Siyaset, dürüst ve vatansever kişiler tarafından yapılırsa
ve toplumun sorunlarını çözmek için kullanılırsa, ibadet kadar sevabı olan bir
iştir.
Siyaseti kendi çıkarı ve devlet zararına yapanların yeri,
yerin yedi kat dibidir. (Esfel-i Safilin)
Bugün, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kendi siyasi
partilerinin çoğunluğu tarafından bilerek ve planlayarak çürütüldüğünü hep
beraber görüyoruz.
AKP, yolunu çoktan çizmiş, Türk milletine, Türk Devletinin
kurucularına, Demokrasiye, Cumhuriyet’in değerlerine karşı olduğunu söyleyen,
T. C. Devletini bir Ortadoğu Devleti haline dönüştürmek isteyen bir partidir.
Ortağı MHP, “Türk Milliyetçiliği” iddiasından tamamen
vazgeçmiş, Milli Andımıza ve Ne mutlu Türküm diyene ilkesine ihanet etmiş bir
partidir. MHP, 13 milyon sığınmacının ülkelerine gönderilmelerini ister görünür
ama yakın zamanda “Hazine Soyguncusu-Kandil Uşağı” dediği Erdoğan’a karşı
çıkamaz.
Diğer ortak Hizbullah’ın siyasi temsilcisi, şeriat isteyen
ve bunu açık-açık söyleyen Hüda-Par adlı partidir. BBP denen parti,
diğerlerinden farklı mı?
Muhalefete bakıyorsunuz; Kuruluş değerlerinden kopmuş,
Atatürk’ü ve Laik Cumhuriyeti terk etmiş, Davutoğlu-Babacan gibi iki AKP
kovalamasının, bir Milli Görüşçünün ve bir Nurcu’nun peşine takılmış bir CHP!
Her türlü siyasi nezaketten, bilgiden, görgüden uzaklaşmış, kumar masası dediği
masadan kalkmış sonra tekrar oturmuş, siyaseti “Ticaret” olarak gören,
Özer Çiller’in çırağı Akşener!
Aziz Türk milleti;
Siyaset böyle çapsız kişilerle yapılırsa, ülkeye çok zarar
verir. Ülkede ne huzur kalır ne bereket.
Denenmiş ve başarılı olamamış kişileri tekrar denemek akıllı
insanların yapacağı iş değildir. Bunlardan kurtulmanın yolu da TEK’tir.
O da, Türk milletinin kaderine el koyması ve bu “ÇÜRÜK” leri
demokratik yolla deliğe süpürmesidir. Bizler DOĞRU Partililer, her türlü YARGI
baskısına, her türlü TV ambargosuna, her türlü ekonomik ambargoya rağmen, sizin
adınıza mücadele ediyoruz.
Bu mücadelemizi kimse engelleyemez. Fakat gücümüz bir yere
kadar yeter. Eğer, ülkemizi tekrardan Anayasamızın değiştirilemez maddelerinin,
Atatürk İlke ve Devrimlerinin hakim olduğu çağdaş demokratik bir rejimle
yönetilmesini istiyorsanız, sizler de sorumluluk alacaksınız.
Ya birlikte çıkacağız, ya da birlikte batacağız.
Takdir de karar da sizindir Türk milleti.
Sağlık ve başarı dileklerimle…