12 Yıllık Eğitim Neyi Kaybettiriyor?

Türkiye’nin eğitimde önemli sorunları var...
Özellikle mesleki eğitim neredeyse yok olmaya yüz tutmuş!
12 yıllık eğitim ve öğretimin getirileri ve götürülerini tartışmak gerekir...
Bakın! Onuncu Köyden Cihat Komut kardeşim eğitim sisteminde bu sorunu gündeme getiren önemli noktalara değindiği bir yazı gönderdi.
Bunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Okuyun ‘Haklı mı, haksız mı?’ kararınızı verin.
Benim görüşüm yazının en sonunda...
Diyor ki;
***
12 yıllık eğitim sistemi çıktığı gün, ‘Bu karar Türkiye’nin eğitim sisteminin temellerine dinamit döşemektir, yarın itibarıyla bu karardan vazgeçilmezse yakında Türkiye’de tarlada çapa yapacak, ahırda hayvan bakacak, sanayilerde çıraklık, kalfalık, ustalık yapacak kimseyi bulamazsınız. Bu ülkede tarım hayvancılık ve sanayi biter’ dedim.
Peki ne oldu?
Gelinen nokta ortada...
Mesleği eğitim bitti.
Yani meslek edinme bitti.
12 yıllık eğitim kararından vazgeçilmesi şart ve elzemdir.
Endüstri meslek liseleri en zeki çocuklarımızın eğitim alacağı okullar olmalıdır...
Öyle ki bu çocuklar orada gördükleri eğitimler sürecinde zekalarını da kullanarak o alanlarda çok daha gelişmiş sistemler hatta aynı konular üzerinde icatlar yaparak yeni alanlarda binlerce, on binlerce
Selçuklar olarak yetişir.
Fakat şurası da çok önemli:
Endüstri meslek liselerinde uygulama eğitimi verecek kişiler sanayilerde bu işi yapan ya da emekli olmuş işyeri sahipleri ya da ustalar olmalı...
Yani bu işi sadece kitap üzerinden değil gerçekten her anlamı ile yapabilecek mezunlar yetiştirilmeli, en az iki dönem mezun verene kadar bu ustalarımız eğitime bizzat dahil olmalıdır.
Bu tecrübe ve yeterlilikte yetiştirilen bu çocuklar o saatten sonra bu okullarımızda aynı zamanda eğitici olacak ve artık her öğrencimiz okudukları alanların en iyileri olma fırsatını yakalayacaklardır.
Ancak bu şekilde bu ülke ara eleman sorununu gerçek anlamda çözmüş, sanayi devi olacak bir ülkenin temelleri gerçekten atılmış olacaktır.
Bakın, 12 yıllık eğitim kararının yanlış olduğunu belirtirken okumaya karşı olduğumuz anlaşılmasın. Şunu da kabul etmek gerekir ki herkes üst düzey okuyacak ya da okuyabilecek durumda değil.
Bu gerçeği kabul edelim...
‘Ağaç yaş iken eğilir’ sözünü yabana atmamak gerekir.
18 yaşına gelmiş bir çocuğu sanayilerde çırak yapamazsınız.
Olmaz, hatta bu 18 yıllık süreçte tecrübe ile sabit olmuştur.
Bırakın yüksek okul okumaya adapte olamamış ama temel eğitimini almış çocuklarımız kendi talepleri ve ailelerinin mesleklerini sürdürebilecek hakka sahip olsunlar.
Meslek erbabı olsunlar...
Kabul eder ya da etmezsiniz fakat tek gerçek çözüm budur.
Geç kalmamışsak ancak bu şekilde tarım, hayvancılık ve sanayilerimizdeki ara eleman sorununu çözebilir ve yok olması muhtemel iş ve meslek kollarını kurtarabiliriz.
Bu durumu anlamak için gençliğin gelmiş olduğu durumu, sanayilerimizi, ara eleman sorunumuzu, tarım ve hayvancılıkta geldiğimiz noktayı görmemek ya da görmezden gelmenin sonuçlarını ısrarla anlamamak bilinçli ya da bilinçsiz olarak İHANETE EŞ DEĞER BİR DURUMDUR.
Bu karardan vazgeçin!
***
Ben mi ne diyorum?
Altına ben de Osman Diyadin olarak imzamı atıyorum.