Trabzonspor camiası deüer bilmez. Trabzonspor camiası dünü unutur... Trabzonspor camiası vefasızdır...
Acı ama gerçek budur...
En güzel örneği sadece Trabzonspor tarihine değil Türk futbol tarihine damgasını vuran Onursal Başkan Mehmet Ali Yılmaz’a karşı 2000 kongresinde ve sonrasında yapılanlar olmuştur...
‘O’na 2000 kongresi öncesi “Trabzonspor kimsenin cebine sığmaz” diyerek ihanet edenlerin daha sonra Trabzonspor’u kimlerin cebine sığdırdığı ve sonrasında küme düşme potasına kadar inen takım gerçeği ile şahit olmadık mı?
Küstürülmüştür... Kırılmıştır... Sonra da kulüp haksızlığa uğradığı zaman “Niye sahip çıkmıyor” denilerek sitem edilmiştir... Ah!.. Ah!
Bilenler bilir...
Bilip de söylemeyenler vefasızdır...
Nankördür...
Unutulmazdır çünkü...
Trabzonspor’u uzun yıllar bugünkü gibi dev gelirlere sahip değilken yani beş kuruş geliri olmadığı dönemlerde Türkiye vergi rekortmeni iken ‘Bu kulübün sana ihtiyacı var. Yoksa çökeriz’ çağrısı yapıldığında koştu geldi.
Ve tek başına cebinden inanılmaz rakamlar vererek kulübün dimdik ayakta kalmasını sağladı...
Trabzonspor’un başını bir gün dahi yere eğmedi...
Gelir gelmez batmak üzere olan kulübün bütün borçlarını yazdığı bir çekle sildi.
Türkiye’de hiçbir kulübün (BJK/ GS/ FB dahil) tesisi yokken Trabzonspor’a muhteşem tesisleri o yaptı...
Yerini de parası ile o aldı...
İnşaatını da parası ile o yaptı...
Parası, devletten değil kendi cebinden çıktı!..
Şampiyon da yaptı...
Dünyanın konuştuğu transferleri gerçekleştirdi.
Trabzonspor’un 4 büyük olduğunu inkar edenlere, büyüklüğünü kabul ettirip havuz gelirinde büyükler arasında yerini aldırdı...
İstanbul başkanlarını kendi kontrolüne alıp onlara liderlik yaptı.
Ali Şen’in ‘Fenerbahçe’sinin Avni Aker’de oynadığı maçı tatil ettirme oyununu bozarak hükmen mağlup ettiren adamdır da...
Masada, sahada başı dik alnı açık bir Trab-zonspor inşa etti...
Spor bakanı olarak futbola özerklik getiren kişi olarak adını tarihe yazdırdı...
Spor bakanlığı dönemini o yılların siyasetçilerine, gazetecilerine, federasyon üyelerine sorun anlatsınlar size...
Sözünün üzerine söz
olmazdı...
Trabzonspor tarihinde bir başkandan çok daha fazlası olarak milattır Mehmet Ali Yılmaz... Başkandır... Bakandır... Babadır... Hani bir söz var ya... “Kimsesizlerin kimsesi” diye...
Trabzonlu için de öyledir... Trabzonspor camiasında sahip çıkmadığı, maddi ve manevi destek olmadığı kim var diye merak ederim...
On binlerce insana burs...
Onlarca eğitim yuvası...
Aş, iş imkanı...
Kime el uzatmadı ki?
Yönetimine aldığı yöneticilerine dahi iş yeri açacak, iş adamı yapacak kadar güçlü bir irade oldu...
Genç nesil bilmez bunları....
Sadece Trabzonspor için değil Türk futbolu için efsanedir...
İşte o adam Mehmet Ali Yılmaz...
Allah sağlıklı uzun ömürler versin, varlığını eksik etmesin
Mesele Trabzonspor başkanlık makamıdır!
Trabzonspor ile ilgili yazdığım yazı ba- yağı ses getirmiş... Bazıları çok rahatsız olmuş... “Yok efendim sen Ahmet Ağaoğlu’nu da başkanlığı döneminde yazılarınla desteklemiştin, üzerine oynanan oyunlara karşı durmuştun...”
Evet... Hem de gururla desteklemiş, sahip çıkmıştım... Çünkü Trabzonspor Başkanının adı ne olursa olsun onu desteklemeyi, ona sahip çıkmayı görev saydım her zaman... Çünkü kolay iş değil!..
Bugün yine aynı ortam olsa aynı yazıyı yazarım... O nedenle gocunacak bir durumum yok... Dün Ahmet Ağağoğlu... Bugün Ertuğrul Doğan... Yarın bir başkası... Söz konusu Trabzonspor başkanlık makamıdır; bu bir...
İki; Ağaoğlu’nun başkanlığı döneminde kulübü nasıl yönettiğini ve başarılı olun-duğunu ‘kol kırılır yen içinde kalır’ anlayışının Ertuğrul Doğan tarafından nasıl en iyi şekilde ortaya konduğunu iyi biliyoruz...
Bugünkü başkan Ertuğrul Doğan’ın o günkü yönetim başarısındaki maddi ve manevi olarak Ağaoğlu’na çok iyi başkan yardımcılığı yaptığını, Ağaoğlu’nun üzerindeki yükü alıp rahatlattığını neler yap- tığını da çok iyi biliyoruz... Vicdanı olan anlatır...
Şampiyon olunan yıl Ertuğrul Doğan olmasaydı acaba Trabzonspor ekonomik olarak rahat ve huzurlu olabilir miydi, o takımın futbolcuları, hocası ekonomik olarak kafaları rahat olarak şampiyonluk ya- rışında yer alabilir miydi?
Bir kulübün ekonomik gücü yoksa, futbolcusuna, hocasına yani uçan kuşa borcu varsa o kulübün başarılı olma şansı var mı?
O defterleri açtırıp konuşturmayın... Meselemiz bağcıyı dövmek değil üzüm yemek... Eğer bugün “Ben daha iyisini yaparım” diyen varsa buyurur kongre ister veya kongrede aday olur... Biz de saygı duyarız...
Ama böylesine dalgalı ortamda Trabzonspor Başkanını sosyal medya lobileri ile istifa ettirmeye çalışmak üzerine oyun oynamak ve oynatmak Trabzonspor kulübüne hiçbir kar sağlamayacağı gibi zarar verir... Çökertir... Yoksa mesele kişiler değil, Trabzonspor’un varlığı meselesidir... Birileri saldırıyor, hakaret ediyor... Hiç umurumda değil...
Trabzonspor’un başkanı bugün Ertuğrul Doğan ise ve bu insan elinden gelen her türlü maddi ve manevi fedakarlığı tek ba- şına yapıyorsa ona sahip çıkmaya devam etmemi kimse engelleyemez... Öyle kimse sessizce uzaktan seyrediyormuş gibi davranıp içeriye fitne sokmaya çalıştırmasın, algı operasyonları yaptırıp kaos ortamına kulübü sürüklemeye kalkmasın... Meydan boş değil... Varsa birilerinin Trabzonspor’a hizmet noktasında bir hesabı çıksınlar “Hodri meydan ben varım” diyerek kongre istesinler veya kongreyi beklesinler... Herkes de bilsin... Kim kimdir diye...