A+ A-
Yorum
10

Zübeyda Hanımın Oğlu!..

Yayın Tarihi: 09.01.2024 - 10:00

Çok anlamlı, çok güzel bir anekdot yakaladım..

Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım resmi ile bir mesaj..

Diyorlar ya…

“Ama oğlu Kuran-ı Kerimleri toplattı.”

Cevap;

“Evet toplandı. Çünkü yabancılar tarafından değiştirildiği devlet tarafından fark edilince ne  kadar Kuran-ı Kerim varsa hepsi toplatıldı. Düzeltildi. Mühür vuruldu ve tekrar iade edildi. O dönemki Kuran-ı Kerimlerde hala mühür vardır.”

Diyorlar ya..

“Ama oğlu İskilipli Hoca gibi hocaları, şapka takmadığı için astı.”

Cevap;

Evet asıldı. Ama şapka yüzünden değil. Hoca olduğu için hiç değil. Osmanlı zamanında da 31 Mart'a karıştığı için askeri mahkeme tarafından yargılanan, 'Kudurmuş haydutlar' dediği Kuvayi Milliyecilere karşı Yunanlıları tutmasına hatta bildirileri Yunan uçaklarıyla Anadolu'ya atılmasına rağmen affedildi. Ama ne zaamanki çeşitli şehirlerde çıkan isyanlar sonucunda, hükümet konakları basılıp görevliler öldürülünce ve bu olaylarda onun da etkisi olduğu anlaşılınca idam edildi. O dönem yargılanan Tahirül Mevlevi, Hafız Osman, Ömer Rıza gibi hocalar beraat etti, 'hoca' oldukları halde!

Diyorlar ya…

“Ama oğlu camileri ahır yaptı. “

Cevap;

İtalyan arşiv belgelerinde Yunan ordularının camileri tahrip ederek, Kuran-ı Kerimin ayaklar altında çiğnenmesi gibi maddi-manevi baskılar yapıldığını, Milli Mücadele sonrasında  Atatürk'ün emriyle yakılan, yıkılan camiler konusunda bir rapor hazırlandığını ve 1 yıl içinde 126 cami ve mescidin onarıldığını, Atatürk'ün Eskişehir Mihalıççık Camii için cebinden 5000 lira vererek yeniden yaptırdığını, İnönü'nün Ankara Bükteş Sokak' ta bir caminin yapımı için 2500 lira bağışladığını, 1924-1935 arasında yüzlerce tarihi camiyi tamir ettirdiği yazılır..

***

Yalanlar, yalanlar, yalanlar...

İnsanları işte böyle kandırıyorlar…

Gerçekleri gizleyerek Atatürk’e saldıranları her zaman olduğu gibi izliyoruz..

İşin tuhafı mesela çoğu içkiye bağlı nedenlerden ölen Osmanlı padişahları umurunuzda olmadı. 2.Abdülhamit'in torunu 'Dedem rom içmeyi severdi.' demesine rağmen o 'cennetmekan' oldu, ama Atatürk'ün rakısı battı.!..

Alfabe Osmanlı'da 70 yıl tartışıldı ama  70 yılı konuşmayıp bir gecede değişti yalanını yayıldı.

2.Abdülhamit döneminde Türkiye'nin iki katı olan, 1 milyon 592 bin 806 kilometre karelik toprak kaybedilmesine rağmen, bu hiç sorgulamadı, küllerinden bit vatanı kurup bizlere emanet eden Atatür’ü Osmanlıyı yıktı yalanı ile suçladılar…

Ama milletin gönlünden alamadılar!..

Atatürk’ü öldüremiyorlar!..

Bütün meselede bu işte!..


DİYORUM Kİ!..

EMEKLİ EMEKLİDİR..

-Memur, işçi ve esnafın MAAŞ VE ÜCRETLERİ arasında bir farkın olması son derece doğaldır. Doğal olmayan şudur:

 Memur EMEKLİ AYLIĞINA zam ORANI % 50, İŞÇİ, ÇİFTÇİ, ESNAFIN emekli aylığına zam ORANI % 37...

"Yani memurun aldığı patatese mesela % 50 zam geliyor da işçi ve esnafın aldığı patatese % 37 mi zam geliyor?

 Oran, 50-50 yahut 44-44 olsa ne olurdu?

Şu olurdu: Hakkaniyet sağlanmış olurdu."

Bu arada Türkiye Yüzyılında Artık Toplumun Kanayan Yarası Taşeron Meselesi Bitmeli, 2019 Belediye Mağdurları Ekmeklerine Kavuşmalı..

Şu resime bakın. Şaka gibi ama gerçek.. “Biri kamyonun sağında biri solunda, aralarında 10 bin TL ücret farkı var' Vicdanları yaralamıyor mu?


VEKİL EMEKLİLİĞİ KALKSIN…

- Cumhurbaşkanı Erdoğan yerel seçimlerden sonra milletvekilleri ile ilgili “ “Halk vekillerden memnun mu?” diye bir anket yaptırmalı. Herkes orada boyunun ölçüsünü alsın. Bu arada Milletvekilliği bir meslek değildir. Milletvekilliği emekliliği mutlaka kaldırılmalıdır.2-3 yıl vekillik yap ömür boyu emeklilik hakkı kazan.Bu vicdanlara sığmaz. 

İŞTE BU OLMADI..

Sayın Genel Başkan…

 Bırak vergi rekortmeni olmasını bu ülke için yaptıkları ile gurur duyman gereken hemde Trabzonlu bir hemşehrin ile ilgili yaptığın bu paylaşım hiç doğru olmadı.

Üzücü oldu.

Ne demek “babanı seçemezsin ama kayınpederini seçebilirsin!..”

Allah gani gani rahmet eylesin mekanı cennet olsun bir hoşgörü insanı olan babanız Haydar hocam asla böyle bir paylaşım yapmazdı!..

Sizde o olmasaydı bugün o koltukta oturamazdınız!..

Ülkemizin savunma ve havacılık ihracatının %30’dan fazlasını gerçekleştiren, Türk savunma sanayiinin açık ara ihracat birincisi ve bunu tek bir ürünle gerçekleştiren, Türkiye'nin savunma ve güvenlik harcamalarından aldığı pay %1'in altında olan, Gelirlerinin %90'ından fazlasını ihracattan elde elden bir firma nasıl oluyor da iç piyasada tekel oluyor?

Yapmayın, kendinizi komik duruma düşürmeyin..

 Selamlar…

ÇIKARIN MARKET VE HAL YASASINI

Maalesef. İstisnasız neredeyse her işletme etiketleri değiştirdi. Zaten bekleniyordu ama bu kadarı değil. Ne yazık ki asgari ücret ve girdilerdeki artışın çok ötesinde fiyatlarla oynanıyor.

Bu zam dalgasını göğüslemek çok zor. Hele dar ve sabit gelirliler için imkansız gibi. Artan bu hayat pahalılığı, iktidarın öncelikli sorunu.

Sorunun psikolojik boyutu, enflasyonla mücadele, bu gerçekliğe uygun gelir artışı önemli, bir o kadar önemli olan fahiş fiyat artışıyla mücadeledir. Bu mücadele, öyle bir iki pazar esnafına kafa tutarak değil, sektörün ağaları beylerinin, cinleri perilerinin ümüğünü sıkarak olmalı.

Akaryakıtından kuruyemişine varıncaya gündelik harcamaları ‘temsil gideri’ sayılan dostlarıma da tavsiyem, unuttukları pazar/market alışverişi için bir nostalji yapsalar…

Bu arada..

Neden çıkmaz bu Hal ve Market Yasası…

Neden çıkarılmadığı ise anlaşılır gibi değil... İsteyenin istediği gibi rol aldığı bir hal, isteyenin istediği gibi bir fiyat belirlediği market düzeni ile "MAALESEF" demeye devam ederiz...

Etiketler