Başlığı, “Erdoğan yalancı mıdır” veya “Erdoğan her dediğinde samimi midir” şeklinde de yazabilirdik! T.C Devleti gibi bir “Cihan Devletinin” Cumhurbaşkanı olan bir faninin, kendisini seçen milletine yalan söyleyeceğini düşünmek çok iddialı bir durumdur! Erdoğan’ın halkına, sürekli olarak yalan söylediği kanıtlanırsa bunun bir yaptırımı var mıdır? (Hukukçular bu konuda bizi aydınlatsın lütfen)
ABD’de “İmpeachment” adlı bir görevden alma mekanizması vardır.
ABD Anayasasının 2’nci maddesinin 4’ncü bölümü “Başkan, Başkan Yardımcısı ve Birleşik Devletlerin tüm kamu görevlileri, vatana ihanet- rüşvet ve diğer ağır suçlar ve kabahatlerinden dolayı suçlandırılarak mahkum olmaları sonucunda görevden alınırlar” demektedir.
Kamuya “Yalan Söylemek”, kabahat kapsamında, görevden alınmak sebebidir. Johnson-Nixon-Clinton-Trump bu sebeple yargılanmış Başkanlardır.
Başkan Clinton, Monica Lewinsky adlı kadınla Oval Ofis’te birlikte olmasından dolayı değil, bu ilişkiyi saklayarak yalan söylediği için yargılanmış ve ABD halkından özür dilemek zorunda kalmıştır!
Bizim Cumhurbaşkanımız, “Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesinin” EŞBAŞKANI olduğunu ve bu görevi çok önemsediğini TV Canlı yayınlarında tam 45 kez tekrarlamıştır. Erdoğan Irak ve Suriye’de bu projeyi desteklemiş, milyonlarca insanın ölümünün, yüzbinlerce kadın ve kız çocuklarının ABD Askerleri tarafından tecavüze uğramasının sorumluları arasına girmiştir.
Ayrıca Erdoğan, Camilerde Kur’an-ı Kerim’i nişan tahtası yapan ABD Askerlerinin, “Sağ salim ülkelerine, evlerine dönebilmeleri” için dua ettiğini de kendisi açıklamıştır.
Erdoğan’ın yaptığını, bir ABD Başkanı yapsa şimdiye kadar görevden alınmıştı…
Lütfen CB yeminini okuyun. Erdoğan bu yemini, Anayasa bir kişi İKİ defa CB seçilebilir diye yazmasına rağmen, “TAM ÜÇ DEFA YAPTI.” Üç defa ettiği bu yemindeki “Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk İlke ve devrimlerine ve Laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma” kısmına uyup uymadığının, namusu ve şerefi üzerine ettiği yeminini tutup tutmadığının değerlendirilmesini, sizlerin vicdanına havale ediyorum. (Erdoğan 2008 yılında Başbakan-AKP Genel Başkanı iken, Anayasa Mahkemesi, AKP’yi “Laiklik Karşıtı Eylemlerin Odağı olduğu” gerekçesiyle MAHKUM ETMİŞTİ!” (Bu karar, Erdoğan’ın yeminini tutmadığının kanıtıdır.)
Erdoğan’ın yaptığını yani yeminini çiğneyerek halkına yalan söylediğini bir ABD Başkanı yapsa idi, şimdiye kadar kırk defa görevden alınmıştı…
Gelelim zurnanın zart dediği yere! Neden bu yazıyı bugünden yazdık?
AKP ve ortakları (MHP-HÜDA PAR (HİZBULLAH)- YRP-BBP ve destekçileri CHP-İYİP-HDP- AKP Larvaları-Şeriatçılar ve Bölücü Kürtçüler) Laik Cumhuriyetin tabutuna son çiviyi çakmak için “YENİ SİVİL ANAYASA” zehrini Türk Milletine içirmeye çalışacaklar!
Elbette ki izin vermeyeceğiz ve bunları dünyaya rezil edeceğiz.
Fakat, ilerde bizler için bir çeşit kolaylık olsun diye anayasa değişikliği teklifine, Cumhurbaşkanı ve tüm kamu görevlilerini kapsayacak şekilde, “Vatana ihanet-Rüşvet-Ağır suçlar- Kabahatler (Yalan söylemek) görevden alınma suçudur” maddesini koymalarını tabii ki isteriz…
Aziz Türk Milleti; Böyle bir maddeyi Anayasaya koymak gerçekten şarttır. Neden mi?
Allah esirgesin, Cumhurbaşkanlığı makamında oturan kişi ya kafayı sıyırır ve “Hilafet Sancağını taşımakla görevli” Först Leydi’yi öldürürse, millet olarak ne yapacağız ki?
Bu yüzden, Cumhurbaşkanı ve Yüksek yerlerde görev yapan asker-sivil kamu görevlilerinin her yıl, tam teşekküllü bir hastaneden heyet raporu almalarını, (yalan söyleme hastalığına tutulanlar dahil) özellikle akıl sağlığı bozulan yetkililerin, çaktırmadan “Hadi attaaa, sizi Sarayınıza götürüyoruz Sultanım” diyerek, tercihen TOBB Üyelerinin paralarıyla yapılan Yassıada Demokrasi (!) Oteline kapatılmaları kamu yararına olacaktır…
Yarın, yeni AKP yalanlarıyla devam edeceğiz…
Sağlık ve başarı dileklerimle