Yazının başlığını okuyanlar, kim bu deli başkan diye
soracaklar?
Başkanlar arasında o kadar çok deli var ki hangisi acaba
diye sormak en doğal hakkınız. Tarih, bu dönemi “Deli Başkanlar Devri” diye
yazacak.
Deli var, Zırdeli var, Zırzırdeli var, zincirlik deli var,
var oğlu var.
Kendi insanını yiyen, Uganda Kasabı İdi Amin gibi Yamyam
Başkan bile gördük.
Bugün, tekrar seçilme olasılığı yüksek ABD Başkanı Trump’ı
inceleyeceğiz.
Trump Başkanlığı sırsında, “Kürtlere saldırılırsa, Türkiye’yi
ekonomik olarak mahvederiz” diyerek bir ülkeye yapılabilecek en büyük hakareti
yapmıştı.
Trump’ın dediğinin halk dilinde açılımı şudur;
“Ben öyle bir deliyim, öylesine kötü ruhlu biriyim ki ne
Birleşmiş Milletler kararlarını ne Devletler Hukukunu ne İnsan Hakları
Beyannamesini ne adaleti ne NATO’da müttefik olduğumuzu ne de ülkenizdeki ABD
üslerinin varlığını düşünmem. Aklıma geleni anında uygular, her türlü ekonomik
tuzağı kurar, her türlü hileyi yapar, sizin malınızın-paranızın-mülkünüzün
üstüne çökerim…”
Bu kişinin tekrar seçildiğinde, göstereceği delilik,
kesinlikle zırzırdelilik olacaktır.
Böyle düşünen birine konacak tek teşhisin “Bu kişi Akıl
Hastası” olduğudur.
Trump’ı böyle terbiyesizce konuşturan, kuruluşundan itibaren
TÜRKLERE bakışı
kin ve nefretle dolu olan ABD Devletinin genlerinde vardır.
ABD Başkanının bu ağır hakaretini yutacak ve hiçbir şey
olmamış gibi davranacak, bir tane Türk Evladı yoktur!
Önce ABD ile ilgili bazı gerçekleri paylaşalım;
Mozart 1783 yılında Viyana’da Türk Marşını bestelediği
zaman, ABD henüz kurulma aşamasında idi!
Bu günden 700 yıl geriye giderseniz, tarihte RUS
bulamazsınız!
Bu günden 1200 yıl geriye giderseniz, tarihte İNGİLTERE’Yİ
bulamazsınız!
Bu günden, 1700 yıl geriye giderseniz FRANSA’YI
bulamazsınız!
Bu günden 2000 yıl geriye giderseniz ALMANYA’YI
bulamazsınız!
Fakat insanlık tarihinde ne kadar geriye giderseniz gidin
her yerde TÜRK’Ü, TÜRK DEVLETLERİNİ bulursunuz.
Tarih boyunca
Türkler, akıllı-cesur-bilgili idareciler tarafından yönetildiklerinde, hem milletlerine
hem de dünya medeniyetine olumlu katkılarda bulundular.
-ABD’nin 31 Ocak 1896 (128 yıl önce) tarihli 54. Kongre
zabıtlarında şunlar yazar; “ABD’nin belirleyeceği bir temsilci ile her
Hıristiyan ülkeden bir temsilcinin Osmanlı İmparatorluğu adındaki kabul
edilemez ve inatla devam eden devletin, şeytani hareketlerinin bir düzene
sokulması şarttır. Osmanlı sınırları çizilip Türkiye Birleşik Devletleri adıyla
eyaletler kurulmalıdır.
-Türkiye’nin tapusu olan LOZAN Antlaşmasını parlamentosunda
onaylamayan tek devlet ABD’dir…
ABD, bölgede kurmak istediği Ermeni ve Kürt Devletleri
planından hiç vazgeçmedi.
Özal’ın büyük yanlışı, 1991 yılında ABD’ye, Irak’ın 36’ncı
paralel sınırında görev yapacak “Çekiç Güce” Bakanlar Kurulu kararıyla izin
verilmesidir.
ABD, bu bölgede PKK Terör örgütünü silah-teçhizat-tıbbi
malzeme olarak destekledi ve Kürt Devletinin temelini attı. Barzani denen
eşkıya başkanlığında Irak’ın kuzeyinde Kürt Devletinin birinci parçası kurulmuş
oldu. Bu arada binlerce vatan evladı şehit oldu. Ocaklar söndü.
Özal’ın yaptığı hatayı şimdi de Erdoğan yapıyor!
Olası Kürt Devletinin ikinci parçası Fırat’ın doğusunda
PKK/YPG tarafından büyük ölçüde kurulmaktadır.
AKP önderliğinin, bu ABD oyununda görev üstlenmesi, ileride
vatanımızın bölünmesine yol açacaktır. Bu hatadan acilen dönülmelidir.
Peki, AKP önderliği bunu yapabilecek midir?
Yapacak gücü ve niyeti olsaydı, Trump’ın ve diğer ABD
Başkanlarının ağır hakaretlerinden sonra Türkiye’deki ABD üstlerini anında
kapatırdı…
Yapılması gereken şudur;
T.C Devletini, ABD ve Rusya’nın oyuncağı haline getiren
“Suriye Politikası” derhal değiştirilmeli ve Suriye Devleti ile işbirliğine
gidilmelidir.
Ülkedeki ABD üsleri belli bir plan dahilinde kapatılmalıdır.
Rusya ile ilişkiler yeniden belirlenmeli ve iki taraf için
sağlıklı bir hale getirilmelidir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tabii ki dünyaya açık olacak,
her devlet ile münasebetlerinde “karşılıklı yarar” ilkesine göre hareket edecek
ve hür dünyanın onurlu bir üyesi olmaya devam edecektir.
Ama onurlu Türk Devlet Adamlarıyla ve “Yurtta Sulh Cihanda
Sulh” prensibiyle…
Yazıyı Sayın Zahide Uçar’ın şiirinden aldığım iki dörtlükle
tamamlayalım;
Tilkiler kümese bekçi / Kurtlar sürüye çoban,
Ciğer kediye emanet / Sülün Osman ise oldu kasadar!
Çakallar imam oldu / Tavşanlar kadı,
Lut kavminden dinci / Altın buzağıya tapansa oldu Kral…
Sağlık ve başarı dileklerimle