A+ A-
Yorum
10

Ben Başkan Olacağım!

Yayın Tarihi: 01.09.2024 - 09:12

Meral Akşener’i, tanıdığım günün üzerinden 30 yıl geçti!

2023 yılı Ocak ayında partisinin yetkili kurullarına ve ittifak ortaklarına danışmadan, aniden “Ben Başbakan olacağım”  dedi!

Tamam ol da! Nasıl olacaksın?

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen bir acayip sistem var.

15 Temmuz çakma darbesi sonrası “Olağanüstü Hal” döneminde sistem yeniden inşa edilmiş, ve ortaya tam bir dikta rejimi çıkmış. Tek Adam!

Meral Hanım ile siyaset yapacakların hiç unutmamaları gereken gerçek şudur; Meral Hanım ne FETÖ’den ne de Tayyip Abisinden asla vazgeçemez. Değil partisi, dünya yıkılsa yine de vazgeçemez.

Anlatacağım proje, CIA-FETÖ yapımıdır, sunucusu Tayyip abidir.

Akşener’in abisini ziyaret ettiği gecelerden birinde Erdoğan, kardeşi Meral’e şöyle der; “Meral! Çok sıkışırsak şunu yapalım. Beraberce, CB Hükümet Sisteminin yürümediğini, yeniden Demokratik Parlamenter Sisteme geçeceğimizi açıklayalım. Cumhurbaşkanının yetkilerini tekrar “SEMBOLİK” hale getireceğimiz “YENİ ANAYASA” yapmayı vaat edelim. Seni hemen Cumhurbaşkanı Yardımcısı atayayım. Seçime beraberce gidelim, Sen de benim TBMM’de Milletvekillerinin oylarıyla Cumhurbaşkanı olmamı sağla, ben de seni Başbakan olarak görevlendireyim!

Ne güzel öneri değil mi? Cillop gibi! Hem Baklava hem çift kat kaymak!

Bu önerinin hedefi, ülkeye hizmet, insanlarımızın huzuru ve refahı için mi?

Ne alakası var? “Beraber yürüttük biz bu yollarda” şarkısının devamı için!

Akşener’in, bilinen son Saray ziyareti de “Ne oldu bizim iş abi” demek içindi!

Aldığı yanıt şu idi; Acele etme, aklımdasın, her şeyin bir zamanı var!”

Akşener’in bilmediği şu idi. Erdoğan bu havucu Tansu Çiller’e de göstermişti. Çünkü Erdoğan’ın en korktuğu şey “Merkez Sağ Seçmenin” AKP dışında bir partide toplanmasıdır…

Şimdi diyeceksiniz ki; Sırası mı Serdaroğlu? Bu saydığın kişilerin halkta karşılıkları yok. Bunlardan bir cacık olmaz. Erdoğan bunlarla neden uğraşsın?

Sizlere bir soru sormak istiyorum;

Türkiye’deki yönetim, İKTİDARI dizayn etme yetkisini emperyallere verir ve Eşbaşkanlığa razı olursa, emperyaller MUHALEFETİ de dizayn etmezler mi?

23 yıllık dönemde bu ülkenin başına gelenler, GERÇEK muhalefet partileri olsaydı, başımıza gelir miydi?

Soruyu başka türlü sorayım; Bu dönemde Rahmetli Demirel veya Rahmetli Ecevit, Ana Muhalefet Partisinin başında olsaydı, ülke bu durumda olur muydu? Örneğin Ege Adaları Yunan’a peşkeş çekilebilir miydi?

Ülkemize, 15 Milyon sığınmacı girebilir miydi?

Bu yüzden 23 yılın sorumlusu AKP iktidarı kadar muhalefet partileridir de!

Yukarıdaki olayın, yani “Sen Başbakan ol, Ben Cumhurbaşkanı olayım” olayının CB Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özel arasında konuşulup konuşulmadığı hakkında bir fikri olan var mı?

Peki, ülke yanarken, insanlar açlıkla boğuşurken, ülke satılırken, Özgür Özel’in “Yumuşama-Normalleşme” saçmalığını nereye koyacağız?

Özel; Anayasayı tanımayan, Yargı kararlarına uymayan, şaibeli ihalelerle yandaşları zengin eden, Milli Eğitim sistemimizi Ortaçağ dönemine dönüştüren, Anayasaya aykırı tarikat ve cemaatleri devlet kademelerine sokan, Atatürk’e küfreden yobazları sofrasında konuk eden tarikat-cemaat artığı İhvancılarla, milyonlarca iti-uğursuzu ülkemize dolduran, Türk’e-Türklüğe düşman, Laik Cumhuriyete karşı olanlarla nasıl yumuşayacak, nasıl normalleşecek? Hele bir anlatsaya!

25 Ağustos 2024 Pazar günkü SÖZCÜ Gazetesinde, Özel’in “Ben kesinlikle Cumhurbaşkanı Adayı olmayacağım” demesinden ne anlıyorsunuz?

Beyanatının tamamını okuduğunuzda, çıkaracağınız sonuç şu olacaktır;

Tamam abi, ben Başbakan olayım sen de sembolik Cumhurbaşkanı kal,

Bu arada Yeni Anayasada “Eşit Vatandaşlık-Ana dilde Eğitim- Yerel Yönetimlerde Özerklik” gibi konuları da halletmiş oluruz.”

Türk Siyasetinde hainler de bitmedi, salaklar da…

Aziz Türk Milleti;

Bugün DOĞRU Partinin kuruluşunun 4’ncü yıldönümü!

Ankara’da 5 katlı Genel Merkezimiz, 60 İl ve İlçelerinde kurulmuş teşkilatlarımızla, dimdik ayaktayız. Kan kustuk ama bu günlere geldik.

Ne resmi ne de özel kurumlara tek kuruş borcumuz yok. Bunlar ileride anlatılacaktır. DOĞRU Partinin kuruluş sebebi, Atatürk İlke ve Devrimlerinin yeniden Türk Devletine, bir daha çıkmayacak şekilde monte edilmesidir.

İnşallah bunu da milletimizle birlikte başaracağız…

 

Etiketler