Maria Konnikova adlı Rus kökenli Amerikalı bir yazarın
“Trump’un Yalanları” adlı bir çalışmasını açıklamıştı. Bu çalışma “New Yorker”
adlı dergide yayınlanmış ve çok ses getirmişti…
Maria Konnikova, tüm başkanlar yalan söyler diye iddia
ediyor!
-Nixon, sahtekâr olmadığını iddia etmişti. Fakat modern
zamanların en edepsiz sahtekârlık eylemini (Watergate) düzenleyen başkan oldu.
-Reagan, İran-Kontra anlaşmasından “haberim yok” demişti.
Kanıtlarıyla yalan söylediği açıklandı.
-Clinton, o kadınla cinsel ilişkiye girmediğini söyledi,
fakat ilişkiye girdiği kanıtlandı.
Fakat Trump bambaşka bir klasmandadır. Yalanlarının sıklığı,
yalanı söylerken ki rahatlığı ve yalanlarının konuyla alakasızlığı açısından
Trump’un eşi benzeri görülmedi! Trump sanki yalan söylerken çok zevk alıyormuş
gibi!
Siyasilerin sözlerinin gerçekliğini kontrol eden
“Politifact’e” göre, Trump’un bu seçim kampanyası sırasında verdiği beyanların
%70’i yalan. %11’i büyük oranda doğru, %4’ü tümüyle doğru idi!
İyi de nasıl oluyor da insanlar bu yalancıya inanıp
seçiyorlar?
Bu soruya da Harvard Üniversitesinden Psikolog Daniel
Gilbert yanıt veriyor! Gilbert’e göre;
“Beyinlerimiz, münferit vakalar değil de bilhassa ardı
arkası kesilmeyen yalanlarla başetmek konusunda gerekli donanıma sahip
değildir. Asılsız veya asılsız olması muhtemel sözler karşısında,
beyin o kadar kısa sürede aşırı yük altında kalır ki her
şeyi derinlemesine incelemekten vazgeçeriz.”
Bu yüzden Trump sürekli yalan söylemekte ve ısrarla yalan
söylemeye devam etmektedir…
Maria Konnikova, başkanlar arasında “Yalancılar Şampiyonu”
olarak Trump’u göstermektedir.
Bilime saygım var ama, benim bu söze itirazım var.
Konnikova,
yalancı nasıl olur, yalancının şampiyonu nasıl olur net
olarak bilmiyor.
Çünkü Türkiye’ye hiç gelmemiş! Bizde öyle yalancılar var ki,
yalanı
Hint fakiri gibi urganın üzerine bağdaş kurdurtup öyle
oturturlar!
Bak kızım Konnikova, sen de böyle yalancı var mı?
Başkan; Sabah saat 09.00: “Ben Ofer ile hiç görüşmedim.”
Öğlen
saat 12.00: “Ben Ofer’le bir kez görüştüm.”
Akşam
saat 21.00: “Ben Ofer ile birkaç kez görüştüm.”
Bir günde aynı konuda üst üste 3 yalan! Var mı sizde
böylesi?
Sizin başkan şöyle diyebilir mi?
“Hyde Park’ta gösteri yapan gençler Kiliseye girdiler.
Kilisede içki içip seks yaptılar!”
Kilisenin Papazı ertesi gün gazetecilere, “ne içkisi ne
seksi kardeşim. Polisler, çocukların kafasını gözünü kırmış, canlarını
kurtarmak için kiliseye sığınmışlar zavallılar” deyince anında o kiliseden
başka bir yere tayin edilir mi?
Ya da “50 kadar deri pantolonlu belden üstü çıplak olan
adam, benim New York’un Atmaca Mahallesinin Belediye Başkanımın başı örtülü
bacısına ve 6 aylık yavrusuna saldırdılar, dövdüler!
Yetinmeyip yerlerde yuvarladılar, üzerine işediler. Elimizde
görüntüleri var. Cuma günü açıklayacağız” diyebilir mi?
Cuma’nın üzerinden yüzlerce Friday yani Cuma geçmesine
rağmen görüntüler ortaya çıkmaz ise?
Maria Konnikova; “Ne yani görüntüler açıklanmadı mı” diye
sordu?
-Açıklandı açıklanmasına da görüntülerde hiçbir şey yoktu,
yani başkan düpedüz uyduruyor ve yalan söylüyordu?
Maria Konnikova;
“Abicim pes yahu! Benim işim yalancıları bulmak ama
böylesini ben bile görmedim. Sizinki kesin bu konuda dünya şampiyonu olur!
Gelsem beni görüştürür müsün?”
-Valla bu aralar kafası çok karışık. SEÇİM kelimesine taktı,
kararname yayınlayıp sözlüklerden SEÇİM kelimesini çıkarmak için bir yol
arıyor. En iyisi sen Nisan’dan sonra gel, hem terör örgütü üyesi olmaktan
kurtulursun, hem havalar da ısınmış olur, denize menize girersin?
Konnikova; Meniz ne demek abicim?
De haydi git be kızım, başlatma denizinden de menizinden de!
Şimdi sana İmam-Cemaat hikayesini anlatacağım iyice
şaşıracaksın yahu, tövbe tövbe…
Sağlık ve başarı dileklerimle