Basın Mensubu; Halka gerçek bilgi vermek, halka doğruları anlatabilmek amacıyla gerçeklerin peşinden meslek onurunu zedelemeden çalışan kişi.
Medya Mensubu; Halkı, güç odaklarının (İktidar-Patron-Şirket-Uluslararası Tröstler) çıkarları doğrultusunda yönlendirmek amacıyla ve para kazanmak için kalemini, fikrini, inancını satmaktan utanmayan kişi.
Mikrobiyoloji ’de Medya (Medium); Hastalıklara neden olan mikropların üreyip, çoğaldıkları ortamı anlatmak için kullanılan kelime. Türkiye, AKP iktidarı sayesinde hukuk devletinden uzaklaştırıldı. Cumhuriyet değerlerinden koparılmaya çalışıldı. Basın da işlevinden saptırıldı. Önce doğruyu yazanlar, işini doğru yapanlar ekmeklerinden oldular.
Sonra AKP’nin yandaş medyasına devlet kuruluşlarından-bankalarından kaynaklar aktarıldı. Yetmeyince, devlete iş yapan müteahhitlerden toplanan avantalarla medya grupları satın alınıp, köleleştirildi!
Devlet Bankalarından verilen kredilerle torbeş kafalılar medya sahibi yapıldı. Türk Milletine-Demokrasiye-Cumhuriyete- Atatürk İlkelerine bağlı olarak sadece işini yapan birkaç gazetede çalışan vatansever yazarlar da “AKP emrindeki tetikçi savcılar” tarafından ya hapse atıldılar ya da saçma sapan iddialarla haklarında davalar açılmaya başladı.
Değerli Okurlar;
Ülkeyi yönettiğini zanneden AKP yönetimi, hoşgörü ve demokrasiden öyle uzak ki, kendilerine muhalif 3-4 gazeteye dahi tahammül gösteremiyor. Ellerinden gelse, kendileri gibi düşünmeyenlerin Türk Vatanında yaşamalarını yasaklayacaklar! AKP önderliğine ve AK Savcılara bazı hatırlatmalar yapalım;
Bizler kimleriz bilmek ister misiniz? Bizler, adı “MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİ” olan bir örgütüz. Üye sayımız en az 85 Milyondur. Programımız “NUTUK” adlı eserdir. Tüzüğümüz, şimdiye kadar Türk Milleti tarafından kabul edilmiş tüm Anayasaların başlangıç kısmındadır.
Cumhuriyetimizi, Demokrasimizi, Lâik-Sosyal Hukuk Devletimizi korumak ve geliştirmek, Türk Milletinin refahını arttırmak hedefimizdir. Sloganımız “Bölünürsek yok oluruz, bölüşürsek tok oluruz” şeklindedir. Çok yakında ülke yönetimine demokratik yolla el koyacağız.
Kim emperyalist devletlerin maşası olmuşsa, kim Anayasayı paspas yapmışsa, kim rütbesini-cübbesini-makamını devlet ve millet düşmanlarının emrine vermişse, onları öncelikle yargıya havale edeceğiz…
Değerli Okurlar; Şunu hiç unutmayın! İrtica ve darbeciler çok korkaktırlar. Bunlar insanları bölüp, tek hale getirip öyle saldırırlar.
Ergenekon davaları öncesi eğer Türk Ordusunun Komutanı olduğunun bilincinde olan bir komutan “Sarı Öküzü” vermeseydi, Askeri Okul öğrencilerine kadar yapılan tutuklamaların biri bile olmazdı.
Bizler, Türk Milleti olarak bir ve beraber durursak, birimize yapılan kanunsuzluğa, konuşarak yazarak ve demokratik direniş hakkımızı kullanarak karşı çıkarsak, bu alçakça oyunu kafalarına geçiririz.
Bize yakışan şudur;
Emperyalist Devletlerin yerli işbirlikçileri tarafından hazırlanan kumpasa karşı koyan DOĞRU Partiye sahip çıkmaktır… Herkes yerini belli etmelidir. Karınca kadar yüreğimiz varsa tabii… Nemrud, İbrahim Peygamberi yakarak öldürmek için çok büyük bir ateş yaktırmış. Alevler o kadar yükselmiş ki, çocuklar korkmuş, hayvanlar kaçmış.
Bir karınca, ağzına aldığı bir damla su ile ateşe doğru yürümeye başlamış. Diğer karınca; Anladım, İbrahim Peygamberi kurtarmak için ateşe su taşıyorsun. Ama ateş o kadar büyük sendeki su o kadar az ki!
Karınca; Ağzındaki suyu avuçlarına almış ve şöyle demiş; Olsun, hiç olmazsa kimin yanında olduğum ve yerim belli olur… Artık hiçbir vatanseveri, tarikat-cemaat artıklarına vermeyeceğiz. Kararımız kesindir. İnanmayan Badem, hele bi denesin de görsün…
Sağlık ve başarı dileklerimle