Trabzonspor camiası Avcı’ya vefasızlık yapıyormuş!
Öyle diyor İstanbul medyası.
Ulan adama demezler mi “Önce sen kapının önündeki çöpü süpür”
Taraftarlar Avcı’yı istifaya davet etmişlerde, falan filan. Avcı takımı şampiyon yapmışta falan filan.
Ee ne olmuş Avcı şampiyon yapmışsa?
Okan Burak da Galatasaray’ı üst üste son iki sezon şampiyon yapmıştı. Ama daha dün bütün tribünler Okan hoca istifa diye bağırmadı mı? Daha dün Galatasaray taraftarları Okan’ı bırakıp yönetimi istifaya çağırmadı mı?
Hadi Trabzonspor taraftarları vefa göstermiyor, sizler vefa gösterin.
Ulan Avcı’nın döneminde Trabzonspor şampiyon oldu diye, ilelebet Trabzonspor Avcı’yla çalışmak zorunda mı?
Avcı başarısız olduğunda eleştirilmeyecek diye kanun hükmünde bir kararname çıktı da bizler mi göremedik?
Sonra size ne?
Hayırdır?
Trabzonspor taraftarı vefasızlık yapıyor diyelim size göre, o zaman vefa semti sizlere çok yakın, varın siz vefa gösterin İstanbul takımlarını çalıştıran teknik adamlara…
Hadiyin beyler başka kapıya.
Hadiyin kendinize başka bir argüman arayıp bulunuz…
Size tavsiyemiz o bulduğunuz argümanın üzerinde çalışın lütfen…
BEKLENTİ İÇERİSİNE SOKULUNCA KAÇINILMAZ OLUYOR
Beklenti büyük olunca ya da taraftarlar farklı beklenti içerisine sokulunca İşler bu duruma geldi.
O alındı.
Şu transferi de bitirdik.
Nokta transferler yaptık
Teknik adamın vermediği hiçbir ismi almadık.
Her transferde benim imzam var.
Aldığımız bütün oyuncular üç scout ekibinin araştırması sonucu alındı.
Tabanca gibi bir kadro kurduk.
Alınan her oyuncaya kefilim.
Öyle zannediyorum ki bu gibi söylemler taraftarları “Bizim takım bu sezon ligin tozunu atacak, artık kimse önümüzde duramaz, süper futbol oynayacağız” noktasına getirdi.
Buna mukabil Trabzonspor ligin ilk maçında Sivasspor ile berabere kalıp sonrada Rapid Wien’e yenilip UEFA Avrupa Ligi kupasına veda edince, bir de buna oynanan kötü futbol eklenince taraftarların büyük beklentileri karşılık bulmamış oldu.
Dolayısıyla da kızılca kıyamet buradan koptu…
Böylelikle de daha ligin başında fatura teknik direktör Abdullah Avcı’ya kesilmeye başlandı.
BİRAZ ERKEN DEĞİLMİ?
Evet henüz ligin başı.
Ligin başı olmasına karşın tam bir aksiyon filmi izliyoruz camiada…
Sahi ne oluyor?
Kulüpte yangın mı çıktı?
Trabzonspor küme hattında mı?
Futbolcular bırakıp kaçtı mı?
Söyleyin ne oldu?
İki maç oynandı.
Avcı istifaymış!
Belli ki Trabzonspor’da çok erken başladı ayrılık canları çalmaya.
Oynayan aksiyon filmini birileri mi kurgulayıp sahneye koyuyor, orasını tam bilemiyoruz.
Ancak bana göre büyük hata yapılıyor.
Bir bekleyelim, bir görelim bakalım lig şöyle 5-6 hafta bir gitsin.
Sonrasında görüldü ki, her şey kötü gidiyor. O zaman oynanan aksiyon filminin içerisine bütün herkes dahil olmuş olur.
O zaman işte vagona kimi bindirmek isterseniz onu bindirip gönderirsiniz!
Doğrudur, Trabzonspor kötü oynuyor.
Doğrudur, oyuncular performans olarak istenilen düzeyde değiller.
Doğrudur, istenilen sonuçlar olmadı.
Doğrudur, çok kaliteli oyuncular alınmadı (Şu anki görüntü bunu gösteriyor)
Doğrudur, Trabzonspor’un henüz ne oynadığını çözmüş değiliz.
Doğrudur, Abdullah Avcı önemli hatalar yapıyor.
Hepsine kabul.
Ama biraz sabır gösterin.
Ama biraz zaman tanıyın.
Bunları yapsanız çok mu şey kaybedersiniz?
İÇERİSİNDE NEYİNİZ VAR?
Teknik yönden kazın ayağı böyle.
Ya yönetim yönünden kazın ayağı nasıldır diyecek olursak?
Yönetim yönüne baktığımızda, yönetime de taraftarlar bazında çatlak sesler çıktığını görüyoruz.
Kimileri yönetimi istifaya çağırıyor. Kimileri yönetimin acilen kongre kararı alması gerektiğini söylüyor.
Hani deriz ya “Küçük atta civcivler yesin”
Hani deriz ya “Çorbada neyiniz var ki”
Hani deriz ya “Bekara karı boşamak kolay” diye…
Bu atıp tutanların istifa çığırtkanlığı yapanların durumu da aynı bu sözlerdeki gibi.
Trabzonspor’a bir kuruş katkıları olmaz.
Ama klavye kabadayılığı yapmaktan da geri durmazlar.
Acaba istifa çığırtkanlığı yapanlar kulübün ekonomik yapısından haberdar mıdır?
Bakınız size kısa bir özet yapayım, Trabzonspor’la ilgili bilgi dağarcığınızda bir iki kelime saklarsınız konularla ilgili.
Trabzonspor nasıl yönetiliyor? Ödemeler nasıl yapılıyor? Futbolcu alacakları nasıl ödeniyor?
Projeler hayata nasıl geçiriliyor? Her şeyden önce Trabzonspor ayakta nasıl duruyor? Evet sevgili çığırtkan beyler bunlardan haberiniz var mı veya haberiniz oluyor mu?
İşte sizin bilgi dağarcığınızda saklayacak olduğunuz birkaç konu.
Hadi araştırın bunları.
Nasılsa “Dilin kemiği yok” sallayıp duruyorsunuz!
Gerçi ne diyor Türkücü “Ne kadar sallasanız sallayın, dona düşer son damla”
Sizin ki de o musali!
AYNI SENDROMU YAŞIYOR
Bana öyle geliyor ki Abdullah Avcı heyecanını kaybetti.
Sanki gidecek gibi bir ruhalite taşıyor bünyesinde.
Baksanıza Avusturya’da yaptığı basın toplantısında telefon numarasının servis edilmesine vurgu yaptı.
Düşünebiliyor musunuz, başka bir ülkede uluslar arası bir maç öncesi ve sonrası yapılan basın toplantılarında, 4-5 Türk, diğerleri tamamen yabancı olan gazetecilerin önünde hiç alakası yokken Abdullah Avcı telefon numarasının servis edilmesini başlıyor konuşmaya.
Avcı konuşurken yabancı gazeteciler Avcı’nın ne demek istediğini anlamak için bir birlerine bakınıyor ama bir şey de anlamıyorlar.
Avcı’nın Rapid Wien maçı öncesi ve sonrası yaşadığı sendrom bana Ünal Karaman’ın Konyaspor maçından sonra basın toplantısında söylediklerini hatırlattı.
Ünal Karaman yönetimi hedefe koyarak ”Boğazınızda kılçık olur kalırım” demişti.
Ve sonrasında da kendisinden istifa etmesi istenmişti.
Abdullah Avcı’yı da maalesef aynı ruhalite içerisinde gördüm.
Hatırlayınız Avcı’nın Beşiktaş’tan ayrılışı da, kendisinin böyle hikayeler yazarak ve heyecanını kaybetmesiyle son bulmuştu.
Eğer ki hoca topu saha yerine saha dışında oynamaya başlamışsa anlayınız ki hoca yönünden durum oldukça sıkıntılı bir hal almıştır.
İnşallah ben yanılırım, diyorum…
FERMAN PADİŞAHIN
Ahmet Ağaoğlu ismi zikredilmeye başlandı bile.
Şampiyon başkanmış Ağaoğlu!
Ağaoğlu’yla Trabzonspor 4 kupa kazanmış!
Yönetim Ağaoğlu’na yaptığını çekiyormuş!
Bu sıkıntılı günde bunları duyup okuyunca gülesim geldi açıkçası.
Cem yılmaz “Ne dedi, ne dedi” diye diyor ya.
Ben Cem Yılmaz’ın söylediğinden feyiz alıp yola çıkarak, zamanı geldiğinde Ahmet Ağaoğlu’yla ilgili o kadar şey diyeceğim ki, biraz zaman lazım.
Çünkü büyük fotoğrafı görmemiz gerek.
O büyük fotoğraf sonrası Ağaoğlu’yla ilgili “ferman padişahın” diyeceğim.
Ağaoğlu şampiyon yapmış he!
Ağaoğlu 4 kupa almış he!
Sevsinler sizi de Ağaoğlu’nuzu da!
BUNUDA GÖRDÜK GÖRMEDİĞİMİZ NE KALDIKİ?
“Enis’in kılına zarar gelirse dünyayı dar ederim, bunu herkes bilsin.”
Vay anam vay!
Racon kesmeye bakar mısınız?
Atılan racon öyle böyle bir racon da değil, raconda “Alayınıza gider” yapılıyor.
Sözleri söyleyen kim? Enis Destan’ın annesi.
Ben ilk kez Trabzonspor çatısı altında top oynayan bir oyuncunun velisi tarafından yapılan açık seçik bir racon kesilmeye tanık oluyorum.
Trabzonspor’un geldiği hale bakar mısınız?
Futbolcunun annesi, kulübün hocasını adeta tehdit ediyor!
Daha doğrusu hocaya “Aba altından sopa gösteriyor.”
“Enis’in kılına zarar gelirse” demek, ne demek?
Trabzonspor’un içerisinde bizlerin bilmediği futbolun dışında aksiyon dolayısıyla mafya filmimi oynanıyor!
Hani kadı birisini cezalandırmak için son sözünde diyor ya “Tez elden kellesini vurun” diye.
Vurun abi.
Kimseye acımayın.
Acırsanız acınacak hale düşersiniz.
Bu ne ya?
Ne oluyor?
Bir bakıyorsunuz, Avcı telefonunun servis edilmesini ulusal maç öncesi gündeme getiriyor.
Bir bakıyorsunuz futbolcunun annesi kendi sosyal medya hesabından gider yapıyor.
Vay benim Trabzonspor’uma.
Hatırlayınız, altyapıdan çıkan bir oyuncumuzla ilgili yaşananları.
Süleyman Cebeci yeteneklerinden dolayı Trabzonspor’un geleceğine damga vuran oyuncu olması beklenirken, menajerlik hatasından dolayı bir çırpıda Trabzonspor’dan uzaklaştırıldığını bilmeyenimiz var mı?
Nasılsa bizim çocuğumuzdur sesini çıkarmaz dedik, toplar pılını pırtını çeker gider diye kellesini vurmadık mı?