TRİBÜNLERİ ALKIŞ DEĞİL, HOMURDANMA YERİ YAPANLAR…
Galatasaray maçında Akyazı’da tribünde Trabzonspor taraftarı
var mı idi?
Valla, tribünlerde 20 bine yakın insan (ki bir kısmı insan
diye geçinenlerden) oturuyordu ama Trabzonspor’un taraftarı mı idiler, hasmı mı
idiler?
Anlayamadık!
Bedava kontenjanından girenler, iki arada bir derede alkışa
benzer şakşaklar çıkarmasalar yok mu! Sanırsınız Medical Park’ta sinemasında
film izleniyor!
“Yok yok! O kadar da değil” der gibisiniz!
Haklısınız. Abdulkadir ile İsmail, maçın akışı gereği dışarı
alırken hatırı sayılır şiddet de homurdandılar. Öylesine ki, bazıları işi
hırlamaya, sahaya dalmaya kadar vardırdılar!
Öylesine ki özellikle kendinden olanlara karşı bunu yapmayı
alışkanlık haline getirecek kadar…
Hem de “böyle taraftarı bırak, seyirci bile olmazsa olsun”
dedirtecek kadar…
Hem de, “yerlinin yerlisi, millinin millisi Trabzon” geçmişini
unutacak kadar…
Gel de pandemili günleri, seyircisiz maçları arama!
ABDULLAH ÖZTÜRK ŞAMPİYONLUK, BİRİLERİ ALTIN…
Tokyo Paralimpik Oyunları’nda Trabzonlu Abdullah Öztürk,
masa tenisinde altın madalyayı boynuna takıp, memleketine döner dönmez, kendini
Trabzonspor’da buldu.
Kendine “Dile bizden ne dilersen?” denildi.
Cevap kısa ve net: “Altın maltın, araba, apartman istemem.
Trabzonspor’un şampiyonluğunu görmek isterim”
Fiziki eksikliğini akıl ve vicdan fazlalığı ile
hissettirmemek böyle olsa gerek. İşi dilenmeye kadar vardıran sağlamların
aksine!
Eee kolay değil, “Kazandıkça, büyüdükçe mütevazi olmak.”
A Milli Takım’ın başında çıktığı 82. karşılaşmada 38
galibiyet, 23 beraberlik ve 21 yenilgi alırken Türkiye’ye Dünya 3’üncülüğünü
kazandırmış bir spor insanı, teknik adamdır Şenol Güneş…
Hollanda karşısında alınan 6-1’lik mağlubiyeti gazetelerine
“utanç gecesi” manşeti atanlar ile ekranlarda “utandık” ibaresi kullananları
Yeniçağ Gazetesi’nde “Utanç Gecesi ne demek?” sorusunu başlık yaparak
eleştirdik.
Öyle ya, futbolda olabilen (ki Dünya kupasında Almanya,
futbolun beşiği Brezilya’yı 7-1 yenmişti) sonuçlar “utanma” denilen hadsiz ve
haksız bir kelime ile Şenol Güneş’e nasıl yapıştırılabilirdi ki!
Türkiye, hele hele Trabzon, ille de medya söz konusu
olduğunda “İçimizdeki İrlandalılar” sözüne bile rahmet okutacak kadar haddini
hududunu bilmeyenlere hak ettiklerini “adam gibi adam” dedirtecek sözlerle
Fatih Terim verdi ve “Ayıp ediyorsunuz”u gözlerinin içine baka baka söyledi.
Ve de ekledi: “Kazanılır, kaybedilir, kritikler yapılır,
beğenilir, beğenilmez eyvallah ama bir itibarsızlaştırma, yaralama, acıtma hiç
hoş değil. Bunu hak etmedi.”
YANLIŞ OLUR…
Vefat eden Galatasaray ve Giresunspor’un eski başkanları
için saygı duruşu yapılırken, önceki gün Kuzey Irak ve Suriye’de şehit
askerlerimiz unutulur ise…
Trabzonspor’da Yusuf “hamle oyuncusu” statüsünden çıkarılmaz
ise…
Bakasetas kısa sürede kendine gelmez ise…
Cornelius, Sorlöth olma yolunda daha çabuk yol almaz ise…
Ali Palabıyık gibi hakemler 23’üncü dakikada Nelsson’un eli
ile topa yaptıkları müdahaleleri görmemezlikten gelmeye devam ederler ise…
Yanlış olur yanlış! Hem de çok yanlış…