O gürühlar neyin peşinde?

KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı’yı cilalayıp parlatmak için öyle bir güruh var ki, o güruh külliyeye hamle üstüne hamle yapıyor. Açıkçası o güruhtakiler işlerini güçlerini bırakmışlar, KTÜ rektörünün tekrar Hamdullah Çuvalcı olması için istihareye yatmayı bir tarafa bırakıp, Eyüp Sultan hazretlerine gidip gece gündüz dua etmeyi düşünüyorlardır. Belki de Eyüp Sultan’ı su yolu yapmışlardır bu süreçte. Ne ilginç değil mi? Acaba diyorum o güruhun temsilcilerinin KTÜ’den ne beklentileri vardır? Ya da paylaşılmak istenen nedir? Ya da hesap kitapları nedir? Bu kadar kılıç kalkan oynadıkları için vardır bunda bir hikmet diyorum. KTÜ’yü bu kadar kötü yöneten... Ve KTÜ’yü vizyonsuzluğa teslim eden bir rektörü bu kadar sahiplenmek neyin nesidir? O rektör için Ankara’yı su yolu yapmayı birisi anlatsın bizlere o güruhtan. Gerçi o güruhtakiler için KTÜ eğitimde çakılmış. O güruhtakiler için KTÜ öğrenciler tarafından tercih edilmede artık eskisi gibi ilgi duyulmuyormuş. O güruhtakiler için KTÜ araştırma üniversitesi kimliğinden çıkarılacakmış. O güruhtakiler için KTÜ’de adrese teslim ihaleler yapılıyormuş. O güruhtakiler için KTÜ bilim ve ilim yuvası olmaktan çok cemaatlerin yuvasına dönüştürülmeye başlanmış. O güruhtakiler için KTÜ’de adam kayırmanın ve ayrıştırmanın daniskası oluyormuş. Bunlar KTÜ’de oluyormuş, çok da umurlarında ya güruhtakilerin! Onlar için olmazsa olmaz Hamdullah Çuvalcı’nın tekrar rektör olarak atanması. Tuhaf olan ne biliyor musunuz? Kötü yönetilmekten dolayı KTÜ cıva gibi Trabzon’un elinde kalıyor, maalesef herkes KTÜ’nün kayıp yok olmasına seyirci kalıyor. Yediden yetmişe kadar herkesin o güruhlar hariç temennisi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın KTÜ’ye liyakatlı bir ismi atamasıdır. Şu an tek beklenti bu Trabzon’da.

OTOPARKLA GURUR DUYAN REKTÖR

Hani Rektör Hamdullah Çuvalcı bölge ve Trabzon insanına verdiği hizmetlerden dolayı Farabi hastanesiyle ilgili konuşmalarında yüksekten atıp çok övünüyor ya... Hani rektör Hamdullah Çuvalcı hastaneye yaptığı otoparkı gururlanarak anlatıyordu ya (İlk kez bir rektörün otoparkla gurur duyduğuna da Hamdullah Bey sayesinde şahit olduk)... Hani ya Hamdullah Çuvalcı sürekli zikrediyor ya: Yok efendim biz hastanemizde hastalarımıza şöyle hizmet veriyoruz... Yok efendim biz her daim hastalarımızın haklarını hukuklarını savunur, onların yanında oluruz... Yok efendim biz hastanemizde öyle söylendiği gibi büyük rakamlarla hasta bakmıyoruz... Bakınız hastası olanlar... Bakınız yolu Farabi hastanesiyle kesişenler.... Bakınız hastaneden tedavi adı altında hizmet alanlar. Biz söylemiyoruz, Biz yazmıyoruz, İşte söyledikleri, işte yazdıkları. Hadi bizim yapacak olduğumuz yorumu sizler yapınız. Ey gidi Rektör Bey, KTÜ’ye bağlı her birim tel tel dökülüyor. Siz hala iki dönem atanmanın peşinde maraton yarışçıları gibi koşmaya çalışıyorsunuz. Eğer bir aksilik olmadıktan sonra, atanmanız zor Rektör Bey. Ha aksi halde tek söyleyeceğimiz şey olur Trabzon halkına, o da “KTÜ sizlere ömür!”

ORDU UÇUYOR YA TRABZON?

Yıllarca diyoruz ama sadece demekle kalıyoruz. Bunu çözmek... Bunu anlamak... Bunu yapmak için herhalde kahin olmaya gerek yok. Alın işte Ordu’yu. Hemen dibimizdeki Ordu bunu başardı ve yaptı. Ne mi yaptı Ordu? Altınordu ilçesiyle Gazi Köprüsü arasına turistik amaçlı nostaljik tramvay koydu. O hatta koyulan tramvayı 3 yılda 200 bin kişi kullanmış. Bizde kaç yıldır Ganita ile Akyazı arasına böyle nostaljik bir tramvay koyun dedik. Bu vesileyle şehir halkını yukardan sahil kısımına çekin dedik. Tramvayın hattına yaşam alanları yapın dedik. Dedik de dedik, biz dedik, biz dinledik. Hala yok raylı sistem yapacağız. Yok bilmem nereden nereye raylı sistemini uzatacağız havası güdülüyor. Yahu Ordu uçtu gidiyor. (Ordu’ya gidenler nasıl uçtuğunu çıplak gözle daha iyi görürler.) Giresun’da uçmak için alan olsa Giresun da Trabzon’dan önce uçmaya çalışacak. Bakıyorum da Trabzon ise hala kanat çırpmaya devam ediyor. Çevre illerden çok gerideyiz bilesiniz etkili ve yetkili kurumlar.

OLMAYACAK DUAYA AMİN DEMEYİN

Dedikodudur diyorum ama kimseye de anlatamıyorum. Güya Yalıncak’taki belediyeye ait yani eski köy hizmetlerinin olduğu alan yine tanıdık önemli bir iş adamına paslanacakmış! Dedikodu kazanı böyle dönüyor şu sıralar Trabzon’da. Trabzon’da dönen dedikodu haliyle siyasete de sirayet ediyor. Bana göre yapılan dedikodu tam bir deli saçmasıdır. Sadece havuzu bulandırmaktır işin aslı. O alanın birisine ihalesiz paslanması mümkün müdür? Kim buna cesaret edebilir ki? Kim böyle bir sorumluluğun altına girebilir? Bakınız efendiler Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç her daim tercihini hak hukuktan yana koymuştur. O değerli arazileri ihalesiz şeffaf birilerine paslamak,  hele de Trabzon’da o kadar kolay mıdır? Kolay diyen varsa beri gelsin.