Rezillik Diz Boyu
Yayın Tarihi: 10.08.2024 - 08:53
Pandora’nın kutusu açılmış gibi tüm kötülükler,çirkinlikler, adilikler ortaya saçıldı! 2002 yılındanbu yana ülkeyi yöneten çapsızlar, kapkara dünyalarındaki yalanlarını Türk milletinin üzerinebilerek ve planlayarak püskürttüler.
Doğruluk-dürüstlük-söze sadakat-helal kazanç-akla bilime itibar etmek- tecrübeye deneyimeve devlet aklına saygı duymak “geçerli akçe” olmaktan çıkarıldı!
Dini ve dini değerleri çıkar için kullanıp saptırmak-yalan söylemek-iftira etmek-adalet terazisiyle oynayıp kendi insanına tuzak kurmakçalmak-çalana yol vermek-rüşvet almak- yolsuzlukyapıp devleti soymak-fakiri ezmek-şımarıkça gösteriş içinde saraylarda yaşamak, günlüknormal olaylar haline getirildi!
Medya, her türlü ahlaksızlığı doğru imiş gibiyansıtıp gerçeklerin üzerini örttü, sonucundainsanlarımızın kafaları karmakarışık oldu...
Toplum ne hale getirildi?
-Özel işini yaparken devletin kendisine tahsisettiği mumu söndürüp, kendi parasıyla satınaldığı mumu kullanan Hz. Ömer’den, harampara ile medya grubu satın alan yöneticilere gelindi!
- “En iyi yol doğruluk, en iyi kılavuz bilgidir”diyen Hz. Ali’den, “Hırsızlık oğuldan babayadeğil babadan oğula geçer” diyen siyasetçilere gelindi!
- “Dost payına göz dikme, nasıl kazandınoğlum” diye soran Evliya Çelebi’den, “nasıl kazandığını değil ne kadar kazandığını” soran ailebüyüklerine gelindi.
- Kaçak kurslarda tecavüze uğrayan çocuklariçin tek söz söylemeyen, ama özgürlük talebiyle anayasal haklarını kullanan gençlere “Camide içki içtiler” diye iftira eden yalancı yöneticilere gelindi!
Kardeşim Zahide Uçar’ın deyişiyle, kimler türedi biliyor musunuz?
-Firavun gibi yaşayıp, Musa olduğunu iddia edenler,
-Nemrut gibi düşünüp, İbrahim’i ateşe verdikten sonra İbrahim olduğunu iddia edenler,
-Ebucehil gibi yaşayıp, Muhammed’in varisi olduğunu iddia edenler,
-Ben Peygamber soyundanım diye yalan söyleyip, elmas taşlı tahtlarda oturan son model Mercedeslerde gezen seccade şeytanları,
-Hind gibi yaşayıp, Aişe-Hatice olduğunu iddia edenler türedi.
Türemekle kalmadılar, Türk Devletinin tepelerine kadar çıktılar!
Ülke yönetimi bu çapsızların eline geçince;
-Cahiliye döneminin tüm adetleri hayat buldu, kölelik hortladı!
-Tefecilik resmileştirildi, 60 milyon insan borç batağında çırpınıp duruyor!
- Ülke uluslararası tefecilerin elinde tutsak hale geldi!
-Küfür mahallesinde, yalan meydanında, hile sokağında İslam satılır hale geldi!
Şimdi içinizden çoğunuzun “Bunlar doğru, tamam ama çıkış yolu ne Serdaroğlu” dediğinizi duyuyor gibiyim! Çıkış yolu her zaman vardır.
Yol tıkalıysa ya engeller yıkılır ya da yeni bir yol yapılır. Fakat önce tüm Türk milletinin, yukarıda yazılan gerçekleri, doğruları kabul edip tavrını belli etmesi şarttır. Yanlışı, kötüyü, pisliği bilemezsek doğruyu, iyiyi, güzeli bulamayız ki!
Siyasetçiler, aydınlar, akademisyenler, doğruları konuşmazlarsa, Türk milletine doğruları nasıl aktaracağız?
Bu zavallı insanları, seccade şeytanlarının elinden nasıl kurtaracağız?
Çıkış yolunu görmek için herkes tarafını belli etmelidir. Kim yobazlıktan, ilkellikten, cehaletten, tek adam yönetimindendir, bilelim!
Kim çağdaşlıktan, bilim ve akıldan, demokrasiden ve lâik Cumhuriyetten, Atatürk’ten yanadır, onu da bilelim!
Cumhuriyetten, Demokrasiden, Atatürk’ten yana görünüp tarikat-cemaat şarlatanlarının kucaklarına oturanların, hırsızlık parasıyla siyasete soyunanların maskelerini indirmeden ve zamane yalakalarından hesap sormadan kimseye huzur yok! Bu böyle biline...