Trabzonspor üzerine...
Dost acı söyler...
Ertuğrul Doğan başkana karşı yürütülen algı operasyonunun
sonunda Doğan'ın kulüpten elini çekmesi halinde nelerin olabileceğini hesaba
katmayanlara derim ki;
Bugün kulübün ekonomik tablosuna bakın...
Bu tablo içinde Ertuğrul Doğan'ın kulüp krize girmesin diye
kendi cebinden akıttığı milyon dolarların ne kadar olduğunu bir öğrenin...
Evet, kendi cebinden!
Kim ne verdi yazıyor zaten...
Öyle ''Bırakın gidin, biz başkan buluruz" diyenlere
kanmayın.
Hadi biri çıksın "Ben bu kulübün ekonomik yükünü
kaldırırım" desin.
Buyursun!
Biz Sayın Ağaoğlu'nun başkanlık teklifini kabul ederken
neler dediğini, nasıl destek taahhüdü alıp kabul ettiğini çok ama çok iyi
biliriz... Sorun bakalım Ertuğrul Doğan başkan olurken böyle bir taahhüt
arayışına girdi mi?
Hayır.
Kendine güvendi...
Çıktı aday ve başkan oldu.
O nedenle kimse masal anlatmasın.
Gerçekler ortada...
**
Dost acı söyler...
Sevgili dostlar;
Yarın başkan adayı bulamazsınız...
Zamanında “Trabzonspor kimsenin cebine sığmaz” diyerek Onursal Başkan Mehmet Ali Yılmaz’ı
hedef alanların Trabzonspor’u sahada ve masada nasıl küçülttüklerini görmedik
mi?
Hatırlayan bilir!
Mehmet Ali Yılmaz gibi büyük bir değere ihanet edenler
kimlerdi?
Uzun yıllar onun sırtında bu
kulüpte yöneticilik yapanlar…
Geldi mi bir daha M.Ali Yılmaz gibisi!
Yok.
O gün devrim yapmışlardı…
Peki ne oldu?
Trabzonspor’u sahada olduğu gibi masada da küçülttüler…
Az daha küme düşüyorduk…
O nedenle, bugün veren bir başkan bulmuşsunuz.
Haaa!..
Bulursunuz...
Veren değil alanı bulursunuz...
Öyle kendi cebinden 1-2-5 milyon dolar değil Ertuğrul Doğan
gibi mert, dürüst, cesur, candan, çıkarsız, Trabzonspor başkanlık makamını
kullanıp kendi işlerini geliştirmeyi asla düşünmeyen, adam gibi Trabzonsporlu
olan, 30-40 milyon doları cebinden çıkarıp verecek bir başkan bulmayı sakın
hayal etmeyin!
Sahip çıkın...
Oyuna gelmeyin...
Fitnecilere geçit vermeyin...
Öyle şampiyon olduğu dönemi Ahmet Ağaoğlu başkana mal edip
Ertuğrul Doğan'ın neler yaptığını unutursak kalbimiz kurur...
Çünkü çok iyi biliyoruz.
Bu çark parasız dönmüyor dostlar...
Kim ne yaptı kulübün mali tablosu yazıyor...
Hayali kahramanlar yaratmayın.
*
Gerçekleri bilmemeniz doğal olabilir...
Ama bizler içindeyiz.
Trabzonspor'un şampiyon olduğu yılda kimlerin ne yaptığını
çok iyi biliyoruz. Kimlerin yükün altına omzunu koyduğunu biliyoruz. Ekonomik
gücü kimlerin verdiğini iyi biliyoruz...
O şampiyonluk öyle bir iki kişinin eseri değil.
Trabzon'un her alandaki gücünün eseridir...
Hakkının, hukukunun nasıl korunduğunun eseridir...
Haksızlıklar karşısında susmayanların eseridir...
Perde arkasını bilemezsiniz...
O yıl Berat Albayrak olmasaydı unutulmuş, kenarda duran Ahmet Ağaoğlu başkan
olabilir miydi?
Antalya’da golf oynarken hiç aklında Trabzonspor başkanlığı
yok iken “Gel başkan yapalım seni” diye
kim çağırdı onu?
Berat Albayrak.
“Benim imkanım yok, yapamam” diyen kimdi?
Ahmet Ağaoğlu.
“Sen merak etme, arkandayız” diyerek yol veren kimdi?
Berat Albayrak.
Maddi ve manevi ne büyük imkanlar sağladı Bakan Berat
Albayrak.
Konuşmamalarına bakmayın.
Tarih gerçekleri yazıyor.
Nankör olursan unutursun!..
Ağaoğlu da unuttu ne yazık ki.
Yani şampiyonluğa giden yolun kerameti onda değildi.
*
Bu kulübe kendi cebinden beş kuruş vermeyip hava yapanlarla
bu kulübü sahiplenip yalnız bırakmayanları, finans edenleri aynı kefeye
koymayın...
Evet dost acı söyler...
Ertuğrul Doğan’ı kaybettiğiniz zaman Trabzonspor'un ekonomik
olarak nasıl bir mali krizin içine düşeceğini, bu krizin kulübü sahada dahada
büyük felaketlere nasıl sürükleyeceğini düşünün. Ertuğrul Doğan Trabzonspor
için böylesine her kulübün ekonomik darboğazda boğuştuğu dönemde bugün büyük
bir şans.
Küstürmeyin.
Bakın, bugün bu kulübün kullanacağı hiçbir geliri yok.
*
Başkanın Abdullah Avcı'yı yeniden takımın başına getirmesini
ben de destekledim.
Çünkü kulübü bilen, tanıyan, şampiyon yapmış ve güven
duyulan en doğru tercihti.
O gün doğru tercih
diyenler bugün "Başkan neden Avcı'yı getirdi" diye eleştirmeyi
bırakın göndermesini istiyor.
Bu tarihi yanlış olur.
Evet bugün ben de kendisini eleştiriyorum.
Ama "istifa
etsin, gitsin" demek büyük bir yanlıştır.
İster beğenin, ister
beğenmeyin Abdullah Avcı kim ne derse desin bu ülkenin yerli olarak önemli 3-5
teknik adamından biridir.
*
Derim ki; yangına körükle gitmeyin... Gidenlere de kanmayın.
Bugünler sakin olma ve Trabzonspor'a başkanı, yönetimi, teknik heyeti ve
futbolcuları ile destek olma dönemi...
Takdir sizlerin sevgili Trabzonsporlular...
Uzun lafın kısası... Dost acı söyler...
Öyle Ertuğrul Doğan'ın arkasından film çevirmeye kalkıp lobi
oluşturmaya çalışanlara şunu söylemek isterim;
Tarih gerçekleri yazar...
Şahitleri ile belgeleri ile...
Hayali kahramanlar yaratmayın derken söylemek istediğim şu:
Bu kulübe hizmet veren herkesin başımızın üzerinde yeri
vardır, saygı duyarız... Hiçbir kimseyi ötekileştirmeyiz..
Amma velakin...
Kim hainlik yapmak istiyorsa karşısındayız.
Adı ünvanı kim olursa olsun...
Ahmet Ağaoğlu da olsa...
Öyle film çevirmeyin.
Bakın...
-6 yıl boyunca Trabzonspor kulübünü tek kuruş vermeden
Ertuğrul Doğan'ın sırtına binerek yönet. (Verdim diyorsa çıkıp özür diyeceğim.)
-Kulüpte maaşlar ödenmeyince kulübe hiç uğramadan uzaktan
takip et. Ne zaman maaşlar Ertuğrul Doğan'ın kendi cebinden ödenmişse o zaman
kalk kulübe gel... (Yalansa söyleyin özür dileyeceğim.)
-Şampiyon olunduğu yıl iki kez Abdullah Avcı'yı kovmak için
yönetimi topla, hocayı yönetiminde oylat! (Doğru değilse söyleyin yazımı
kaldıracağım.)
-Şampiyonluk belgeselinden Başkan Yardımcınız Ertuğrul
Doğan'ın Bakan Albayrak'a teşekkür ettiği bölümü çıkart... (Çık yapmadım de
özür dileyeceğim.)
-Babanın kendine
yapmayacağı iyilikleri yapan, destek veren Berat Albayrak'a ihanet et... (Yalan
mı?)
-Futbolcunun arkasından yönetim kurulu makam odanda
menajerlerinin yanında alenen küfürlü hakaret et, gitmesine neden ol.. (Belgesi
mevcut)
-Bir gün dahi sana
uzun yıllar her yönü ile destek olan, boynunu yere eğmeyen, yerine Trabzonspor
başkanlık makamına gelen Ertuğrul Doğan'a "Hayırlı olsun" deme.
(Yalan mı?)
Sayalım mı daha?
Öyle yağma yok...
Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan'a karşı yürütülen algı
operasyonunun gizli aktörü olarak durmak yok...
Eğer bir derdiniz varsa çıkıp kamuoyu önünde söyleyin.
Veya çıkın Trabzonspor kongresinde konuşun... Öyle
Trabzonspor taraftarının duygularını suistimal eden tezgahlar peşinde
koşmayın...
Ertuğrul Doğan yalnız değildir.
Eğer konuşmuyorsa da kulüp zarar görmesin diyedir diye
düşünüyorum.