Şenol Güneş’i anlamakta zorluk çekiyorum.
En güçlü olunan dönemlerde bile sorumluluk almayan Şenol Güneş bugün kalkmış, önüne sunulan her şeye eyvallah deyip okey veriyor!
Olacak şey değil. Yemin billah akıl tutulması yaşıyorum!
Bizim bildiğimiz Şenol Güneş Yattara’nın teknik ekibe katılmasına onay veriyorsa varın gerisini sizler düşünün.
Çok şey var yazacağım da neyse suyu bulandırmak istemiyorum.
DERS ALACAK YER MİYDİ?
Vay anasını bugünlere de mi tanıklık edecektik!
Duyduğumda inanmamıştım ama paylaşılan fotoğrafları görünce inanmayı bir tarafa bırakın inancımız kırıldı.
Çok kötü bir süreçten geçen Trabzonspor’un yapılanmasına bakıyorum, işin içerisinden bir türlü çıkamıyorum.
Eğer takımın eski oyuncusu Yattara’dan medet umuyorlarsa vah ki ne vah!
Acaba diyorum Yattara yeni mi keşfediliyor?
Ha söyleniyor ki Yattara eğitim için teknik kadroya alınmış.
Eğitim alacak bir başka kulüp bulunamadı mı Yattara için?
Ne bileyim bir anda aklıma pimi çekilmiş el bombası hikayesi geldi!
AİDİYET DUYGUSU TAŞIMIYOR Kİ
Neden Onuachu konusunda ısrar ediliyor hala anlamış değilim.
Yahu arkadaş aidiyet duygusu taşımayan adam hep Onuachu olsa ne olur ki?
Tekrar yazayım, belki atlayan olmuştur...
Avcı dönemiydi, Afrika Kupası turnuvasıyla ilgili Onuachu’ya milli takımından davet gelmişti.
Avcı, Onuachu’yu karşısına alarak, “4’üncü santrfor olarak davet edildin, oynatmayacaklar seni, gitme, bize lazımsın”demesine karşın Onuachu “Hayır, ben gideceğim” demişti.
Oyuncu kiralıktı ya, yapılan sözleşme gereği yönetimin ve hocanın eli kolu bağlıydı.
Bir şey demediler ve izin verdiler oyuncuya.
Onuachu ülkesine gitti ve geldi.
Trabzonspor önemli bir maç oynayacaktı.
Ülkesinden dönen oyuncuyu Avcı tekrar çağırdı “Sana ihtiyacımız var, bu maçta oynatacağım seni” demesine rağmen oyuncu ne yaptı?
Ey ahali, bu yaşananlardan haberiniz var mı?
Evet, gelmesini çok istediğiniz oyuncu Onuachu, hocasına şu cevabı verdi:“Hayır, oynamayacağım, yorgunum.”
Alın size Onuachu’nun aidiyet duygusunun nasıl olduğunun örneği!
YA OLMASAYDI?
İyi ki var.
Hep olsun ki işsize iş, aşsıza aş versin.
Ölene kadar da çalışma imkanı tanısın personeline.
Kim ne derse desin Trabzonspor Trabzon’un bacasız fabrikası olmuştur.
Gün geçmiyor ki teknik veya idari kadroya bir katılım yapılmasın.
Hal böyle olunca da kulüp iş ve işçi bulma kurumuna dönüştürülmüş!
Ne diyeyim?
Tek diyeceğim başta başkan Ertuğrul Doğan olmak üzere bütün yönetenlere Allah zeval vermesin.
Bu zamanda bu paralarla bu kadar kadronun maaşlarına dokunmak...
Zor iş!
NE OLACAK TRANSFER YAPILSA?
Bakıyorum da futboldan anlayan anlamayan kim var ise ‘Kadroya takviyeler yapılmalı’ diye ahkam kesmeye çalışıyor.
Sizi bilmem ama bize göre altyapıdan gelen oyunculara şans verildiğinde zaten istenilen takviyeler yapılıyor ya.
Siz ne istiyorsunuz?
Neyin peşindesiniz?
Cidden sizi anlamak çok zor!
Sorarım sizlere: Ara transferde hangi kulüp küçük rakamlarla iyi oyuncusunu vermek ister?
Hadi takviye yapıldı diyelim, ne olacak?
Trabzonspor şampiyon mu olacak?
Trabzonspor’un borcu mu azalacak?
Sahi ne olacak?
AÇAN BİR TOMURCUKLA DA GELİYOR BAHAR
Diyorlar ya ‘bir çiçekle bahar gelmez’ diye.
Biz ne çiçekler gördük, henüz tomurcuk halindeyken nasıl baharı getirdiklerini!
O nedenle Adana Demirspor galibiyetini ben kıymetli buluyorum.
Yok efendim Adana Demirspor zayıf takımmış!
Yok efendim Adana Demirspor’u da mı yenemeyecekmişiz!
Yok efendim Adana Demirspor ligin en alt sırasındaymış!
Nerede olursa olsun efendim Adana Demirspor.
Tabelada ne yazıyor, ben ona bakıyorum.