Neredeyse alfabedeki tüm harfleri kullanan DEP-Hadep-BDP-HDP sonunda DEM olan, PKK Narko-Terör Örgütünün siyasi ayağı olduğunu söyleyen ilkel parti Türk Milletini yine şaşırtmadı.
Yerel Seçimlerde Diyarbakır Büyükşehir seçimlerini kazanan DEM Parti, bismillah işe başlar başlamaz herkese “Bunlar Türkiye’nin partisi” olmayı yine beceremeyecekler, dedirtti.
Belediye başkanı seçilen Ayşe Serra Bucak Küçük ve Doğan Hatun, kentteki Kürtçe tabela kullanan esnafa vergi indirimi uygulayacaklarını açıkladılar!
Bu karar, T.C Devletinin yetkilerine açıkça tecavüzdür. Ayrıca tabelaların Kürtçe yazılması durumunda, vergi indirimi uygulaması yapılacağı duyurusu, ayrımcılığın çok açık ifadesidir. Başka bir deyişle adeta
“Gel Kayyım Gel” türküsünü söylemektir…
Doğan Hatun; Dil-Kültür-Sanat etkinlikleri kapsamında Kürtçenin kurmanci, zazaki lehçelerinin her ikisini de “ÇOK DİLLİ” belediyecilik olarak geliştireceğiz” dedi. (Tamam da, diğer lehçeleri konuşanlar ne olacak? Kürtçenin 5 lehçesi var. Kurmanci-Sorani-Kırmancki-Lorani-Gorani) (Barzani bölgesinin resmi dili Soranice’dir.) (Farklı lehçeleri konuşan Kürtlerin, anlaştıkları tek dil Türkçe ’dir. PKK’nın tüm toplantıları bu yüzden hep Türkçe yapılır ve zabıtlar Türkçe tutulur! Öcalan, kendi ifadesiyle “Ben rüyalarımı bile Türkçe görürüm, demektedir.)
Be hey Şapşikler!
Diyarbakırlı vatandaşlarımızın her problemini çözdünüz de, bir tek çok dilli tabelalar mı kaldı? Bu kadar mı kıt fikirlisiniz yahu. Kabuğunuzdan çıkıp, pasaportsuz gidilen Türk Şehri “Eskişehir’e” gidin ve Büyükerşen Hocanın yaptıklarının aynısını Diyarbakır’a yapın. Daha Diyarbakırlı vatandaşlarımıza 24 saat düzenli su veremiyorsunuz, sokakları pislik götürüyor, kaldı ki çok dilli belediyecilik kuracaksınız. Bırakın hayal görmeyi de, Türk Milletinin partisi olun!
YABANCILAR BİZİ ÇOK SEVERMİŞ!
“Çözüm Süreci” denen ihanet sürecinin baş destekçisi ve CIA danışmanı Henri Berkey’in dostu Aslı Aydıntaşbaş, Amerikalı Siyasetçi dostlarının Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu beğendiklerini, hatta yavaş-yavaş bu beğenmenin “Hayranlık” seviyesine çıkmakta olduğunu yazdı.
ABD’li Siyasetçilerin hayranlık duygusu yakında aşka dönüşürse, iki adamımızı daha kaybedebiliriz! Hiç düşündünüz mü? Yabancı bir ülkenin yöneticileri, neden bir Türk Siyasetçiye hayran olur, beğenir?
Dünya barışına katkı sağlayacak kadar yetkin, deneyimli olduğu için mi?
O ülkeyi Türkiye’den daha fazla sevdiği için mi?
O ülkenin gizli bir elemanı olduğu için mi?
Hakan Fidan, MİT Müsteşarlığı sırasında sınırlarımızdan elini kolunu sallayarak giren milyonlarca sığınmacıyı, burunları bile kanamadan, hiçbir kontrol olmadan şehirlerimize soktuğu için olabilir mi?
Oslo’da PKK Avrupa Baronlarına “Şehirlerimizi bomba deposu haline getirdiğinizi biliyoruz, Ama korkmayın, sizinle savaşan ordu şimdi zindanda” diyerek garanti verdiği için olabilir mi?
Yakında anlarız. Fakat Belediye Başkanı İmamoğlu’nu neden beğenirler? İşte onu henüz bilmiyoruz. Nasılsa öğreniriz!
Sağlık ve başarı dileklerimle