“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir. Söylediklerimle
çelişiyorsa, beni değil bilimin dediğini izleyin.” (Gazi M. K Atatürk)
Kalkınma Modelimizin İlk Ayağı; EĞİTİM
-Bilim ve teknolojideki hızlı gelişmeler yakından
izlenecek, değişen üretim biçimleri, iş bölümleri ve iş ilişkilerine uyum
sağlanacaktır.
-Bilgi, bilginin toplanıp işlenmesi, algoritma
yönetiminin önemli olduğu günümüzde, geleneksel yöntemlerle rekabet
edemeyeceğimizi biliyoruz.
-Bilimi esas almadan, bilgi toplumunu geliştirmeden,
ekonomik kalkınma ve zenginleşmeyi sağlamanın mümkün olmadığı toplumun her
kesimi tarafından anlaşılmalı, ve kesin kabul görmelidir.
-Türkiye’mizin dünyada etkili bir güç olması için, her
alanda DIŞA BAĞIMLILIKTAN kurtulup kendi teknolojisini, kendi sanayi ürünlerini
üretmesi sağlanacaktır. Bu hedefe ulaşmak için, iyi eğitilmiş kalifiye genç
nüfusumuzun büyük bir şans olduğunun bilincindeyiz.
-Eğitim Sistemi, hurafe ve dogmadan uzaklaştırılacak,
analitik düşünce ve bilime öncelik veren bir Milli Eğitim Bakanlığı
oluşturulacaktır.
-Ar-Ge faaliyetleri desteklenecek, dünyadaki 5.0 sanayi
devrimi ile ortaya çıkan yeni kentleşme ve modernleşme anlayışına geçilecektir.
-Kaçak Kur’an Kursları, Apartman Dairesi Kiliseleri,
Apartman Dairesi Mescitleri, Medrese adı altında pozitif hukuka ve Laikliğe
karşı olan yerler kapatılacaktır.
-Tarikat ve Cemaatlerin ellerindeki “Öğrenci Yurtları”
derhal kamulaştırılacaktır. Diyanet İşleri Başkanlığı “Anayasal Bir Kurum”
olmaktan çıkarılacaktır.
Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı,
Anayasal çizgide yeniden oluşturulduktan sonra, Din ve Kur’an eğitimi bu iki
devlet kurumu tarafından her isteyene verilecektir.
-DOĞRU Parti olarak inancımız, Sosyal Devlet’te eğitimin
ücretsiz olmasıdır.
Devlet Okullarında İlk-Orta-Lise eğitimleri en kısa
zamanda Ücretsiz hale getirilecektir.
Üniversite eğitiminde, Kredi Yurtlar Kurumu, kendi
öğrencisi gence, faizle borç veren tefeci konumundan çıkartılacaktır. İhtiyaç
sahibi öğrenci, devlet yurtlarında ücretsiz kalacak, günde iki öğün ücretsiz
yemekle sağlıklı beslenebilecektir. Devlet Üniversitelerinde eğitim kademeli
olarak ücretsiz olacaktır.
-Bunların yapılabilir işler olduğunu bir örnekle
gösterelim;
KYK (Kredi Yurtlar Kurumu) 820.000 Öğrenciye 10 ay
süreyle yurt olanağı sağlamaktadır. KYK, bir ayda, karşılık olarak
Öğrencilerden yaklaşık 378 milyon TL alır. (13,5 Milyon $)
10 Ayda aldığı bedel; Yaklaşık 135 Milyon Dolardır.
Sığınmacılara şimdilik 80 MİLYAR Dolar harcayan Devlet,
eğer HAİN değilse, kendi Öğrencisine bu paranın binde biri kadar destek olamaz
mı?
Demirören Medya’ya verilen kredide DEVLET, KYK’nın 820
bin öğrenciden aldığı paranın 55 katını batırmadı mı?
Saray’ın günlük harcaması 33 Milyon TL. Yılda 990 Milyon
Tl eder. 820 bin Öğrenciden alınan paranın yaklaşık ÜÇ KATI! Bu vaatler
rahatlıkla yapılır. Yeter ki kendini değil, Türk Milletini düşünen yurtsever
bir iktidar olsun…
ULUSAL TARIM VE HAYVANCILIK;
“Türkiye’nin sahibi hakikisi, hakiki müstahsil olan
KÖYLÜDÜR. Herkesten fazla refah, saadet ve servete müstahak olan köylüdür.
Köylü milletin efendisidir.”
Tarım, Türkiye için en önemli stratejik bir sektördür.
Güvenli tarım ve sağlıklı gıda, temel ilkemiz olacaktır.
-Çiftçilerimizin Tarım Kredi Kooperatiflerine olan
borçları hazine tarafından karşılanacaktır.
Bankalara olan borçları ise dondurulacak, faizleri hazine
tarafından ödenecek, borcun esası faizsiz olarak taksitlendirilecektir.
-Çiftçilere verilecek mazotta ÖTV sıfırlanacaktır. Tohum,
Gübre, Yem, Damızlık Hayvan destekleri verilecektir.
-Bilimsel yöntemle ülkemizin tarım ve hayvancılık
haritası çıkarılacak, bu haritaya göre en verimli olacak yatırımlar
hedeflenecektir. Yine bu haritaya göre, su tasarrufu gözetilerek, tarımsal
üretim alanlarıyla büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık için meralar
belirlenecektir.
-DPT-Tarım Bakanlığı-Kooperatiflerin işbirliğiyle üretim
planlaması yapacaklar ve teşvikler buna göre dağıtılacaktır. Bu planlamaya
uygun üretim yapan çiftçinin ürünlerine, devletin satın alma garantisi
verilecektir.
-Tarım alanları, meralar ve su kaynakları çok ciddi
biçimde korunacaktır.
Bu alanlarda madencilik, inşaat, turizm, enerji
sektörlerinin faaliyetlerine izin verilmeyecektir. Bu alanlara daha önceden
verilmiş ruhsatlar iptal edilecektir.
-GAP canlandırılacak ve yeni sulama kanallarıyla tarımda
büyük bir
“Orta Anadolu Projesi” hayata geçirilecektir.
-Köylerden başlayıp, Bölge ve İl düzeyine kadar, devletin
“Altın Hisse” ile temsil edileceği kooperatifler kurulacaktır.
-Kooperatifler, DPT ve Yerel Yönetimlerin
yönlendirmesiyle, “Tarıma Dayalı Sanayileşme” politikaları uygulanacaktır.
-Özelleştirilen Şeker Fabrikaları, Süt Endüstrisi Kurumu,
Et Balık Kurumu, Yem Sanayi incelenmeli ve yeniden açılacaktır.
-Üreticilerin ve kooperatiflerin her an yanında olması
için, her köyde en az bir ziraat mühendisi ve bir veteriner istihdam
edilecektir.
-Köy Enstitüleri çağın koşullarına göre yeniden
yapılandırılacak, her köyde Yüksek Köy Enstitülü öğretmenler görev alacaktır.
-Her küçükbaş ve büyükbaş hayvan, köydeki veterinerlere
kaydedilecek, hayvanların aşı ve bakımlarının ücretsiz olarak yapılması
sağlanacaktır.
-İthal Hibrit tohum ve Mısır Şurubu uygulamasına son
verilecektir.
-Hazinenin tarım arazileri, topraksız çiftçilere, kentten
köye dönenlere ve gençlere, bedelsiz olarak kiralanacaktır.
-T.C Ziraat Bankası, asli görevine döndürülecektir.
Yarın EĞİTİM konusunu geniş olarak anlatacağız…