiaların içerisinde olanlar bilmiyor mu?

- Üstadım, adamlar işi karşıya geçirmiş. Ne güzel, kafalarına göre üniversiteyi yönetiyorlar, 5 binden fazla personelleri var, istediklerini istedikleri yerlere atıyorlar. Hayat onlara güzel ama kazın ayağı bundan sonra bunların istediği gibi olmayacak.

Güzel kuzum, var mı başka söylemek istediğin iddia?

- Olmaz mı üstadım, neler var neler, soralım bakalım: Taciz iddialarından yargılanan bir memuru başka bir kurumdan KTÜ’ye soruşturmadan, araştırmadan almışlar mı? Alınan bu memurun görevlendirildiği birimlerde kadın çalışanlar kazan kaldırıp, ‘beraber çalışmak istemiyoruz’ diyerek, bu memurun depo gibi zeminde masaya koyularak uzaklaştırılması sağlanmış mıdır? Devam ediyorum: Hakkında taciz iddiaları olan, çok sayıda öğrencinin bir fakültenin dekanlığına dilekçe verdiği öğretim üyesi hakkında bir işlem yapılmaması ve soruşturmanın kapatılması için Rektör Bey Dekan Beye baskı yapmış mıdır? Devam ediyorum sormaya: Yine bu konuda Cimer’e yapılan şikayetleri de soruşturma yapmadan, öğrencilerin dahi ifadesini almadan rektörün baskısıyla dekan konuyu kapattırmış mıdır?

Ulan kuzum, sen neymişsin, ne gazetecilik yapmışsın!

- Üstadım, bizler sizlerin yanında yetiştik. Bir iki sorum daha var ve konuyu şimdilik öyle kapatacağım:

Taciz iddiası olan kişi daha sonra rektör tarafından ödüllendirilerek profesör olarak atanmış mıdır?

 Başka bir birimde tacizden soruşturma geçiren kişiyi Rektör Bey yönetici yapmış mıdır? Son sorum:

 Başka bir birimde öğrenciye mesaj atan kişinin soruşturması savsaklanmış mıdır? Bu öğrenci şimdi mahkemeye dava açmış durumdadır.

Güzel kuzum, bakalım sorularına cevap gelecek mi, ben yine de cevap yerine tekzip geleceğine inanıyorum.

- Üstadım, ne gelirse gelsin biz görevimizi yapıyoruz. KTÜ Rektör Bey ve ekibinin değil, bizlerin. Bu konulara kimler sahiplik ederse, kimler Rektör Beyi aklamaya çalışırsa, bundan sonra da onlarla işim olacak. İnsanlar, siyasetçiler en önemlisi Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan KTÜ gibi bir ilim ve bilim yuvasında neler olduğunu, neler çevrildiğini bizler sayesinde öğrenmiş olsunlar.

Kınalı kuzum, sonuna kadar yanındayım, nereden ne gelirse gelsin biz bu işin peşini bırakmayacağız.

- Üstadım, dip not vereyim sana ve öyle vedalaşayım: Rektör Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı Bey, şimdilerde pişmanım, nasıl oldu da atadım, anlayamadım diyormuş! Sanki atama kararnamesini o imzalamamış da, köydeki muhtar imzalamış, neredeyse bu konularla ilgili kabahatsiz olduğunu söyleyecek!

Güzel kuzum, hadi sana güle güle.

 

Etiketler