İşi çok uzatmadan direkt kınalı kuzum ile
KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı’nın yaptığı basın toplantısı sohbetine
başlayacağız.
Kınalı kuzum, hoş geldin.
- Hoş gördük üstadım.
Güzel kuzum, Rektör Beyin pazartesi günkü yaptığı basın toplantısını
izlemişsindir.
- Üstadım, izlemez olur muyum, basın
toplantısını sonuna kadar izledim. Ancak
toplu çekilen hatıra fotoğrafına girmedim.
Kınalı kuzum iyi ettin. Fotoğraflardan uzak dur, kendini yalandan yere
deşifre etme.
- Üstadım, haftalardır yazıp çiziyoruz,
çok ciddi iddialar ortaya koyuyoruz, inan
Hamdullah Beyin yaptığı basın toplantısında
bizim ortaya getirdiğimiz iddiaların hiçbirine
hoca cevap vermedi. Zira bu bağlamda soru
soran da olmadı.
Güzel kuzum, sen sorsaydın, o
kadar mı kötüydü basın toplantısı?
- Üstadım, hem kendini deşifre etme diyorsun hem de sen soru sorsaydın diyorsun,
seni de anlamakta zorluk çekiyorum! Basın
toplantısıyla ilgili şunu söyleyeyim: Hamdullah Beyin basın toplantısı ‘Dağ fare doğurdu’ sözünü hatırlattı bizlere.
Kınalı kuzum, demek ki hocanın konuşacak çok fazla bir şeyi yoktu.
- Üstadım ne diyorsun sen Allah aşkına!
Hamdullah Bey koskoca bir üniversite yönetiyor. Bu üniversite de KTÜ gibi bir marka,
gerçi marka da ortada kalmadı ya... İyi ki
Turgay Beşyıldız vardı basın toplantısında,
yine o sordu, Hamdullah Bey sorulara kem
küm diye cevap vermeye çalıştı. Bir de hakkını teslim edelim, Ahmet Külekçi vardı. Külekçi de birkaç soru sormaya çalıştı
Hamdullah Beye.
Kınalı kuzum, kalabalık değil miydi
basın toplantısı?
- Üstadım olmaz mı, her toplantılarda olduğu gibi aynı kadro oradaydı. Bildiğimiz
gibi yine çanak sorular soruldu Rektör Beye,
Rektör Bey de bu sorulara anten niteliğinde
cevaplar verdi. Yani iş çanak antene
döndü... Pazartesi günkü toplantının muhtevası aynen bu şekildeydi.
Kınalı kuzum, Hamdullah Bey hiç
mi bir şey söylemedi? Bu dönem de
rektörlüğe devam etmek istiyor...
- Üstadım ne söyleyecekti? KTÜ’de onlarca sorun varken, öyle böyle olmayan iddialar dolaşırken, Hamdullah Bey ne
diyecekti? Aslında söylemesi gereken çok
şey vardı ama konuşmamayı tercih etti.
Ancak benim gözlediğim Hamdullah Beyin
gardı düşmüş, dağılmış gördüm onu, ben yanılmam biliyorsun bu konularda... Belli ki
kampüste dolaşan iddialar hocayı sarsmış.
Kınalı kuzum, bilirsin, biz hocanın
asla kişiliğine, kimliğine, adamlığına
bir şey demeyiz, dememeliyiz de. Biz
hocanın yönetim şeklini eleştiriyoruz.
Hocanın KTÜ’de yarattığı boşluğu dile
getiriyoruz. Biz hocanın KTÜ ile ilgili
hiçbir sorunu çözmediğini seslendirmeye çalışıyoruz. Biz hocanın FETÖ
denen örgütle mücadele etmemesini,
bundan dolayı da tekrar rektörlüğe
atanmamasını gündeme taşımaya çalışıyoruz.
- Üstadım doğrudur, bak KTÜ’de basın
toplantısına giderken, Hamdullah Beyi destekleyen önemli bir isme rastladım, o isim
bir başka isimle konuşurken ona şöyle diyordu, “Rektörle ilgili söylenenlerin hepsini
biliyoruz, hepsinden haberimiz var ancak ne
yapalım yine ona destek vermek zorundayız.” Ben kuzu kulaklarımla bu sözleri duyunca yemin ediyorum şoke oldum.
Kınalı kuzum, neden şok oluyorsun
ki, durum bundan ibaret değil mi?
- Üstadım, hocayı belli ki kerhen destekliyorlar, yav KTÜ’yü düşünen yok, nasıl bir
zihniyet bu? Yazıklar olsun! Biz diyoruz ki
KTÜ elden gidiyor, adamlar diyor ki doğrudur, söylenenleri bizler de biliyoruz ama
yine de destekleyeceğiz hocayı... Yuh ki ne
yuh!
Kınalı kuzum, bu gibi insanların
mutlaka Hamdullah Beyden beklentileri vardır, onun için körü körüne destekliyorlardır hocayı.
- Üstadım, ben onu bunu bilmem, Hamdullah Bey yöneticiliğinde çuvallamıştır.
KTÜ’yü taşımada not verilsin, on üzerinden
iki verilir kendisine, zaten bunu basın toplantısında da ispat etti. Basın toplantısında
bir ara akıl tutulması yaşadım. Rektör Bey
bir ara konuyu Farabi Hastanesine getirdi,
orada o kadar sorun varken, Rektör Bey
kalkmış Farabi’nin otoparkından bahsediyor. Neymiş efendim muhteşem bir otopark
olmuş! Arkadaş Farabi Hastanesine tedavi
için giden bir hasta hastaneden tedavi olup
çıkarken, tabiri caizse üzerinde don atlet kalarak hastaneden çıkış yapıyor, o da yapabilirse... Hoca çıkmış ne diyor? Otopark
muhteşem olmuş ve kentteki en uygun otoparkmış. Vay anasını sayın seyirciler, duyan
duymayana haber versin! Farabi Hastanesinin otoparkı çok güzel ve ucuzmuş, meydanda otopark aramaya gerek yok! Herkes
Farabi Hastanesinin otoparkını kullansın.
Ulan ben akıl tutulması yaşıyorum tamam
anladım da hoca, bu sözleri söylerken nasıl
bir haletiruhiye içerisinde söylüyor onu anlamıyorum.
Kınalı kuzum işi çok büyütme, baştan dedik ya KTÜ’de yönetim anlayışı
bu. Ne o kimse KTÜ’de FETÖ yapılanmasından kripto FETÖ’cülerden,
FETÖ soruşturması geçiren öğretim
görevlilerinin yurt dışına gönderilişlerinden vazgeçtik bir sorucuk sormadı
mı Hamdullah Beye?
- Üstadım kim soracak, kim bu konulara
girebilir? Dedik ya basın toplantısı çanak
anten sorularına döndürüldü diye. Bilirsin
benim kuzu kulağım iyi duyar ve her yerden
haber alır. Bizlerin gündeme getirdiği iddialar Ankara’da üst düzey her birimle buluşuyormuş, Ankara KTÜ’yü konuşuyormuş.
Cumhurbaşkanının makamına kadar KTÜ
ve Rektör Beyle ilgili yaşanan ne varsa buluşturuluyormuş…
Kınalı kuzum, biz bize düşen görevi
ifa ediyoruz. Bizim çocuklarımızın ve
yakınlarımızın KTÜ ile ilgili uzaktan
yakından hiçbir bağlantısı yok. Üstelik
ne bizim ne yakınlarımızın bir beklentileri de yok. Sonra çiğ et yemedik ki
karnımız ağrısın! O nedenle biz görevimizi yapıyoruz kuzucuğum, biz gazetecilik yapıyoruz. Ha untuyordum,
hiçbir rektör adayıyla da ne tanışıklığımız ne dostluğumuz ne de ahbaplığımız vardır. Velev ki olabilir de, olsa
da hiç fark etmez, kim görevini kötüye
kullanıp kim FETÖ denen yapılanmayla mücadele etmiyorsa, kim onları
koruyup kolluyorsa, bu kim olursa
olsun, mücadelemiz aynen devam
eder, her şeyi yazdık, yazmaya da
devam ederiz. Bizim derdimiz
KTÜ’dür.
- Üstadım, sizin meslek çok dejenere
olmuş, mesleğiniz kusura kalma da yerlerde
sürünüyor, basın toplantısında eline mikrofonu alanı tanımıyorum, ismini de bilmiyorum, adam kalkmış soru sormak yerine
verilen kahvaltı için Rektör Beye teşekkür
ediyor, Allah aşkına mesleğinizin geldiği duruma bir bakar mısınız? Yani kusura bakma
da bir kahvaltı mı her şeyi hallediyor?
Kınalı kuzum bu konuda sonuna
kadar sana katılıyorum. Ne söylersen
de haklısın, ben o nedenle gitmiyorum
basın toplantılarına, bu konularda sana
boynumuz kıldan incedir, maalesef
meslek bu duruma geldi, baksana gazeteciler cemiyeti ile ilgili söylenenlere, iş
ayyuka çıkmış. Yazık, ne diyeyim
başka?
- Üstadım, Rektör Bey konuşmasında
kampüsü gören herkes ‘burada okusaydım’
deyiveriyormuş.’ Rektör Bey, sanki Amerika’yı yeni keşfediyor. Ben rektör olmadan
önce Hamdullah Beyin kampüse yumuk gözle
gidip geldiğini zannediyorum. Buradan bir
kez daha bütün Türkiye’ye seslenmek istiyorum. KTÜ’nün kampüsü Türkiye’de en iyi
kampüslerden birisidir. KTÜ kurulduğundan
beri böyledir. Marka değeri müthiştir. Son dönemlerde o marka yerlerde sürünüyor... Eğer
ki ismi KTÜ olmazsa inanın KTÜ’yü yerden
macun kaşığı ile kazıyor olacaktık.
Kınalı kuzum, o nedenle diyoruz ki,
KTÜ’de değişim şart. O nedenle diyoruz ki Hamdullah Bey ikinci kez rektör
yapılmamalı. O nedenle diyoruz ki, kim
Hamdullah Beye destek oluyorsa, olmaya devam ediyorsa vebal altındadır,
gün gelir bu vebal altında kalırlar, benden söylemesi. İstersen Rektör Beyin
basın toplantısını noktalayalım ne dersin?
- Üstadım, sözün özü şudur: Hamdullah
Beyin yaptığı basın toplantısında ‘La Fontaine’den masallar’ dinledik. Ben orada gördüm
ki, senin dediğin gibi vizyon bitmiş ve bundan
dolayı da ne olursa olsun KTÜ değişim istiyor, hem de ivedilikle. Bunu Cumhurbaşkanı
Erdoğan’a siyasiler mutlaka anlatmalıdırlar.
Güzel kuzum Ankara’ya ilgili ve yetkili yerlere en ince ayrıntısına kadar konular gidiyor, gitmelidir de, hiç kimse
bunu yapmıyorsa rektör adayları yapmalıdır, gerçekleri üst makamlara anlatmalıdırlar, bu onların görevi ve
borcudur. Rektör olsun olmasınlar, bir
de şöyle bir algı oluştu, Hamdullah Bey
olmasında kim olursa olsun, düşünebiliyor musun iş o noktaya kadar gitmiş.
Artık kimse liyakata bile bakmıyor.
Yazık oluyor KTÜ’ye. Herkesin gördüğünü maalesef Hamdullah Beye destek
verenler göremiyor, işin en kötü tarafı
da burası...
Dip not: Makine Mühendisleri Odası
Rektör Beyi destek ziyareti yapmış. Bu anlamda üniversitemize 4 yılda önemli hizmetleri olduğunu vurguladı meslektaşları Rektör
Beyin. Merakımız Makine Mühendisleri Odası
KTÜ’ye hangi gözlükle bakıp KTÜ hakkında
böylesine bir yorum yaptı acep? KTÜ içerisindeki oluşan yapılanmalardan, olup bitenlerden acaba Makine Mühendisleri Odası
Başkanı ve yönetiminin haberleri var mıdır?
Bir de bunlar hakkında yorum yapsalar ya...