Geçtiğimiz günlerde çok sayıda siyasi operasyon izledik. İlk
operasyon, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, AKP’ye Yerel Seçimlerde afişlerde
kullanması için verdiği Opera operasyonu idi! Yani Opera syon! Yapılan opera
syon’ un nedenini iki türlü anlamak mümkün;
-İmamoğlu’nun İstanbul’daki Kürt oylarını alabilmek uğruna
CHP’yi yeni Genel Başkanı eli ile ateşe atması,
-Özel’in ekibinden HEDEP’i, CHP’den fazla seven birilerinin
genel başkanlarını tuzağa düşürmeleri!
CHP Genel Başkanı Özel, ani olaylar karşısında, bir devlet
adamında olması gereken suplekse ve kendisini uyaracak akıllı danışmanlara
maalesef sahip değilmiş. Bir türlü durulamadı, kurultay salonundan hala
çıkamadı!
Türkiye’de Kürdistan’ın kurulmasını ısrarla isteyen, ama
kendisi Almanya’da yaşayan Opera Sanatçısı Pervin Çakar’ın, HDP’li Pervin
Buldan’ın kışkırtmasıyla elini öpmesi, AKP’ye verilen yılbaşı hediyesi gibi
idi. 22 Kasım 2023 tarihinde saat
17.30’da Ankara Esenboğa VIP salonunda kahkahalar atılıyordu. Pervin Buldan,
Cengiz Çandar, yaşanan olayı kahkaha ile anlatıyordu!
Özgür Bey, siyasette yeni konumuyla kalıcı olmak istiyorsa,
sabah akşam Atatürk’ü okumalı, 1921 Anayasasını örnek almaktan vazgeçmeli,
“Etnik Vatandaşlık” denen Eşit Vatandaşlık (Öcalan’ın talebidir) ısrarını
bırakmalı ve Ana dilde eğitim ve öğretimde Kürtçe ve Arapça okutulması
hayalinden vazgeçmesi lazımdır. Yoksa Dimyat’a pirince giderken evdeki
bulgurdan olur!
İkinci Opera syon Akşener’den geldi;
Bir taraftan Milletvekillerinin istifası, diğer taraftan
“paraları kim götürdü” kavgası, Akşener’i epey sarstı, daha da çok
sarsacak! Akşener, kendisini “Teoman
Koman’ın talebesi” ilan etti! Teoman Koman 28 Şubat Davasında suçlanarak
2012’de tutuklandı. Zindanda gördüğü kötü muamele yüzünden 2013 yılında vefat
etti.
28 Şubat Davasının, FETÖ-AKP-CIA organizasyonu olduğunu
bilmeyen kalmadı. AKP, hala yaşları 85-90 olan Komutanlarımızı, sırf intikam
almak için zindanda tutmaya devam ediyor. Akşener, bir taraftan Teoman Koman’ın
talebesi olduğunu iddia ediyor, bir taraftan da 28 Şubat Davasında, dönemin
İçişleri Bakanı olarak, Teoman Koman’dan şikayetçi oluyor!
Hem 28 Şubat’ta MGK kararlarına uyacaksınız, hem kararların
uygulanması için onlarca genelge yayınlayacaksınız, sonra da 28 Şubat için
şikayetçi olacaksınız. Akşener’in T.C
Devletinin tapularından olan Montrö Antlaşmasını savunan 140 Emekli Amiral için
“Zevzeklik Yapıyorlar” demesi, hem Türk Ordusuna olan duygularını, hem de
FETÖ’nun Türkçe Olimpiyatlarında (!) yaptığı konuşmalarla, FETÖ’cuları
partisinin üst yönetiminde görevlendirmesiyle, kimin talebesi olduğu çok açıkça
belli etti…
Üçüncü Opera syon Erdoğan’dan geldi;
Erdoğan dedi ki; “Ne o öyle 50+1, yahu kimin eli kimin
cebinde belli değil? Olmaz kardeşim,
mesela %40’a filan düşsün!” Ah be Erdoğan; Anayasa sana değil, sen Anayasaya
uyacaksın. Uymazsan, gün gelir öyle bir uydururlar ki, feleğin şaşar! Ama güzel
hatırın için şöyle bir ara formül bulunabilir belki;
Tamam, Cumhurbaşkanını %40 oyla seçelim! Amma,
Cumhurbaşkanlarının yargılanmasını da aynı TBMM Üye sayısının %40’ı şartına
bağlayalım. Şu anda CB’nını Yüce Divana
göndermek için 400 MV oyu gerek! 600 MV’nin 400’ünü oranlarsak %66,6’ya denk
gelir.
Seçilirken %40, yargılanırken %66,6!
Var mı öyle 25 kuruşa hem çay hem simit?
Sağlık ve başarı dileklerimle…