Neyin peşindesiniz?
Neyin kavgasını yapıyorsunuz?
Allah aşkına ortalık yangın yerine dönmüş.
Sizler abidik gubidik işlerin peşine koşuyorsunuz!
Yok efendim o afiş neden indirilmiş?
Yok efendim o resim neden takılmış?
Yok efendim parti gömleği!
Yok efendim takım elbise!
Yok efendim sakalı!
Yok efendim giyimi kuşamı!
Yahu arkadaş Trabzon’da işsizlik aldı başını gidiyor.
Trabzon’da pahalılık eli bırakın vücudu yakıyor!
Çağrı merkezlerinin kapatılacağı söyleniyor, çağrı merkezlerinin kapanması halinde 350 kişi işsiz kalacak ve işsizlik daha da büyüyecek.
Çünkü işsizliği çözecek istihdam alanları yaratılmıyor.
Olanlara da veda edilmeye çalışılıyor.
E ne olacak bu gençliğin hali diyen yok!
E ne olacak bu pahalılığın hali dertlenen yok.
E yaşanan bu işsizliğe nasıl çözüm bulunacak diye tasası olan da yok.
O zaman ne yapalım yani?
Trabzon’un ruhuna veladdalin amin mi diyelim?
Bırakın beyler artık kısır çekişmeleri bir kenara.
Asli göreviniz insanlara hizmet… İnsanların sorunlarını çözecek, gençlere istihdam yaratacak projeleri bir an önce hayata geçirmeye bakınız.
Yoksa mı?
Yoksanın da cevabını siyasiler versin.
İL BAŞKANLIĞI YAPACAK KALİBREYE SAHİP DEĞİLSİNİZ!
Biraz ağır olacak ama yapacak bir şey de yok!
Yazmak zorundayım, kim ne derse desin…
Kim ne anlarsa anlasın…
Anlamakta zorluk çekiyorum, insan bu kadar pişkin olabilir mi?
AK Parti ile ilgili ortada müthiş bir başarısızlık var. Bu başarısızlığı sadece biz söylemiyoruz, işte eski yöneticiler orada, işte partinin kurucuları da orada. Gidin onlara sorun, alınan seçim sonuçlarını, bakın bakalım ne cevap verecekler sizlere, evet seçim sonuçlarında alınan başarısızlığı herkes kabul etmişken, il başkanı Sezgin Mumcu “Hayır ben başarısız değilim, ben başarılıyım, Büyükşehir’i aldım” diyor, nazire yaparcasına yerel yönetimler başkanlığına yeni yönetici atıyor.
Mumcu’nun atamasına hadi gelin de gülmeyin!
Halbuki Mumcu şapkasını önüne koyup “Arkadaşlar, bu işin lamı cimi yok, başarısız olduk, partimin önünü açmalıyım” diyerek istifa etmeli.
Peki diyebiliyor mu?
Diyemiyor!
Neden acaba?
Mumcu’yu koltukta tutan kim?
Mumcu’ya destek olan kimler?
Net yazıyorum, sevgili hocam, siyasi olarak sen il başkanlığı yapacak kalibreye sahip değilsin.
İyi bir insan olabilirsin.
İyi bir cerrah da olabilirsin.
Ama kabul etmelisin ki senle bırak il başkanlığını normal bir siyasi yönetici bile olmaz.
Bunu neden kabul etmiyorsun?
Veya kabul etmek istemiyorsun?
İSTİFA ETMEK DE BİR ERDEMDİR
Aynı yönetimden yani Sezgin Mumcu’nun yöneticisi Üzeyir Efendioğlu bakın istifasını sunarken ne diyor?
“Biz kendi payımıza düşeni yaptık, derdimiz yıkmak değil yapmaktır.”
Bu kadar net…
Bu kadar açık.
Efendioğlu istifasını verirken yazdığı metinde daha nasıl mesaj versin sevgili Sezgin Mumcu’ya?
Yapamadığında, istifa etmek kadar daha erdemli ne olabilir ki?
AK Parti bir tıkanmışlık yaşıyor.
AK Parti’nin çabucak tıkanan önü açılmalı.
AK Parti maalesef Sezgin Mumcu ile kan kaybetmeye devam ediyor.
Akan kanın durdurulması için acil neşter vurulmalı kanayan yaraya.
Zaten neşter vurmak doktor Mumcu’nun işi değil midir?
ARTIK ÇEKİN ELİNİZİ
Bir iki lafımız da AK Partili eski milletvekillerine olsun.
Eski vekiller kusura kalmasın.
AK Parti’nin yaşadığı başarısızlıkta eski vekillerin de etken olduğunu düşünüyorum.
Neden mi?
Nedeni gençlerin önünü açmamaları, hep biz olacağız demeleri.
Nedeni, yeni yüzlere fırsat vermemeleri.
Nedeni, yeni yüzleri parti organlarına katmamaları.
Nedir yahu, ölene kadar partinin içerisinde olmak zorunda mısınız?
Ne olur düşün şu partinin yakasından!
Ne olur çekin ellerinizi şu partinin yakasından!
Kenara çekilmenizin vakti zamanı gelmedi mi?
Sizi bilmem ama bize göre çoktan geldi de geçti bile…
NEDEN HUKUKTAN YARDIM ALMAZSINIZ?
Sizi pas geçeceğimi asla zannetmeyiniz.
Siz görevden el çektirilene kadar artık benim her daim köşemde misafirim olacaksınız!
İnanın sizi köşeme konuk etmezsem kendime ihanet etmiş olurum.
Evet soralım Ortahisar Zabıta Müdür Bey ile sağ kolu Giresunlu hemşehrim Cemal Günaydın’a:
Hadi siz okuduğunuzu anlamıyorsunuz, bu konuda size kızmam darılmam, ancak konu hukukluk bir konu ise, sizin hukuk biriminden konuyla ilgili neden bir bilgi almazsınız?
Ya da böyle bir sorun var, hukuk olarak buna nasıl cevap vereceğiz demezsiniz?
Merak ediyorum, acaba siz hukuku, mevzuatları, kanunları, yasaları hukukçulardan daha mı iyi biliyorsunuz? Zabıta Müdür Bey ve sağ kolu Cemal Günaydın Efendi, neden hukuka danışmadan hukuk adına yazı yazıyorsunuz?
Bugünlük zatıalinize soracaklarım bunlar.