Artık halk “Haksızlık” karşısında susmuyor!
Yayın Tarihi: 10.05.2024 - 10:00
Mesele ne biliyor musunuz?
Ağzınla kuş tutsan dahi adamın yoksa ezilmeye, hor görülmeye, hakkının ve hukukunun
yenmesine engel olamazsın!
Ne yazık ki düzen bu!..
Liyakata bakarak insanlara değer vermenin hiçbir öneminin olmadığı bu düzende pardon düzensizlikte isyan etmenin de hiçbir faydası yok!
Düzen sipariş düzeni!..
Fakat artık eski halk olmadığını herkes kaçırıyor...
Eskiden halk sorgulamazdı veya umursamazdı şimdi öyle değil!
Halk sorguluyor...
Kimin kim olduğunu, kimin kimin adamı olduğunu, kimin kimlerle yakın ilişki içinde olduğunu çok iyi biliyor!
Peygamberimizin “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” sözünü toplum daha iyi özümsemiştir.
Öyle namaz kılmakla, hacca
gitmekle hak adamı olunmuyor...
Önce hak yemeyeceksiniz!..
Sahipsiz diye insanları bertaraf etmeyeceksiniz!..
Sipariş ile değil liyakat ile insanları hak tartısına koyacaksınız!..
Ne oldum delisi olmayacaksınız!..
İnsanları ağlatmayacaksınız!..
Dedim ya...
Unutmayın ki halk devrededir.
Takipçidir...
Hakkı aramaktadır...
Yansımalarını görmedik mi sandıklarda?
Ama bundan ders almayanların, benim adamım, arkadaşımın adamı, vekilin adamı, bakanın adamı gibi yaklaşımları liyakatın hakkın önüne koyduğunu hala görür olmak üzücüdür ki günler çabuk geçer, sonuç malumun ilanı olarak yarın karşınıza mutlaka çıkacaktır.
Dost acı söyler:
İhanetin kod adı haksızlıktır.
Çünkü...
HaksızIığın sonu, sürekIi bir feIâket korkusudur.
Denir ki;
“Haksıza haddini biIdirme, öksüze kaftan giydirmekten yeğdir.”
Takiple mükellefiz...
Had bildirmek de görevimizdir.
Ah almayacaksınız!
Çıkar aheste aheste...
Başkan Genç’e tavsiyeler!
Sayın Başkanın belki ihtiyacı yoktur, akıl vermiş olmak gibi derdim olmaz!
Amma velakin dikkatli olmalı.
Ekip oluştururken kim kimin sesidir, kim kimin adamıdır, kim içeriden bilgi aktarımı yapar, kim kulislerin içinde yer alır, yani kim ajanlık faaliyeti yürütür çok ama çok dikkatli olmalı!
Bilmeli ki birlikte yürüdüğü gözünü budaktan esirgemeyen, arkasında dağ gibi duran arkadaşlarına itibar suikasti yapılabilir diyeceğim ama yapılmaya başlandığı görüyoruz...
Fitnecilere dikkat etsin!
Mesela her daim yanında olan ve kendisine kalkan olan isimler üzerine oyun oynanmaya başladığını görmeli.
Diyeceğim şu ki Başkan Genç’in önünde uzun bir 4-5 yıllık dönem var ki kulağını ve kapısını fitnecilere kapatmalı, yoksa çok çabuk yorulur!
Karar mekanizmasında kendine dışarıdan sipariş verenlere dikkat etmeli ki uzun ince
bu yolda mayınlarla karşılaşmasın!
Dün de yazdım...
Yükü çok ağır.
Sadece Büyükşehir Belediyesi değil partinin yükü de omzunda.
O nedenle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çalışma kadrosu prensiplerini dar kapsamda benimsemeli.
Her alanda dışarıdan akil adamlarla mutlaka iştişare kurulları oluşturmalı.
Sekreteryası bunu takip etmeli.
Model külliyede var.
Ekonomi politikaları, hukuk politikaları, istişare kurulu vs...
Sayın Genç bunu biliyordur.
Hiçbir belediye bunu yapmamışken bunu hayata geçirip örnek de olmalı.
Ve bunu kamuoyu ile paylaşmalı.
Aylık toplantıları yapıp genel durumu masaya yatırıp rapor hazırlamalı. Partinin, halkın sesini duymalı.
Ahmet Metin Genç bunu yapabilecek ustalıktadır ki çok faydasını görecektir.
Yükü azalacaktır.
Ve partinin yeni teşkilatlanma sürecinde mutlaka etkinliği ve eli olmalı ki ortak akıl ile 2028 yolculuğu başlamalı.
Ankara’da Erdoğan-Özel Trabzon’da Genç-Kaya!
Bir hakkın teslimini yapalım. CHP Özgür Özel’in genel başkanlığında soyadına yakışır şekilde çok özel bir duruş sergiliyor...
Bu beklemediğimiz alkışlanacak bir duruş.
Özgür Özel’i önceki akşam Habertürk canlı yayınında izlerken bu gerçeği gördüm.
Ve takdir ettim.
Diyor ki;
“Cumhurbaşkanı ile görüşmemde benim yurtdışına gitmeden önce Dışişleri Bakanlığı'ndan brifing almam lazım dedim.
O ülkede ilişkilerim nasıl, sorunlarımız ne bunları bilmem gerekiyor.
Sayın Cumhurbaşkanı pozitif yaklaştı, hatta konuları daha da genişletti."
Özlenen duruş bu!
Türk siyaseti iktidarı ve muhalefeti ile böylesine milli bir duruşu çok özlemişti.
Kuşkusuz iktidar-muhalefet yarışı ve tartışmaları olacak.
Ama söz konusu devletin dış politikası olduğunda birlikte düşünmenin gerekliliği son derece önemlidir.
Bu nedenle Özgür Özel’in bu duruşunu alkışlıyorum.
Bu güzel yaklaşımı yerele de indirgersek CHP’nin Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya ve yönetiminde de bunu görüyorum.
AK Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ile son derece uyumlu bir görüntü ortaya koyuyor.
Birçok şehirde borç tartışmaları üzerinden siyasi kavgalar sürüp enkaz edebiyatları yapılırken Trabzon’da böyle bir durum yok.
Mesele Trabzon’a hizmet ise ki, öyle, o zaman siyasi mücadele partiler arasında yaşanırken başkanlar arasında halka hizmet yarışı hasıl oluyor.
Ne güzel.
Ankara’da Erdoğan-Özel uzlaşma kültürünün gelişmesinin yansıması Trabzon’da Ahmet başkanlar arasındaki vücut bulmaya başladı.
İnşallah devam eder...
İktidar ve muhalefetin geliştirdiği bu uzlaşma kültürü çok çok önemli.