Arkeolojik bilgiler insanın en az
45-50 bin yıldır yeryüzünde bulunduğunu gösterir. Fakat bilgilerimizde ve
dünyadaki değişme, hiçbir devirde son 50 yıldaki kadar hızlı olmadı. İnsan aynı
insan olduğuna göre, niçin son 50 yılda başardıklarımızı geride kalan binlerce
yılda başaramadık?
Gelişmenin hızlandığı dönemlere
baktığımızda, başlangıçlarında devrim niteliğindeki keşifleri görürüz. Bu
keşifler bilgi edinilmesini, bilgiyi biriktirmeyi ve yeni buluşları
keşfetmemizi gerçekleştirmemizi sağlamıştır.
Prof. Dr. İskender Öksüz şu
tespitte bulunur;
Son 5 bin yılın başında yazının
keşfi ve atın ehlileştirilmesi!
Son 500 yılın başında matbaanın
yeniden keşfi ve yayılması! (Matbaa, Gutenberg’den asırlar önce Çin’de
kullanılmaktaydı)
Son 50 yılın başındaki “Medya Devrimi”
Radyo-Televizyon-İnternet!
Tek insanın, kendi başına
toplayabileceği bilgi miktarı sınırlıdır. Bilgileri paylaşmak ve bir neslin
öğrendiklerini gelecek nesillere aktarmak, ilerlemenin önemli bir yöntemidir.
Geçmişten elde edinilen deneyimlerden bilgilerden yararlanmamak, ders almamak,
araştırmamak, sorgulamamak ise ilerlemenin önündeki en büyük engeldir.
Bizler maalesef özellikle
sorgulamayı unutup, itaat kültürüne önem verdiğimiz için hep geri kaldık!
20 yıldır ülkemiz, tarihini
bilmeyen, Türklüğünden utanan, Arap Milliyetçiliği hayranı, servetlerinin
tamamı şaibeli, ahlak fakiri, cehalet içinde yüzen bir organize siyasi örgüt
tarafından yönetilmektedir.
Devlet adamlarında doğal olarak
olması gereken güzel vasıfların hiçbirini taşımayan bu soyguncular, Türkiye’yi
“Darul Harp” (İslam’la yönetilmeyen ülke) kabul edip kanımızı, geleceğimizi
kuruttular. Bunlar bu kötülükleri bize yapıyorlar da, Türk milleti olarak
bizler aklımızı mı kaybettik de sırtımıza paslı bir bıçak gibi saplanan bu
Bademlere ses çıkarmıyoruz?
İki örnek vermek isterim;
AKP, 2002’den bu güne (resmi
rakamlar) 2 Trilyon 700
Milyar Dolar VERGİ topladı.
Turizm Gelirleri + Ceza Gelirleri
(Yaklaşık) 1 Trilyon 300
Milyar Dolar
Cumhuriyetin satılan eserleri; 71
Milyar Dolar
Yurtdışından alınan krediler
toplamı;
454 Milyar Dolar
20 yılda toplam elde ettiği
gelir; 4
Trilyon 525 Milyar Dolar
Bu parayı 20 yıla bölersek yılda,
226 Milyar 250 Milyon Dolar harcanmış demektir.
Bu rakamla YILDA 132 Osmangazi
Köprüsü, 56 Keban Barajı, 32 Şehir Hastanesi, 440 tane Tokat Havalimanı
yapılırdı. (Rakamlar Prof. Dr. Rona Turanlı’nın hesapları esas alınarak, oranlanmıştır)
AKP’nin hizmet diye dayattığı tüm
yatırımlar, vatandaşımızı 20-25 yıl borçlandırarak, üstelik ederinden yaklaşık
10 misli fazla fiyatına yapılmıştır.
AKP’nin Türk milletine açıklaması
gereken şudur; Türk milletinin size verdiği bu paraları ne yaptınız? Soygunun
dökümünü Türk milletine açıklamak zorundasınız. Ama şimdi ama Yüce Divan’da!
İkinci olarak;
Bin yılda İslam’ı bir türlü
Türkleştiremedik. Türklüğümüzü ve inancımızı koruyarak Maturidî İslam’ı
yaşayamadık.
Ahmet Yesevi’ye sormuşlar: Önce,
Türk müsün Müslüman mısın, diye?
Yanıt vermiş: Önce Türküm, sonra
Müslümanım. Çünkü Türklük doğumla kazanılır. Allah’ın sevgili kullarına verdiği
bir armağandır Türklük!
Müslümanlık ise benim tercihimdir.
İkisi de benim için makbuldür.
Biz bunu yapamadık ama, AKP
sayesinde İslam, bizi Araplaştırdı!
Arabın dilini, ilkel geleneklerini,
başta yalancılık, yalakalık ve parayataparlık olmak üzere tüm kötü
alışkanlıklarını bize taşıdı.
Arap kültürü ile yetişmiş 10 milyon
sığınmacının içimize sokulmasının sebebi,
bu süreci hızlandırmak için
yapılmış bir büyük ihanettir…
Aziz Türk milleti;
AKP iktidarına karşı suskunluk, bir
çeşit ölümü kabullenmektir.
Anayasanın rafa kaldırıldığı, hukuk
devletinin bitirildiği, akıl ve bilim dışı ekonomik uygulamalarla soyulduğumuz,
çocuklarımızın geleceğinin yok edilmeye çalışıldığı bu soygun düzenine ve birer
proje olan muhalefet partilerinin uyutma taktiklerine karşı çıkmazsak, üzülerek
söylüyorum ki, siyasi ümmet çukuruna atılmamız çok yakındır.
Acaba aklımızı mı kaybettik, yoksa
insanlığımızı mı?